Zor hayat, zor ekonomi, zor siyaset
Şehir hayatı ne kadar zor… Aslında yaşamak ne kadar zor, zorlaştı… Korkular, tedirginlikler, bıkkınlıklar… Sabah depremle uyandık dün. Fırtına ve yağmur aralıksız sürüy...
Şehir hayatı ne kadar zor…
Aslında yaşamak ne kadar zor, zorlaştı…
Korkular, tedirginlikler, bıkkınlıklar…
Sabah depremle uyandık dün. Fırtına ve yağmur aralıksız sürüyor.
Trafik yine felç. İZBAN arıza yaptı. Vapur seferleri fırtınadan dolayı kısıtlandı. Tramvay güzergahlarının bazıları kapandı.
Su basan sokaklarımız ve taşan deniz…
Üstüne üstlük bir de vaka sayıları artıyor. Artık Afrika’da tespit edilen yeni mutasyon mu, yoksa bizim bildiğimiz eski virüs mü bilemiyoruz ama herhalde bu gidişle bir kapanma daha bizi bekliyor olabilir.
Bunlar dünkü, bugünkü ve artık alışageldiğimiz sorunlarımız…
Yarın ne olur, başımıza ne gelir şu anda bilmiyoruz.
Bekliyoruz sadece…
***
Bunlar yaşam sorunlarımız.
Bir de ekonomik sorunlarımız var.
Her gün her şeye zam!
Döviz kurları karşısında eriyen sadece paramız değil, tüm varlığımız da eriyor. Çocuklarımızın borcu artıyor. Bizim sorumluluklarımız büyüyor. Ama sonuç yok…
Yükselen Türkiye’nin dış güçler tarafından durdurulmak istenmesi kabul ettiğimiz bir gerçek. Fakat bizim hatamız hiç mi yok, hiç mi yanlışımız yok?
Hepimizin suçlu olduğunu düşünüyorum.
Cezayı bizim çekmemiz normal de çocuklarımıza miras olarak borç bırakmak hiç de adil değil.
***
Bir de siyasi sorunlarımız var.
Üslup sorunu zirvede…
“Şerefsiz, haysiyetsiz, hain, namussuz…” bu tip seslenişler yine gündemde. Hani derler ya “kavgada bile söylenmez” diye… Gerçekten bazı ağır hakaret ve küfürleri o kadar kolay söylüyorlar ki, anlayabilmek mümkün değil.
İyi de arkadaş, el kadar meclis, avuç kadar şehirler hiç mi küfür ve hakaret ettiklerinizle karşı karşıya gelmiyorsunuz?
Sahi birbirinizin yüzüne nasıl bakıyorsunuz?
Siyaset en üst düzeyde davranışları, protokolleri ve nezaketi gerektirirken biz bunu nasıl beceriyoruz acaba?
***
Bugün büyük gün.
Milyonlarca çalışanı/işçiyi ilgilendiren asgari ücret görüşmeleri başlıyor.
Hükümet kanadından yapılan açıklamalara baktığımızda; işçi ücretlerinin enflasyon karşısında ezilmeyeceği yönünde…
Bu güzel bir söylem.
Fakat dikkat edilmesi gereken husus şu: hükümet geçtiğimiz gün “ceza ve harçlarla ilgili zam oranını yüzde 36,2” olarak açıkladı.
Bu oran asgari ücretler için bir beklenti oluşturdu. Çalışanlar ve işçi temsilcileri şimdi daha çok zam bekliyor.
Benden söylemesi.