Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davadaki hakimin tayin edilmesi ile ilgili yaptığı "sürgün" eleştirilerine tepki gösterdi. Tunç, İmamoğlu’nun mahkeme hakiminin başka bir göreve atanmasını "sürgün" olarak değerlendirmesinin "mantık dışı" olduğunu belirtti. Bakan Tunç, İmamoğlu ve çevresinin, önce bu hakimin reddedilmesi talebinde bulunduğunu, şimdi ise aynı hakimin başka bir göreve atanmasının "sürgün" olarak yorumlanmasını çelişkili bulduğunu ifade etti.

İMAMOĞLU’NDAN “SÜRGÜN” İDDİASI

İmamoğlu'nun yargılandığı davada görevli olan hakimin başka bir yere tayin edilmesi, İmamoğlu ve çevresi tarafından "sürgün" olarak nitelendirildi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bunun üzerine yaptığı açıklamada, İmamoğlu ve ekibinin daha önce "Bu hakim bizim davamıza bakmasın" diyerek, mahkemenin hakimi için reddi hakim talebinde bulunduklarını hatırlatarak, şimdi aynı hakimin başka bir göreve atanmasının "sürgün" olarak değerlendirilmesinin mantıksız olduğunu vurguladı. Tunç, bu tutumun çelişkili ve tutarsız olduğunu söyledi.

BAKAN TUNÇ’UN AÇIKLAMALARI

Bakan Tunç, "Bu hakim, bizim davamıza bakmasın diye reddi hakim talebinde bulundukları bir hakimi, şimdi 'sürgün' şeklinde yorumlamak, tamamen abesle iştigal" dedi. Tunç, İmamoğlu ve ekibinin tutumunu eleştirerek, mantıklı bir açıklama yapılmadan yapılan bu yorumların "saçma" olduğunu ifade etti.

Bakan Tunç, Türk yargısının bağımsız ve tarafsız olduğunu belirterek, yargıya müdahale edilemeyeceğini ve hiç kimsenin yargıya talimat veremeyeceğini söyledi. “Türk yargısına kimse hakaret edemez. Yargımız, tarafsız ve bağımsızdır" diyerek, bu tür açıklamaların Türk yargısını karalama çabası olduğunu vurguladı. Anayasamızın 138. maddesinin yargı bağımsızlığını güvence altına aldığını belirten Tunç, hiçbir kişisel müdahale veya talimatın yargı kararlarını etkileyemeyeceğini söyledi.

MHP İzmir’de toplandı: Grup Başkanvekili Akçay “"Çözüm süreci yok, terörle mücadele var!" MHP İzmir’de toplandı: Grup Başkanvekili Akçay “"Çözüm süreci yok, terörle mücadele var!"

HUKUK ENDEKSLERİNE ELEŞTİRİSİ

Bakan Tunç, Türkiye’nin uluslararası hukuk endekslerindeki düşük sıralamalarına dair yapılan eleştirilere de yanıt verdi. Tunç, bu tür endekslerin "objektif kriterlere dayanmayan" sıralamalar olduğunu belirtti. Endekslerin, Türkiye’nin gerçekleriyle bağdaşmayan ve genellikle bağışlarla finanse edilen kuruluşlar tarafından oluşturulduğunu savundu. Tunç, bu endekslerin yalnızca Türkiye’ye yönelik negatif algı yaratmayı amaçladığını ve bu tür sıralamaların güvenilir olmadığını ifade etti.

Tunç, ayrıca bu endeksleri düzenleyenlerin, özellikle Amerikan bağışçılarından fon alan dernekler olduğuna dikkat çekerek, bu tür sıralamaların Türkiye’yi kötülemek amacı taşıdığını belirtti. Türkiye'nin hukuk sistemine yönelik yapılan bu eleştirilerin "had davası" olduğunu ve bu tür manipülasyonlara müsaade etmeyeceklerini söyledi.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ENDEKSİ ÜZERİNE AÇIKLAMA

Bakan Tunç, basın özgürlüğü endeksine ilişkin eleştirileri de yanıtladı. Türkiye’nin bu alandaki sıralamasının eleştirilmesine karşı çıktı. Tunç, 7 Ekim 2023’te başlayan İsrail-Hamas çatışmasında, İsrail’de 170 gazetecinin öldüğünü, çocukların katledildiğini ve 50 bin kişinin şehit olduğunu belirterek, "İsrail, basın özgürlüğü endeksinde Türkiye’nin önünde olamaz" dedi. Bu durumu "saçmalık" olarak nitelendiren Tunç, bu tür sıralamalara itibar edilmemesi gerektiğini ifade etti.

YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASI

Tunç, Bartın’da katıldığı bir programda, "Yenidoğan çetesi" ile ilgili soru üzerine şunları söyledi: Yenidoğan çetesiyle ilgili soruşturmanın davaya dönüşmüş olduğunu belirtti. İlk duruşmanın bu hafta yapılacağını söyledi. Bakan Tunç, mahkeme tarafından iddianamenin kabul edildiğini ve yargılama sürecinin başladığını açıkladı.

Tunç, davanın nasıl sonuçlanacağını izleyeceklerini belirterek, çete üyelerinin adalet önünde hesap vereceklerini ifade etti. Yenidoğan çetesinin üyeleriyle ilgili olarak, adaletin yerini bulacağına inandığını belirtti.

Kaynak: İHA