Ünlü finans yazarı Harry Dent, yaklaşan yıllarda dünya ekonomisinin tarihin en büyük çöküşüyle karşı karşıya olabileceğini öngörüyor. 2025 yılını işaret ederek, bu krizin etkilerinin tarihteki Büyük Buhran'dan bile daha derin olabileceğini belirtiyor. Dent'e göre, merkez bankalarının sürekli olarak ekonomik balonları şişirme politikaları, şu anda yaşanan ekonomik yapıyı son derece kırılgan hale getirmiş durumda. Bu durumun, geçmişteki ekonomik durgunluklardan farklı olarak, yapay teşviklerle sürekli canlandırılan bir balonun patlama riskini artırdığını savunuyor.
BÜYÜK DEVKETİN HİSSELERİ DÜŞEBİLİR
Fox News'e yaptığı açıklamalarda, ekonomik balonun patlamasının uzun zamandır geciktiğini ve bu nedenle patlama gerçekleştiğinde etkisinin çok daha büyük olabileceğini vurgulayan Dent, özellikle Amerikan borsalarında büyük düşüşler öngörüyor. S&P 500 ve Nasdaq gibi endekslerde önemli değer kayıpları beklediğini ifade ediyor ve Nvidia gibi teknoloji devlerinin hisselerinin de büyük oranda değer kaybedebileceğini öngörüyor.
GAYRİMENKUL DEĞER KAYBINA UĞRAYABİLİR
Harry Dent ayrıca, konut piyasasında da büyük bir düşüş yaşanacağını belirtiyor. Konut fiyatlarının önümüzdeki yıllarda ciddi şekilde gerileyebileceğini öngören Dent, bu durumun özellikle 2025'in başları veya ortalarında dip noktalarına ulaşabileceğini dile getiriyor. Zenginlerin güvenli liman olarak gördüğü gayrimenkullerin bu dönemde değer kaybına uğrayabileceği konusunda da uyarılarda bulunuyor.
UZUN VADEDE BÜYÜK RİSK
Dent'in bu çarpıcı görüşleri ve öngörüleri eleştiriye de uğruyor. Bazı analistler ve ekonomi uzmanları, Dent'in senaryolarını aşırı karamsar olarak değerlendiriyor ve gerçekçi olmadığını iddia ediyorlar. Ancak Dent, merkez bankalarının sürekli olarak piyasalara müdahale etmesinin uzun vadede büyük riskler doğurabileceği ve bu risklerin yakın zamanda gerçekleşme potansiyeline sahip olduğu konusunda kararlı.
Harry Dent, ekonomik analizlerini ve tahminlerini 'Dent Research' adlı araştırma firması aracılığıyla yürütüyor ve uzun yıllardır piyasaları etkileyen demografik değişimler, tüketici davranışları ve ekonomik döngüler üzerine çalışıyor.
