Politika

Aday belirlemeleri İzmir'e umut verdi

Çok konuşuldu, çok tartışıldı, İzmir’in ilk açıklanan ilçe belediye başkan adayları CHP’de izlenen aday belirleme kriterlerinin değişimden yana olduğunu açığa çıkardı

Abone Ol

Cumhuriyet Halk Partisi’nin amiral gemisi İzmir’de aday belirleme süreci heyecanı ilk açıklanan adaylarla birlikte bir kat daha artırdı. Altı ilçede belirlenen adaylar izlenen yöntem hakkında uzmanlara fikir verdi. Eski alışkanlıklarını devam ettirme yönünde CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve ekibinin üzerinde bir baskı hissettiğini belirten siyaset bilimciler, aynı yolda devam edilmesi halinde partililerin merkezi iktidar özleminin gerçeğe dönüşeceği müjdesini veriyor. 

CHP DEĞİŞİMİN EŞİĞİNDE

Ege Telgraf Gazetesi muhabiri Nihat AK'ın haberine göre: CHP'de değişimin sancılarının yaşandığını vurgulayan siyaset psikolojisi alanında önemli çalışmalar yapan Prof. Dr. Kamuran Elbeyoğlu, “Cumhuriyet Halk Partisi merkezi iktidarın anahtarı hükmündeki yerel seçime ilerliyor. CHP gerçekten de şu anda bir eşikten geçiyor ve sanırım bunun da baskısını üzerinde hissediyor. Herkes bir değişim bekliyor. Farklı bir şey olsun istiyor. En çok da seçim döneminde adayların belirlenmesindeki dedikoduların bitmesi isteniyor. CHP’deki üst düzey yöneticilerden tabandaki üyelerine kadar herkes belediye başkanlıkları ve milletvekilliklerinin satın alındığı yönündeki iddiaların son bulmasını istiyor. ‘Ben bu koltuğu alacağım. İşte bunun parası hazır. Filancanın falancayla akrabalığı veya kişisel yakınlığı var.’ gibi söylemlerden ve görünümlerden partiyi kurtarmak isteyen bir CHP yönetimi var. Yeni yönetim bu eski şaibelerle hareket edilmesini istemiyor. Sanırım en büyük sıkıntı da buradan kaynaklanıyor. İl ve ilçe belediye başkan adaylarının ilan edilmesindeki gecikme ve çekişmeler bu yüzden” dedi. 

KRİTERLER ÜÇ BOYUTLU 

CHP'de aday belirlemenin üç boyutlu olduğunu belirten Prof. Dr. Kamuran Elbeyoğlu, “CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP'nin önceki dönem Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na parti içinde yakın isimler var. Bu yakın isimler kendilerince en doğru kriterlerle adayı belirlemek istiyor. Partide eskiden beri devam eden yerleşmiş bir takım alışkanlıklar var. Önceden o şekilde adaylar belirleniyormuş. Eski alışkanlıkların devam etmesini isteyen bir kesim var. Şu anda bu düzenlerin değişmeye yol tuttuğunu bir değişmenin, bu bağlamda bir değişmenin olduğunu söylemek mümkün. Bunu bir araya geldiğimiz parti üst düzey yetkilileri ‘Ne para, ne de kişisel yakınlıklar kriter olsun istemiyoruz. Adayın liyakat veya halktaki karşılığı ile belirlenmesi arzusundayız. Bazı adayların bizde karşılığı yok ama halk nazarında karşılığı var ise halkın isteği olsun kararındayız. Onun için kamuoyu yoklamaları yaptırıyoruz’ diyor.  Dolayısıyla bu önemli bir değişim diye düşünüyorum. Psikolojik olarak da bunun sıkıntısı yaşanıyor. Çünkü bu bir çatışma kaynağı parti içinde. Açıklanan adayların bir çoğunda çok aklı başında tercihler yapıldığını düşünüyorum. Yani karar vericilerin dengeler üzerinde hareket ettiğini görebiliyorum” ifadelerini kullandı. 

TERCİHLERDE STRATEJİK KODLAR 

İzmir'in açıklanan ilçe aday tercihlerinde stratejik kodlar olduğunu belirten Prof. Dr. Kamuran Elbeyoğlu, “CHP İzmir’in kendisinde olmayan belediyeler ve bazı kritik ilçeler için önemli bir karar aldı. Kiraz’da AK Parti’li belediye başkanının karşısına AK Parti’yi iyi bilen esnafın finansmanına yön veren bir adayı CHP tercih etti. Tire’de İYİ Parti’li belediye başkanının karşısına İYİ Parti’yi tüm datalarına kadar hakim bir adaya CHP verdi. Bu iki atraksiyonun bir günde alınmış bir karar olmadığını görüyoruz. CHP Genel Merkezi seçim çevrelerinde de çalışıyor. Strateji geliştirebiliyor. ‘Biz yedi göbekten CHP’liyiz. Kaybetsekte sülaleden CHP’li anadan babadan CHP’li bu adayla kaybedelim. Merkez sağ veya başka partilerden bize katılımlara karşıyız’ tutumunun kırıldığını görüyoruz. CHP'nin iktidar olmak için özellikle sağ seçmenin oyunu alması gerektiğinin iyi kavrandığı anlaşılıyor. Buradan hareketle CHP İl ve İlçe yönetimindeki kişiler buna göre davranışlarını belirleyecektir. Genel merkez örgütüne bu yönde iyi bir mesaj vermiştir. Bu değişim daha fazla eyleme dönüşürse CHP'nin iktidar özlemi Genel Başkan Özgür Özel ile gerçeğe kısa sürede dönüşür. Kritik olan bazı ilçeler için de kısa sürede CHP’nin karar alacağı belirtiliyor. Ben İzmir gibi amiral gemisinin olduğu bir yere CHP'nin en doğru adayları koyacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.   

BELİRLEYİCİ SEÇMEN TERCİHİ  

CHP’nin bazı salt noktalarda seçmen tercihlerinin belirleyici olduğuna dikkati çeken siyaset bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, “Salt Kiraz örneğindeki adaylar dikkate alındığında ilk başta Cumhuriyet Halk Partisi'nin İzmir’in ilçelerinde seçim kazanma odaklı bir strateji izlediğini  görebiliyorum. Kimliğin yanında seçimi kazanacak adaylarla yürümeyi tercih edildiği  anlaşılıyor. Kiraz’da adayın AK Parti seçmenindeki karşılığı ve Tire’deki adayın İYİ Parti’deki bilinirliği bunun somut göstergesi. Bir diğer nokta kamuoyu araştırmalarında bir şekilde seçmen tercihlerine en üst düzeyde  mazhar olmuş  adaylar tercih edilmiş durumda. Parti yöneticileri araştırmalarda kim birinci çıkıyorsa aday gösterilecek değerlendirmelerine sadık kaldıkları anlaşılıyor. CHP açısından bu çok önemli. Diğer yandan adayların demografik özelliklerine bakıldığında ağırlıklı olarak nispeten genç. Kendi alanlarında Uzman, yetkin popüler isimler. Mesela Torbalı Belediye Başkan adayı olarak gösterilen  Övünç Demir, eğitim kariyeri anlamında bakıldığında çok nitelikli bir isim. Adayların bu anlamda kapsayıcı bir niteliğe sahip olmasına önem verilmiş. Genç liyakatli, eğitimli ve toplumsal karşılığı olan aktörler. CHP'nin bu aday belirlemek stratejisi doğru diye düşünüyorum” dedi. 

MÜZAKERENİN POZİTİF ETKİSİ

CHP'deki müzakerelerin pozitif etkisi olduğunu belirten Prof. Dr. Tosun, “Yapılan açıklamalardan anlaşılan o ki açıklama yapılmadan ciddi bir müzakere mesaisi yürütülmüş. Toplumsal desteklerin üzerine yürütülen bu müzakere ve bu müzakereye dayalı bir uzlaşıyla bu adaylar belirlenmiş. Cumhuriyet Halk Partisi geleneğinde bence özellikle Kemal Bey dönemiyle karşılaştırıldığında daha kapsayıcı, toplumun her kesimine seslenen adayların öne çıktığını görüyoruz. Bu da Cumhuriyet Halk Partisi açısından pozitif etki yaratabilir. En azından bence bu metodoloji ile devam edildiği takdirde İzmir’de toplumsal karşılığı olan isimlerin büyük ölçüde aday gösterilmesi söz konusu olabilir. Cumhuriyet Halk Partisi geleneği ile doğrudan bağlantılı olan isimlerin daha yoğun olarak bulunacağı, ama kritik bazı ilçelerde her kesimden oy alacak adayların tercih edileceğini düşünüyorum. Bu yapılırken tabi tek tük seçmen nezdinde bir takım tepkilere yol açacaktır. Seçmenin taleplerine duyarlı olmak seçim başarısı için olmazsa olmaz kriter olarak değerlendirilebilir” diye konuştu.

KARARI MENDERESLİ VERECEK

Menderes’te aday ile parti sadakatin kantara çıkacağını belirten siyaset bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, “Menderes ilçesinde özel bir durum oluştu. Bir dönem DSP iki dönem de CHP’den belediye başkanlığı yapmış olan Ergun Özgün bu dönem İYİ Parti Menderes Belediye Başkan adayı. Burada seçmen için iki husus belirleyici olacak. Bir Menderesli seçmen Ergun Özgün’ü özel olarak değerlendirecek. Üç dönem belediye başkanı olduğu dönemde sayın Özgün ne kadar hizmet üretti. Menderes’in gelecek vizyonunu oluşturabilecek mi? Menderes’i başkan olarak nereye taşıyabilir? Seçmen İYİ Parti Menderes Belediye Başkan Adayı Ergun Özgün’ü bu açılardan değerlendirecek. Büyük bölümü soldan olmak üzere AK Parti’den de CHP seçmeninden de oy alabilecek. Diğer bir tercih ise AK Parti ve CHP kimi aday gösterirse göstersin ilgili partinin seçmenin sadakati ortaya çıkacak. Partilerin kimi aday gösterdiği ve seçmenin parti sadakati etkili olacak. Bu iki yönden Menderes seçmeni bir sınavdan geçecek. Eğer aday yönünde ağırlık verirse bu İYİ Parti adayının oyları bölme olasılığı göz ardı edilemez. Geçmişte Aliağa'da benzer bir örnek yaşanmıştı” dedi.