Spor

Zirve efsanelerle kapandı: Spora damga vuranlardan önemli mesajlar

İzmir Spor Zirvesi’nin kapanışı efsanelerle oldu. Zirvenin konuğu olan Fatih Terim, Mustafa Denizli ve Şenol Güneş futbola ve spora dair önemli mesajlar verdi.

Abone Ol

MEMDUH GÜNEY-EGE TELGRAF / İzmir Spor Zirvesi’nde Türk sporunun efsaneleri bir araya geldi. Fatih Terim, Şenol Güneş ve Mustafa Denizli’nin İzmirli sporseverlerle bir araya geldiği etkinlikte üç deneyimli isim önemli mesajlar verdi. Renkli anlara sahne olan etkinlikte üç isimde ülke sporuna dair birçok konuyu konuştu.

Konuşmanın başında Avrupa ile Türkiye’deki takımların arasındaki farkın çok açık olduğunu söyleyen Fatih Terim, “Yıllardır bunu aşmak için çok çaba sarf ettik, kolay da olmadı. Orasını ayrı bir yer olarak kabul etmek lazım. O yüzden daha fazla konsantre, daha fazla dikkat gereken mecra Avrupa. Biz burada kendi içimizde yaptığımız yenilikleri çok beğenirken, onlar da durmuyor. Dolayısıyla akıl ile ekonomiyi çok iyi birleştirmek lazım. Bir transfer politikasını Avrupa için yapıyorsanız, herhangi bir baskı altında kalmadan takımınıza uygun davranmanız gerekiyor. Zaman zaman Avrupa'da hepimize sürpriz sonuç olmuştur, bunlar olacaktır da. Futbolda kimse durmuyor, herkes bir yere gidiyor. Her takım, her takımı yenebilir. Arada bir sürpriz sonuçlara hiçbir itirazım yok ama Avrupa da Türkiye'deki gibi istikrar bekler. İstikrar yakalamanız lazım. Benim hayatım boyunca verdiğim tüm cevaplarda, Avrupa'nın önde olduğunu, Avrupa'daki başarının Türkiye'den daha önemli olduğunu ifade etmişimdir” dedi.

“KAZANANLAR HATIRLANIYOR”

Türkiye’yi Avrupa’dan daha fazla önemsediğini söyleyen Terim, “Türkiye'de zaten sürekli oynuyoruz. "Finale gelmek önemli, gelmişken, kupayı da alalım" demiştim. Sonuçta kazananlar hatırlanıyor, oraya doğru oynamak lazım. Sonuçta kimse final oynayana bir şey vermiyor. Böyle bakmak lazım. Para olup, aklınız yoksa bir işe yaramaz. Aklınız var da paranız yoksa o da bir işe yaramıyor. İkisini de çok doğru kullanmak gerekiyor. Eğer ilki işe yarasaydı, dünyanın en büyük zenginleri dünyanın en büyük takımlarını alırlar, istediklerini yaparlar ve başarılı olurlar. İkisi bir arada güzel bir şey. PSG, Şampiyonlar Ligi şampiyonu olamıyor” ifadelerini kullandı.

“ÖNEMLİ OLAN GÜNDEMİ YAKALAMAK”

Taraftar nezdinde transferle gündem kapandığını aktaran Şenol Güneş, “Başarıdan daha çok gündem yakalamak gündemi değiştirmek önemli. Bu kurumsal bir firmada mümkün değildir. Onun için şu andaki rekabetin olması mümkün değil. Anadolu takımları daha önce üretendi. Yabancı sayısının planlamasını yanlış kullanıyoruz. Türk oyuncusu üretmeden yabancı oyuncu alırsanız olmaz. Her şeyi hazır alırsanız o zaman üretmemiş olursanız. Ekonomi biter bu şekilde. Üretim de olmalı yarışma da olmalı. Barcelona üretiyor. Biz de bu sisteme geçmek için kulüpler sancılı. Bugün kulüplerin borçlarına dair yarışma yapması doğru değildir. Müdahale etmek düzeltmek devletin federasyonun ilgili kuruluşlarının gündemi olmalı. Bugünkü rekabette çıkış yapan takımlar var ancak sürdürülebilir olmuyor. Bursaspor şampiyondu ama bugün bambaşka bir yerde.  Bugün Göztepe sahasını dolduruyor. Anadolu takımlarının çoğunda sahalar boş. Almanya ikinci liginde tribünler dolu. Futbol bir keyif olayıdır. Parayı yarıştırmıyoruz futbolcuları yarıştırıyoruz. Altyapı için herkesin el ele vermesi gerekiyor. Çocuklarımızın nefes alacağı alanlara ihtiyacı var” dedi.

“ARTIK ÜRETİM YOK”

“Esasında bu grup tekrar bir araya gelir mi bilmiyorum” diyerek sözlerine başlayan Mustafa Denizli, “Aynı ülkede aynı amaçlar için mücadele eden hem sporcuları olduk hem teknik adamları. Ben bir Altaylıyım” dedi. Futbol ekonomisinin inanılmaz boyutlara ulaştığını söyleyen Denizli, “Birçok yeni organizasyonla maç sayısı artıyor. Esasında her şeyin fazlası bıktırır. Haftanın yedi günü maç izleyen bir ülke olamaz. Yıllarca bu şehrin takımında oynadım. Bu şehir uzun süre futbolcu ihracatı yapan bir şehirdi ancak bugün burada durmuş halde. Yuvasında yetiştiğim kulübüm altyapısından onlarca futbolcu çıkardı. Bugün bu imkan İzmir’de maalesef yok. Göztepe çok zorluklar yaşadı ancak bütünlüğünü hiçbir zaman kaybetmedi. Tekrar hak ettiği yere geldi. Fatih Terim’de bu camiada görev yapma onurunu yaşadı. Futbolun tutulacak bir tarafı kalmadı. Seksenli yılların sonunda para ve başarı doğru orantılı değildi. Galatasaray bugün Şampiyonlar Ligi olan turnuvada o yıllarda yarı final oynadı UEFA kupası aldı. Şenol hocamız dünya üçüncüsü oldu. Burada şuna bakmamız lazım. O şartlarda Galatasaray kupayı alırken kaç tane yabancısı vardı. Dolayısıyla parayla doğru orantılı değil. Bugün Türkiye harcadığı paranın yaklaşık onda birini futbol olarak geri alamıyor. Zaten böyle bir ligin tadı olmuyor. Türkiye ligi aşağıdakiler ve yukardakilerle ilgili. Kahin olmaya gerek yok. Şu anda dokuzuncu sıradan sonraki her takım küme düşebilir” dedi.

ANILAR İZLEYENLERİ GÜLDÜRDÜ

“Takım olmak çok başka bir şey diyen” Denizli, “Örnekleri burada. Yaşanmışlıklar var” dedi. Fatih Terim ile ilgili anısını anlatan Denizli, “Dostluğumuz 50 yılı geçti. Galler maçı oynuyoruz. Arkada olan ölü topları o kullanıyor öndekileri ben. Beni izliyor işareti verdim. Karşımda 1,92 metrelik bir Galler defansı var ve sürekli temasta. Fatih bana topu gönderirken bir dirsek yedim yüzümün yarısı kırıldı. Şimdi bu büyük kaptan dediğimiz arkadaş kırık elmacık kemiğimin üzerine tokat atıyor. ‘Kalk, kalk kırmızı kart gördü’ diyor. Bana kalk dedikten yarım saat sonra ameliyata alındım” diyerek anısını paylaştı.

Şenol Güneş ile anısını anlatan Denizli, “Bir milli takım kampındayız. ‘Senden nasıl korner golü yiyorlar’ diyor. Bir korner oldu vurdum çıkardı öbür taraftan oldu onu da çıkardı. Üçüncüsünü çıkaramadı. Kornerden Şenol Güneş’e koşuyorum. ‘Gördün mü nasıl yiyorlarmış’ diye söyledim geçtim” diyerek izleyenleri güldürdü.

“BAŞARI BEKLEMEK MÜMKÜN DEĞİL”

“Bütçelerin kaldırılması mümkün değil” diyen Denizli, “Şartlar böyle devam ettikçe başarı beklemek mümkün değil. Bizim jenerasyonumuzda bütçeler kısıtlıydı. Fatih milli takımdan ayrıldı ben geldim ben ayrıldım Şenol geldi. Türkiye’deki bütçeleri de düşünürseniz orada farklı bir durum var. Türkiye bu başarıları gösterdi tekrar gösterecektir. Bizde büyük rekabet yaşadık ama bugünkü ortam yoktu. Yüzde 50-50 taraftarla maçlar oynanıyordu. Şimdi oynanamıyor ve bu sokağa yansıyor. Üç büyüklerin harcadığı bütçelere bakın bir de sahadaki futbola bakın. Şu an Avrupa’da oynayan takımlarımızın bir başarısı yok. Avrupa başarılarında sadece o takımın değil her takımın taraftarı sokağa dökülüyor” ifadelerini kullandı.

“KARAR VEREMEZSİNİZ”

Denizli, “Galatasaray ve Fenerbahçe kadrolarına baktığımızda hangisi daha değerli karar veremezsiniz. Bu fiziksel harcamaların karşılığında aktif ya da pasif olarak dinlenme süreleri de bu maç takviminde uygun değil” dedi.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VURGUSU

“Bugün artık her şey ölçülüyor” diyen Fatih Terim, “Performansın her türlüsü ölçülüyor. Öyle bir dünyadayız. Sürdürülebilir bir başarı nasıl elde edilir? Sürdürülebilir bir başarı ve acaba bu başarı kurumsallaşamayan bir kulüp yapısında nasıl elde edilir? Bu çok zor. Teknik, idari ve ekonomik olarak ayırdığımız futbolda bunların sürdürülebilir olması lazım. Bunların bir kurum tarafından yapılmalı. ‘Ne var ya bende yaparım’ zihniyetinde başkan ve yönetici olan bir kesim var. Bir kulüp yapısının da bir kurumsal yapısı olmalı. Bunun da en önemli sebebi istikrardır. Bunların hiçbirini kendi ülkemizde yaşamıyoruz. Birkaç tanesini tenzih ediyorum ve onlar çok hoşuma gidiyor. Profesyonelliğin en doğru şekilde tanımlandığı yöneticinin idareci olmadığı ekonominin her sene artı gösterdiği bir ortam kaybettiğinde de sürdürebilir yaşamını devam ettiren bir ortam. Dolayısıyla önce bunları halletmeliyiz” ifadelerini kullandı.

“HİÇBİR BAŞARI KOLAY DEĞİL”

Terim, “Şimdi kar etmeyen yöneticiyi gönderiyorlar. Dolayısıyla olaya kurumsallaşamayanlardan bakmak lazım. Mustafa Denizli’nin Şenol Güneş’in söylediklerine yüzde yüz katılıyorum. Türkiye’de yapılan hiçbir başarı kolay olmamıştır. Bunlardan vazgeçmeden devam etmemiz lazım. Şimdi bazı kulüplerimiz Avrupa ayarında sahibi belli profesyonellere teslim edilmiş ancak çoğu kulübümüz öyle değil” diye konuştu.

“AMAÇ AVRUPA’DA KALMAK OLMALI”

Maç takvimi konusunda aynı fikirde olmadığını söyleyen Terim, “O zaman sadece kendi ligimizi oynayalım. Başarılı olmak istiyorsan altmıştan aşağı maç oynamayacaksın. Bugün oyunculara gidelim soralım. Onlarda benden farklı düşünmüyor. Otuz kişilik kadrodan her oyuncuya maaş ödüyorsanız o zaman haftanın belirli günlerinde bilimsel olarak her takım hazırlanıyor. Ben tam tersi Avrupa’da çok olmamızdan yanayım. Bunun programı projesi atletizmi var birçok şeyi var. 2000 yılında şampiyon olduğumuz yıl 60-70 arası maç oynadık. Şimdi bu sayıyı Avrupa’da çok takım oynuyor. Her oyuncunun şans bulduğu rotasyon bunun için var. O zaman biz 30 oyuncuya niye para veriyoruz. Lütfen bundan uzak duralım. Oyuncuyu ve hocayı bahaneye alıştırmayalım. Pazardan, çarşambaya maç seyretmeseniz soruyorsunuz. Ben bunun için çok uğraştım. Yağmur yağıyor maç kaybediyoruz kramponlarımız kayıyor bahanelerinden geldik buraya. Direğe çarpanın mutluluk verdiği tek ülke biziz. Ne yapalım üç tane top direkten döndü diyoruz ancak içeri atamadın. Konsantre değildin gol vuruşunu yapamadın bu kadar basit. Ben oynanmasından ve yedi günde daha fazla oynanmasından yanayım. Bulgaristan’ı geçemiyorlar diye şikayet ediyorsunuz. Tarihin en yetenekli milli takımıyla oynadım. Şenol, Mustafa muhteşem bir takımla oynadım hiç başarılı olamadım. Çok da üzüldük. Şunu söylemeye çalışıyorum ki bu sıkışık trafiğe rağmen böyle olmasından yanayım. Üç günde bir maç oynanır. Oynanması da gerekir. Oynanmıyorsa ocak ayından sonraya kalamadın demek Avrupa’ya kalamadın. Biz birbirimizle oynarız uzun süre Avrupa’da kalalım” dedi.

“VAR’A KARŞI DEĞİLİM”

VAR sistemiyle ilgili soruya cevap veren Şenol Güneş, “Beşiktaş’ta görev yaparken elit antrenör toplantısına katıldığımda bu sistem yeni çıkmıştı. VAR eğer tartışmaya durdurmak için getiriliyorsa niye getiriliyor dedim. VAR’a karşı değilim. Ancak doğruyu bulurken tartışmayı durduramıyorsanız sorun vardır. Şampiyon olan takıma şüpheyle bakıyoruz teknoloji girdi hala şüpheliyiz. Hala daha taraftar nezdinde şüpheyle bakılan bir sistem. Kendimize güvensizliğimiz vardı şimdi birbirimize güvensizliğimiz var” dedi.

“GÜVENSİZ BİR ORTAM VAR”

Güneş, “Ne oyuncuya ne kendime mazeret bulmak istemiyorum. Oyunumu ve takımımı düzeltmek istiyorum. Ancak konuşulacak çok şey var. Hakem sahaya çıktığı zaman koşacağı yeri bilmiyor konuyu bilmiyor. Bu böyle olmaz. İyi niyetli olmak yetmiyor. Başarılı olmak işi bilmek lazım. Düzgün aynı zamanda becerili insanlara ihtiyacımız var. Hakem gözünün önündeki pozisyonu vermiyor VAR bekliyor. VAR’ı devamlı kullanamıyoruz. Madem teknoloji bu kadar var hakemin kulağına o söylesin. Seyirciye bunu göstermesine gerek yok. Zaten VAR’dan sonra yapıyorsa gel şimdi VAR’dan önce yap. Sayının çoğalması kalite getirdiği dönemi yaşamıyoruz. VAR’daki hakem kötü niyetli diyoruz yönetici de bunu söylüyor. Zaten güvensiz bir ortam var tartışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“GÜVENSİZLİK ÜZERİNE KURULU”

“Sadece futbola değil ülkenin genel yapısına baktığınızda sistem güvensizlik üzerine kurulmuş” diyen Denizli, “Devlet vatandaşına güvenmemiş vatandaş devlete. Bu güvensizlik hep bir soru işareti. Buraya gelinceye kadar hatalar olmuş. Hepimiz belli camialarda görev yaptık. Yüreği olmayan insanların ne futbolcu ne teknik adam ne gazeteci olma şansı olmaması lazım. Risk dediğimiz faktörü göze almıyorsun bu mesleği yapmayacaksın. Üçümüzde genç yaşlarda teknik adamlık görevi yapmayı başladık. Bu Türkiye’de yıkılması gereken birinci etken. Güven yok. Şimdi VAR gelmiş ama hakeme güvenmiyorsun. İnanılmaz şeyler yaşıyoruz. Türkiye’nin futbol tarihine baktığımız zaman biz başarılı olduğumuz için bir arada bulunuyoruz. Bir de sayfanın arka tarafına bak biz üçümüze yapılan eleştirilere bak. Övgü mü eleştiri mi daha fazla tartışılır. Bu kadar güvensizlik üzerine kurulu bir sistemde teknik adam iki mağlubiyetten sonra orada kalamayacağını biliyor. Bu sistem üzerine daha sonra yöneticiler teknik konularla ilgili konuşuyor. Sistem bunun üzerine kurulu olunca yönetici bu tavrında da vazgeçmiyor. Bakıyoruz kimse 15 yıl bir takımda görev yapmıyor. Arsenal’de kaç yıl görev yaptı bir kere şampiyon oldu. Burada kimse bunu yapamaz. Ben de ya kovulacaktım Çeşme’ye gelip kızımın yerine Belediye Başkanı olacaktım” dedi.

“BAŞKA ÇARE YOKTU”

“Ya başaracaktım ya başaracaktım bunun başka çaresi yoktu” diyen Denizli, “Ben ilk hocamın vücut diline bakardım. Vücut dili dediğiniz çok önemli. Bu üçüyle beraber olunca biraz fazla gülüyorum normalde çok gülmem. Gülmek demek futbolcuya o ekibe rahatlama imkanı sağlıyor. Bizim geceleri kaç saat uyuduğumuzu düşünen var mı? 35 yıl boyunca beş saat uyku uyumadım. Uyku ilacının her türlüsünü getirdiler bana. Fatih Terim başarılı bir hoca değildir diyemeyenler kendisinin değerini ispat etmek için alabildiğince eleştiri yaparlar. Bizi eleştirenler daha iyi biliyor olsalardı onlar gelirlerdi. Onlarda bir tek yürek yok konuşma var. Riski göze alamadılar. Türkiye’de biz bunları 50 yıldır yaşıyoruz. Buraya tesadüfen gelmedik. Çocuklarımızın ailelerimizin yüzlerini göremedik. Durumun sadece Türkiye’de böyle olmadığını söyleyen Denizli, “Başarmanın karşılığı yalnızlıktır” dedi.

“OYUN SÜRESİ UZATILMALI”

“VAR’ın geliş sebebi çok açık yardım edecek” diyen Fatih Terim, “Başka bir görevi yok. Yanlış kararları minimize etmek. Teknik adamlar gibi hakemlerinde büyük şanssızlıkları var. Futbolda sana, bana, bize gibi çok önemli konular vardır. Benim için penaltı olan senin için değildir. Münakaşaya açık olan konularda ve futbol kültürü çok gelişmemiş ülkelerde doğruyu bulmak zordur. Hakemlerle hepimizin problemleri oldu ama şu bir gerçek hiçbirimiz onlara yardım etmiyoruz. Benim uzun zamandır bir fikrim var; Atamaları kulüplerin ortak bir şekilde ortaya koyacağı irade atamaları yapsın derim” dedi. Son günlerdeki sıkıntıyı aktaran Terim, “VAR, orta hakemi ‘görsen iyi olur’ diyerek çağırıyor. Bunların süresi otuz, kırk saniyeyi geçmezken şimdi dört ya da beş dakika duruyor. Şimdi de deniliyor ki ‘bana göre penaltı’, ‘bence faul’ bu doğru değil. Yönetecek olan orta hakem. Maçın hakimi de hakemi de o. Hakim ve hakem arasında bir harf vardır. Hakim savcılara danışır bir sonraki mahkemeye devreder. Ancak hakemin işi bir dakikalık. Son zamanlarda bu ‘bence’ kelimesi olmuyor. Geleceksin her şeyi göstereceksin. VAR olmadan da biz bunları tartışıyoruz VAR geldi yine tartışıyoruz. Dolayısıyla VAR ile ilgili tekrardan hatırlatmam gereken konu zamanı azaltarak kararlar vermesi gerektiğidir. Bugün dünya neredeyse VAR’a gitmeden pozisyonun kararını veriyor. Hakemler VAR konusunu aşmalı ve topun oyunda kalma süresine katkıda bulunmalılar.” dedi.

“HİÇ GÖRÜŞMEDİK”

Mourinho ile yakın arkadaşlığı bilinen Terim, “O konuda fazla bir şey söylemeye gerek yok. Geldikten sonra görüşmedik. Dünyanın en başarılı antrenörlerinden birisi. Aldığı kupalar bunun göstergesi” ifadelerini kullandı.

“ŞAMPİYON OLAN KRİZE GİRİYOR”

Trabzonspor’un Bankalar Birliği’nden çıkmasıyla ilgili olarak Şenol Güneş, “Buradaki amaç faize çok para gidiyordu hedef bunu azaltmaktı. Baktığınızda sık sık yönetmelikler değişti. Ekonomik harcamalara müdahale edildi. Ne kadar çok para girerse o kadar çok borç yapılıyor. Yöneticilerde günlük kullanıyor. O zamanlarda yaptırımlar uygulandı başkanlar sorumlu denildi. Kısmen kısıtlamalar yapıldı. Yönetimler geçici olduğu için her yönetimin yaptığı harcama daha sonrakini ilgilendiriyor. Kulüpler aklı selim olmaya başladıkça bunu düzeltmeye çalışıyor. Trabzonspor’un yaptığı bu uygulama tüm takımlarda olması gerek hatta bu yönetim kulüplere bırakmamalı. Şampiyon olan borçla oluyor. Her şampiyon olan takım krizler geçiriyor. O harcamaların yüksekliğini kimse kaldıramıyor. Bunu düzeltmek lazım. Kulüplerin idari yapısını düzeltmek lazım. Trabzonspor’un yaptığını doğru buluyorum” dedi.

FUTBOL RUHU VURGUSU

Kitapta birtakım kurallar olsa da futbolun ruhunu kitaba göre değerlendirilmemesi gerektiğini söyleyen Denizli, “Bir takım çıkıyor o hakem benim maçıma gelmesin diyor. Bazı pozisyonları değerlendirmek için hakem olmaya gerek yok. Hakemlere güvenmek mecburiyetindeyiz. Yabancı hakemle ben çok oynadım. Bu insanlara güvenmezsek onlara destek olmazsak ki olmuyoruz. Bir tane hakem var uluslararası çapta onun da yaşamadığı kalmadı” dedi.

ÖZGENER’DEN GELECEK YIL MESAJI

Konuşmaların ardından İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, “Efsane isimlere çok teşekkür ediyorum. Bu bölümden öncede çok büyük başarıla imza atmış çok büyük isimlere  kulak verdik. Onlara da çok teşekkür ediyorum. Seneye buluşmak üzere diyerek selamlıyorum” dedi. “Hayatımızda çok önemli yer kaplayan bizler için birbirinden değerli efsanelerle sahneyi paylaşmanın onurunu yaşıyorum” diyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Mahmut Özgener seneye tekrar diyerek mesajı verdi. Efsanelerimizi tekrar burada görmek isteriz” diye konuşmasını tamamladı.