1972 yılında başlayan ve 1.000 çocuğu kapsayan araştırmanın bulguları, finansal açıdan başarılı yetişkinlerin özelliklerinin çocukluk döneminde şekillendiğini ortaya koyuyor. Yeni Zelandalı psikologların yürüttüğü bu uzun soluklu çalışma, akademik başarı ve iş ahlakı gibi geleneksel faktörlerden çok, duygusal zeka (EQ) ve özgüven gibi kişisel özelliklerin başarıyı öngördüğünü gösteriyor.
YÜKSEK DUYGUSAL ZEKA, YÜKSEK GELİR
Araştırmalar, finansal başarıyı öngörmenin en iyi yolunun duygusal zekayı değerlendirmek olduğunu ortaya koydu. Yüksek EQ'ya sahip çocuklar, duygusal düzenleme, empati ve olumsuz durumlarla başa çıkma gibi becerilerde daha güçlüydü. Bu bireylerin yetişkinlikte hayata daha olumlu baktıkları ve bilinçli kararlar aldıkları tespit edildi. Ayrıca, bu kişiler hatalarını kabul etmekte daha rahat ve işbirliği yapmada daha başarılıydılar.
DÜŞÜK EQ, OLUMSUZ FİNANSAL SONUÇLAR GETİRİYOR
Düşük EQ'ya sahip çocuklar ise, yetişkin olduklarında zenginlik açısından olumsuz sonuçlarla karşılaşma eğilimindeydi. Bu grup, daha düşük gelirli olma, kötü finansal alışkanlıklar gösterme ve tasarruf yapmama gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyordu. Ayrıca, ev sahibi olma, yatırım yapma veya emeklilik planlaması yapma olasılıkları da düşüktü.
AİLELERİN ROLÜ VE GELİŞİM SÜRECİ
Araştırmacılar, duygusal zekanın gelişiminde ailelerin önemli bir rol oynadığını belirtiyor. Çocuklar, en etkili yetişkinlerin desteğiyle daha yüksek bir EQ geliştirebilir. Bu, duygusal destek sağlamak, iletişimi teşvik etmek ve sorunları açıkça konuşmak gibi ebeveyn tutumlarıyla mümkün olabilir
İŞ DÜNYASINDAKİ YANSIMALARI
Yüksek EQ'nun sadece kişisel yaşamda değil, iş dünyasında da büyük etkisi olduğu gözlemlendi. İş yerinde iyi iş birliği yapma, iletişim kurma ve sorunları çözme becerileri, iş performansını doğrudan etkileyen faktörler arasında yer alıyor.
Bu uzun dönemli araştırma, çocuklukta kazanılan duygusal zekanın yetişkinlikte finansal ve kişisel başarıyı büyük ölçüde etkileyebileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.