'Zübeyde, Analar ve Oğullar' filmi için İzmir’in ardından İstanbul’da Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda bir gala düzenlendi.
13 Ekim’de Avrupa, ABD, Orta Asya ve Orta Doğu’da aynı anda vizyona girecek olan 'Zübeyde, Analar ve Oğullar' filminin ilk galası 7 Ekim Cumartesi günü Zübeyde Hanım’ın kabrinin de bulunduğu İzmir’de yapılmıştı. İkinci gala ise 9 Ekim Pazartesi akşamı İstanbul’da gerçekleşti. Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen, film ekibinin tam kadro geldiği geceye sinema, sanat, iş dünyası ve cemiyet hayatından çok sayıda ünlü isim katıldı.
NURİ YILDIRIM: BU PROJENİN ÜZERİNDE 3 YILDIR ÇALIŞIYORUZ
'Zübeyde, Analar ve Oğullar' filminin ekibi, gösterim öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Filmin yapımcısı Nuri Yıldırım,“Cumhuriyet’in 100’üncü yılında böylesi önemli bir projeye imza atmak bizim için çok değerli. Bu filmin üzerinde 3 yıldır çalışıyoruz. 100’üncü yıl kutlamalarına denk gelmesi de ayrı bir mutluluk.Onurlu bir savaşçının annesini anlatmanın onurunu yaşıyoruz” dedi.
ASLIHAN GÜNER: ANNESİNİN GÖZÜNDEN ATATÜRK’Ü İZLEYECEĞİZ
Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ı canlandıranbaşrol oyuncusu Aslıhan Güner, heyecanını dile getirirken şu ifadeleri kullandı: Çok önemli bir film. Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılını kutlarken bir Türk kadınının, kurucumuzun annesinin hayatını Türk sinemasına armağan etme fikri çok kıymetli. Zübeyde Hanım’ı oynadığım için inanılmaz mutlu ve gururluyum. Türk kadınının farklı branşlarda göğsümüzü kabarttığı bir senede biz de kurucumuzun annesinin hayatını anlatmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ata’mızın annesini ilk kez göreceğiz. Daha önce birçok Atatürk filmi çekildi, fakat bizim filmimizin en güzel ve farklı tarafı;Mustafa Kemal Atatürk’ü annesinin gözünden izleyecek olmamız. Gurur duyduğum bir iş.
"ALİCAN’I GÖRMEK İSTEMEDİM"
Aslıhan Güner, Atatürk’ü canlandıran Alican Yücesoy ile ilk karşılıklı sahnelerinde yaşadıkları duygu yoğunluğunu da şöyle anlattı: İyi ki Alican’la birlikte oynadım. Birlikte gerçekten çok duygulu sahnelere imza attık. Alican o kadar benziyor ki Atatürk’e. Bana önce fotoğrafını gösterdiler, kendisine haber gönderdim ilk kez sahnede karşılaşalım diye. Gözlerimiz birbirine ilk kez o sahnede değsin istedim. Çünkü Çanakkale Savaşı sonrası, anne oğulun birbirlerini görmedikleri 8 senelik bir zaman dilimi var. İnanılmaz bir hasret var Zübeyde Hanım’da. Sonra sahneye girdik. Uzaktan Alican’ı gördüm. Kalbimin atışını, titrememi, zaten yaşlı bir bedende olduğum için ayakta durmakta zorlandığımı hatırlıyorum. Ve Alican’la o an hiç konuşmadık. Sahneyi prova da etmedik. Sadece duygumuzu yaşadık. Ben bir anneydim. Onu doğurdum,büyüttüm, savaşa yolladım, yüreğim ağzımda içim titreyerek onu bekledim ve öylesi bir hasretle sarıldım ona. İnanılmaz bir sahneydi bizim için. Gerçekten unutmayacağım.
ALİCAN YÜCESOY: HARİKA BİR DENEYİMDİ
Mustafa Kemal Atatürk’e hayat veren Alican Yücesoy ise duygularını şu sözlerle dile getirdi: Atatürk’ü canlandırmak bir oyuncu için bulunmaz fırsat. Bu benim ikinci tecrübem oldu. Umarım layığıyla yerine getirebilmişimdir. Aslıhan ile oynamak da benim için gerçekten harika bir deneyimdi. Oyunculuk hayatım açısından çok önemli bir sahneyi beraber oynadık. Genelde duygulara fazla kaptırmamaya çalışırız kendimizi. Ben de fena değilimdir o işte. Fakat bu sahnede duygularımızı kontrol etmekte çok zorlandık. Umarım olabildiğince çok gönüle dokunur.
“Bir kadın dünyayı değiştirebilir” diyen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın hayatını anlatan 'Zübeyde, Analar ve Oğullar'ın hikâyesi, Osmanlı’nın son dönemlerinde karışıklık içindeki Selanik’te başlıyor ve Cumhuriyet’in ilanına kadar olan süreci yansıtıyor. Hakkında pek bilgi sahibi olmadığımız Zübeyde Hanım’ın savaşlar, salgın hastalıklar, göçler ve yokluk içinde 6 çocuğundan 4’ünü ve eşini kaybederken, ‘Mustafa’sını nasıl yetiştirdiğini de beyazperdeye aktarıyor.
Nuri Yıldırım’ın yapımcılığını üstlendiği 'Zübeyde, Analar ve Oğullar'ın ortak yapımcısı ise Alper Tosun. Tarihçi Ethem Koca, Kamil Yüceoral ve Tarih TV Baş Editörü Suat Kozluklu ile Prof. Dr. Necmi Ülker’in senaryosuna danışmanlık yaptığı, onlarca kaynaktan araştırılan bilgilerin Zeynep Güngör tarafından derlenmesi sonucu senaryosu İlber Tekinsoy tarafından yazılan filmi Cenk Yaz yönetti.
Filmin kadrosunda; Devrim Nas, Emre Kınay, Sitare Akbaş, Wilma Elles, Enes Demirkapı, Ali Sağ ve Turgay Tanülkü de yer alıyor.