Tesla, elektrikli araçlarında kullanılan bataryalar için gerekli lityumu tedarik etmek amacıyla Amerika'da önemli bir adım attı. Şirket, Teksas'ta kurduğu dev lityum işleme tesisini faaliyete geçirdi. Bu tesis, aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri'nin bu ölçekteki ilk lityum işleme tesisi olma özelliğine sahip.
Tesla'nın Lityum Tedarik Stratejisi
Tesla, bugüne kadar büyük ölçüde Çin ve Avustralya'ya bağlı olarak lityum tedarik ediyordu. Ancak, lityum temini konusunda yaşanan küresel bağımlılığı azaltmak ve kendi tedarik zincirini kontrol altına almak isteyen şirket, bu hamlesiyle tedarik süreçlerini Amerika'ya taşımayı amaçlıyor. Tesla, geçtiğimiz yıl ilk lityum rafinerisinin temellerini atmış ve Teksas’taki yeni tesisiyle bu alandaki üretim kapasitesini artırmış oldu.
ABD'nin İlk Dev Lityum Rafinerisi
Tesla'nın Teksas'ta faaliyete geçirdiği tesis, sadece şirketin değil, Amerika'nın da bu ölçekteki ilk lityum işleme tesisi olma özelliğini taşıyor. Tamamlandığında, bu tesis yılda 50 GWh batarya üretimine yetecek kadar lityum tedarik edebilecek. Bu yatırım, Tesla'nın sürdürülebilir enerjiye geçiş misyonu ve Kuzey Amerika'daki batarya tipi lityum hidroksit tedarikini artırma hedefiyle önemli bir adım.
Tesla, bu yeni tesis için şu açıklamayı yaptı: “Bu yatırım, hem dünyanın sürdürülebilir enerjiye geçişini hızlandırma misyonumuz açısından kritik önem taşıyor hem de Kuzey Amerika'daki batarya tipi lityum hidroksit tedarikini hızla artırmaya yönelik çabalarımızı temsil ediyor.”
Çin'e Bağımlılığın Azaltılması
Tesla'nın yeni tesisi, aynı zamanda lityum üretiminin Çin'den Batı'ya kaydırılmasına yönelik bir adım olarak dikkat çekiyor. Hem ABD hem de Avrupa ülkeleri, son yıllarda lityum tedarikinde Çin'e olan bağımlılığı azaltma çabalarını hızlandırdı. Şu anda dünya lityum üretiminin üçte ikisini Çin karşılıyor. Ancak Tesla'nın yatırımları ve diğer benzer projelerin artmasıyla, önümüzdeki yıllarda bu oran değişebilir.
Tesla'nın Kendi Geliştirdiği Lityum İşleme Metodu
Tesla, Teksas'taki tesisinde, kendi geliştirdiği lityum işleme metodunu kullanacak. Bu metodun en büyük avantajı, lityumun kil minerallerinden ayrıştırılması sırasında asit kullanımına ihtiyaç duyulmaması. Tesla, bu işlemi gerçekleştirmek için spodümen (lityum taşıyan bir mineral) yerine sofra tuzu kullanıyor. Bu tuz, yüksek sıcaklıkta karıştırıldıktan sonra lityum açısından zengin bir harç elde ediliyor. Ardından bu harç filtrelenip saflaştırılarak lityum hidroksit elde ediliyor.
Tesla, bu yeni işleme metodunun, geleneksel yöntemlere göre yüzde 33 daha düşük maliyetli ve çevre dostu olduğunu belirtiyor. Bu yenilikçi yaklaşım, hem şirketin maliyetlerini düşürmesini hem de çevre üzerindeki olumsuz etkileri azaltmasını sağlıyor.
Elon Musk'ın Lityum Yatırımları
Tesla CEO'su Elon Musk, lityum üretimini "para basma makinesi" olarak tanımlamıştı. 2020'de duyurulan bu lityum işleme tesisi, şirketin Nevada eyaletindeki lityum madenlerine yaptığı yatırımların bir parçası olarak öne çıkıyor. Tesla, burada elde ettiği lityumu Teksas'taki rafinerisinde işleyerek, üretim sürecini tamamen Amerika Birleşik Devletleri'ne taşımayı planlıyor.
Tesla'nın Teksas'taki lityum rafinerisi, şirketin küresel enerji dönüşümüne katkı sağlama hedefiyle uyumlu bir adım olarak görülüyor. Ayrıca, lityum tedarik zincirini kontrol altına alarak, gelecekteki batarya üretiminde daha bağımsız bir yapıya sahip olacak.