Güney Afrika Kıyı Kuşlarını Koruma Vakfı (SANCCOB) Araştırma Birimi Direktörü Dr. Katta Ludynia, Afrika penguenlerinin soyu için en büyük tehlikenin gıda yetersizliği olduğunu belirtti. Penguenlerin besin kaynakları arasında yer alan sardalya ve hamsi balıklarının stoklarının tükenmesi, penguenlerin hayatta kalma mücadelesini zorlaştırıyor. "Penguenler ve balıkçılar aynı gıda kaynağı için rekabet ediyor. Bu da durumu daha da kritik hale getiriyor" diyen Ludynia, balıkçılıkla uğraşan insanların bu balıklara olan talebinin, penguenlerin yiyecek bulma şansını azalttığını vurguladı.
NESLİ TÜKENME RİSKİ ARTTI
Son yapılan sayımlar, Güney Afrika'da yalnızca 8-9 bin civarında penguen çifti kaldığını ve dünya genelinde 10 binin altına düşen bir nüfusun bulunduğunu gösteriyor. Namibya’daki penguen popülasyonu ise çok daha düşük seviyelerde. Bu, sadece 20-25 yıl önce, tek bir adada 20 binin üzerinde üreyen çift varken, bugüne kadar yaşanan keskin bir düşüşü işaret ediyor. Ludynia, mevcut eğilimlerin devam etmesi durumunda Afrika penguenlerinin 2035 yılına kadar yok olacağını belirtiyor.
İKLİM DEĞİŞKENLİĞİ ETKİLİ
Petrol sızıntılarının da penguenler için ciddi tehditler oluşturduğuna dikkat çeken Ludynia, son yıllarda bu tür olayların azalmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. Ancak iklim değişikliği kaynaklı aşırı hava olaylarının, özellikle sıcak hava dalgaları ve sellerin penguenler üzerinde olumsuz etkileri devam ediyor. "Aşırı hava olayları, penguenlerin yumurtalarını ve yavrularını terk etmelerine yol açıyor" diyen Ludynia, iklim değişikliğinin penguenlerin hayatta kalma şansını daha da zorlaştırdığını ifade etti.
GÖNÜLLÜLER, PENGUENLER İÇİN MÜCADELE EDEBİLİR
Güney Afrika’daki SANCCOB vakfı, Afrika penguenlerinin korunması ve neslinin devamı için çeşitli projeler yürütüyor. 1968 yılından bu yana penguenleri koruma, terk edilen yavruları rehabilite etme ve eğitim-araştırma faaliyetlerine devam eden vakıf, aynı zamanda gönüllüler için çeşitli programlar sunuyor. Ludynia, "Gönüllüler, penguenlere bakım yaparak, rehabilitasyona yardımcı olarak, onları vahşi doğaya geri salarak bu türün korunmasına katkı sağlayabilir" diyerek, gönüllülerin bu sürece katılabileceğini belirtti.