Nihat AK/EGE TELGRAF- Dünyanın süper gücü ABD 5 Kasım Başkanlık seçimleri öncesinde büyük sürprizler yaşıyor. Başkan Joe Biden’ın adaylıktan çekilmesi Demokratlar’ın yapacağı bir kongreyle yeni başkan adayını Ağustos ayında belirlemesini gerektirdi. Demokratların çıkaracağı adayın kim olacağı ve seçimleri nasıl etkileyeceği büyük bir merak konusu. Demokratlar ve Cumhuriyetçiler’in kıran kırana mücadele edeceği tahmin edilen seçim sonuçlarının etkisini uzmanlar Ege Telgraf’a yaptı. 

KÜRESEL ÇATIŞMA BÖLGESİ

Türkiye'nin küresel çatışma bölgelerine olan sınır yakınlığına dikkati çeken uluslararası ilişkiler uzmanı Dr. Güler Kalay, “Ülkemiz, gerek siyasal gerekse ekonomik ve sosyolojik olarak doğrudan etkilenen bir konumda. Dolayısıyla bu sıcak çatışmaların önümüzdeki süreçte gelişimiyle de doğrudan ilgilenmekte. Trump'ın seçilme ihtimalinin yüksek olduğu yönündeki görüşler, Ukrayna ve İsrail meselelerinde iyimser beklentileri artırmakta ancak yine de Kremlin her koşulda Ukrayna’daki en başta ortaya koyduğu hedeflerinden vazgeçmeyecektir. Bu nedenle Kremlin, Beyaz Saray’a seçilecek yeni başkanın atacağı adımlara ihtiyatlı davranacağı açık. Dolayısıyla Ukrayna sorunu, Kiev’in müzakere etmeye karar vermesi ve Ankara’nın arabuluculuk girişimlerine her iki tarafın tutumuyla belirlenecektir. Bu süreç de dolaylı olarak Ankara-Washington diyaloğunu etkilemekte. Aksi durumda Ukrayna'ya yapılacak askeri yardımlarda bir azaltmayla Moskova’nın belirlemiş olduğu savaş hedeflerinden taviz vermesini beklemek rasyonel görünmüyor. İsrail-Filistin çatışması, İsrail’in çatışmayı bölgesel ölçekte genişletmesi ve Ankara’nın İsrail karşıtı tutumu, Ankara-Washington arasındaki farklı tutumlardan biri. İki ülkenin bu çatışmaya farklı yaklaşımı doğrudan bir karşıtlık oluşturmasa da dolaylı olarak bölgesel ve küresel dış politikalarında ayrışmaya neden olarak “müttefiklik” bağlamında soğukluk yaratmaya devam edeceğini düşünüyorum” dedi.

ÖNEMLİ AKTÖR ANKARA

Türkiye ile Amerika ilişkilerinde belirleyicinin Ankara olduğunu savunan Dr. Kalay, “Türkiye’nin mevcut uluslararası konjonktürde ulusal çıkarlarını Amerikan müttefikliğinin üstünde tutması ve kendi savunma sanayinde önemli atılımları nedeniyle Türk-Amerikan ilişkilerinde belirgin bir soğukluk var. Burada elbette Amerika için önemli bir siyasi müttefik ve savunma sanayiinde önemli bir müşterinin giderek daha bağımsız davranması istenen bir durum değildir. Öte yandan Washington’un PKK/YPG ile olan iş birliği, Fetullah Gülen'e karşı süren desteği sadece Ankara için değil Türk kamuoyunda uzun yıllardır bağlı olduğu ‘Amerikan Rüyası’ndan kopuşa neden oluyor. Aslında Türkiye ile Amerika ilişkilerinde son süreçte belirleyici olan aktör Ankara. Erdoğan'ın iktidarda kaldığı sürece de bunun bu şekilde devam edeceğini düşünüyorum. 2016’dan sonra Türk dış politikasındaki dönüşüm ve savunma sanayiimizdeki önemli atılımlara paralel olarak daha özgüvenli bir dış politika Ankara'nın belirleyiciliğinde önemli faktörler elbette” ifadelerini kullandı.

ABD ÇIKMAZA GİDİYOR

ABD bazı cephelerde giderek bir çıkmaza sürüklendiğini vurgulayan Dr. Kalay, “Amerikan dış politikasının ve askeri stratejisinin Irak ve Afganistan’da uğradığı hezimetini hatırlıyoruz. Her ne kadar Amerikan askeri gücü buralarda bulunduğu uzun yıllar boyunca stratejik hedeflerinin bir kısmını gerçekleştirmiş görünse de hegemonik güç olarak yenilgiye uğramıştır. Bugün Ukrayna’da ABD’yi bekleyen çok daha büyük bir yenilgi olasılığını öngörüyorum. Karşısında Afgan Talibanı veya Irak’tan çok daha güçlü ve askeri potansiyeli yüksek bir Rusya var. Ukrayna'ya sağlanan on milyarlarca dolarlık maddi ve askeri yardım, Rusya'ya uzun yıllardır uygulanan ekonomik yaptırımlara rağmen ortada bir sonuç yok ve Ukrayna giderek güç ve dış desteğini kaybediyor. Orta Doğu’da potansiyel bir bölgesel savaş ve Tayvan konusunda Çin’le olan gerginlik, yine Çin’le olan ticaret savaşıyla bağlantılı olarak ABD Ukrayna’da giderek bir çıkmaza sürükleniyor. Biden’ın seçimden çekilmesi haberine karşılık Kremlin’in yorumu sabırlı olmak ve olacakları dikkatle izlemek yönünde. Nihayetinde Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu çerçevesinde ulusal çıkarlarından söz edildiğinde Demokratlar ya da Cumhuriyetçiler arasında çok büyük farklar olmayacaktır. Demokratlar’ın destekleyeceği yeni aday Ağustos’ta yapılması planlanan parti kongresinde belirlenecek. Cumhuriyetçilerin lideri Trump’ın, Ukrayna'ya desteği azaltmak zorunda kalacağını öngörebiliriz. Çünkü her iki grup da Orta Doğu’da genişleyen ve bölgesel bir savaşa evrilen süreç, Amerikan kamuoyunda da İsrail karşıtlığı giderek bir sorun olmaya başladı. Diğer yandan Washington, Çin’le olan rekabette doğrudan Tayvan meselesine yeniden ağırlık vermeye başladı” ifadelerini kullandı.

İnşaat şirketlerinin satışları 2 Trilyon Lirayı aştı İnşaat şirketlerinin satışları 2 Trilyon Lirayı aştı

TİCARET POLİTİKALARI

ABD’de ikamet eden gazeteci Alaattin Kılıç da, “ABD’deki 5 Kasım Başkanlık seçimleri öncesinde Başkan Joe Biden’ın baskılar üzerine adaylıktan çekilmesi yeni belirsizlikleri gündeme getirdi. ABD’li Demokratlar’ın başkan adayı kim olacak? Herkes buna odaklandı. ABD Türkiye'nin müttefiki olmasının ötesinde önemli ticari ilişkilere sahip. Türkiye son 3 yılda ABD'ye ihracatını yüzde 50 artırdı, 2023 yılında 15 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Almanya'nın ardından en fazla ihracat yaptığımız ülke ABD, Türk iş insanları için büyük fırsatlar barındırıyor. Seçimlerin sonucu, ABD'nin Türkiye'ye yönelik ticaret politikalarını ve dolayısıyla Türkiye'nin ihracat performansını doğrudan etkileyebilir. ABD ile güçlü ticari ilişkiler, özellikle otomotiv, kimyevi maddeler ve hazır giyim gibi sektörlerde Türkiye'nin ihracatını artırabilir. Türkiye'nin ihracatını artırmak için ABD gibi büyük pazarlara yönelmesi, ihracatın çeşitlendirilmesi ve yüksek katma değerli ürünlerin ihracatına odaklanması önem taşımakta. ABD ile olan ticaret ilişkilerinin güçlendirilmesi, Türkiye'nin ekonomik hedeflerine ulaşmasında kritik rol oynar.  Donald Trump'ın başkanlığı döneminde (2017-2021), Türkiye-ABD ticari ilişkileri karmaşık ve dalgalı bir seyir izledi. Türkiye-ABD ticari ilişkileri, güvenlik ve diplomasi alanındaki dalgalanmalara rağmen ticaret hacminde genel bir artış gösterdi” dedi.

EGE İHRACATI DALGALI

Ege ihracatının ABD’deye dalgalı bir performans sergilediğini dile getiren gazeteci Kılıç, “Yılın ilk yarısında Ege’den yapılan ihracat kalemlerinde ciddi artış ve düşüşler var. Savunma ve havacılık sanayinde yüzde 190’lık bir yükseliş var. Elektrik ve Elektronik alanında yüzde 124, Fındık ve Mamullerinde yüzde 105, Ağaç Mamülleri ve Orman Ürünlerinde yüzde 60, Halıda yüzde 40, otomotivde yüzde 40 gibi bir artış oldu. Ama buna karşın Mücevherat, Tekstil ve Hammaddeleri, Süs Bitkileri ve Mamulleri, Zeytin ve Zeytinyağı gibi yaklaşık 10 kalemde bir düşüş var. Egeli ihracatçılarımızın hedef pazarı ABD’deki etkisini artırması gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

‘KAZANCIMIZ DÜŞÜK’

ABD’ye yaptıkları ihracatta kar oranlarının çok düşük olduğunu belirten Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, “Sektörümüzün ABD ihracatında siparişleri büyük oluyor. Bu yönüyle karları da düşük oluyor, Avrupa'ya göre oranladığımızda. Geçmiş dönemlerde kar oranımızın düşük olduğu ABD pazarına yaptığımız ihracatın düşük olmasının sebebi siyasi değil piyasa şartları. Bizim maliyetlerimiz çok arttı. Ülkemizdeki yüksek enflasyon maliyetlerimizi artırıyor. Ama dövizdeki kur artışı bunun altında kalıyor. Bunu dile getirdiğimizde vatan haini oluyoruz. Bizim gözümüz kulağımız Avrupa ülkelerinde. Pazarımızı kaybetmemek, ayakta kalabilmek adına Avrupa’ya minik karlarla, maliyetinin az üzerine veya az altına satışlar yapıyoruz. Avrupa pazarının yılın son çeyreğinde büyüyeceğini düşünüyoruz. Asgari ücretin artmaması emekçi açısından kötü ama bizler için maliyetimizin artması anlamında avantaj oluşturdu. Temmuz ayı ihracatımızda bir artış var. Bizi ferahlatmıyor ve rahatlatmıyor. Bu yılın sonunu görmek istiyoruz” ifadelerini kullandı. 

GÜVENLİ LİMAN ALTIN

Belirsizliklerin olduğu dönemde güvenli yatırım aracının altın olduğunu vurgulayan İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Murat Kurtuluş Buyrukçu, “ABD’deki başkanlık seçimlerinden Joe Biden'ın çekilmesi ardından da Kamala Harris'in adaylığını desteklemesi belirsizlikler oluşturdu. Amerikan demokrasisi ve piyasa mekanizmaları bu tür durumlarla başa çıkma yeteneğine sahip. Bu tür belirsizliklerin piyasalarda kısa vadeli dalgalanmalara yol açması kaçınılmaz. ABD'nin ekonomik yaptırımlar uygulaması veya uluslararası ticaret politikalarındaki değişiklikleri, döviz kurlarını ve altın fiyatlarını doğrudan etkiler. Yaşanacak gelişmeler ve yapılacak açıklamalar, piyasalardaki dalgalanmaların seyrine yön verecek. Türkiye açısından bu tür küresel belirsizlikler, ekonomik istikrarı sağlamak adına dikkatle yönetilmesi gereken dönem. Ekonomi politikalarını ve stratejilerini dikkatle planlaması ülkemiz açısından önemli. Piyasa koşullarına göre esnek politikaların geliştirilmesi ticaretimizi sürdürülebilir kılar. Belirsizlik dönemlerinde yatırımcılar, portföylerini daha güvenli varlıklara yönlendirerek risklerini minimize edebilir. Altın ve gümüş gibi değerli metaller, belirsizlik dönemlerinde güvenli liman olarak görülebilir” şeklinde konuştu.

Kaynak: EGE TELGRAF