Yüksek enflasyon ve sosyal belediyecilik!

Abone Ol

       Yerel seçim çalışmalarında adayların kendilerini ve projelerini tanıttığı toplantılarını yetişebildiğim kadar izlemeye çalışıyorum. AK Parti, İstanbul’da başlattığı sosyal belediyecilik projelerini Türkiye genline yaymaya çalışıyor. Muhalefet Partileri ise iktidar olduğu illerde beş yılda yapamadıklarını yapma vaatlerinde bulunuyor. Beş yılda sosyal belediyecilik ve halkın ihtiyacı olan hizmetleri yapamayanlar ise seçmenlerin sandıkta vereceği kararla sınıfta kalacaklar. Gerçek hizmet yapacaklar ise karnelerini sandıktan başarıyla alacaklardır. Tabi herkesin gönlünde bir aslan yatar ama ben gazeteciyim, taraf tutmadan gördüklerimi ve duyduklarımı yazıyorum...

       Sosyal hizmet ve yardımlar başta olmak üzere, halkın yaşam ve çalışmasını kolaylaştırarak yerellerde insanca bir yaşamı garanti altına alacak bütün hizmetler belediyelerin başlıca faaliyet alanı olmalı. Yerel yönetimler, eğitim alanı da dâhil olmak üzere, kültür-sanat, spor ve sağlıklı yaşam ihtiyaçlarının karşılanması için, bu alanlara yatırım yapmalı ve bu alanlarda faal kişi ve kurumlardan halka hizmet için yararlanılmalıdır…

       Sosyal belediyecilik; sosyal devletin, vatandaşlarına sunmakla yükümlü olduğu sosyal politika ve faaliyetlere belediyelerin de katılıp yerel düzeyde birtakım sosyal yardım ve hizmetleri yapmasını ifade etmektedir. Sosyal belediyecilik, belediyelerin sosyal fonksiyonlarını arttıran ve sosyal yaşam içinde aktif hale gelmelerini sağlayan, yani sosyal devletin gereklerini gerçekleştirmeye yönelik olarak belediyelere yeni birtakım görevler yükleyen bir anlayıştır…
       Sosyal belediyecilik, kimsesizlerin, evsizlerin, sokak çocuklarının ve muhtaç kadınların barınma ihtiyaçlarını karşılamak, öksüzlere çocuk yuvaları ve kreşler yapmak, yaşlılara huzurevleri tesis etmek, sağlık merkezleri, sağlık ocakları, gezici sağlık otobüsleri, ön tanı merkezleri açmak, hastaneler civarında hasta yakınları için misafirhaneler oluşturmak, kültür, sanat ve spor tesisleri açmak, tiyatro, sinema, kütüphane ve kültür merkezlerini mahallelere kadar yaygınlaştırmak, fakir, muhtaç ve yaşam mücadelesi veren kesimlere yönelik aş evleri ve imarethaneler kurmak, maddi destek kartları vermek, özürlüler için ulaşım, eğitim ve sosyo-kültürel ortamlarda kolaylık sağlayıcı tedbirler almak, yaşlı/sakat ve hastalara evde bakım hizmeti vermek, beceri ve meslek edindirme kursları açmak, park-bahçeler ve piknik alanlarını yaygınlaştırmak, doğal dengeyi koruyan ve çevresel şartları düzenlenmiş ucuz konut alanları üretmek, iş kuracak kadın ve gençlere yönelik rehberlik hizmetleri yapmak, onlara makine ve ekipman desteği sağlamak, tanzim satış mağazaları ve ekmek fabrikaları kurmak gıda, kömür, ilaç, kırtasiye malzemesi yardımı yapmak, toplumsal gruplar, sivil toplum kuruluşları ve kitle örgütlerine rehberlik etmek, STK’ları tarafından kurulan Aş Evlerine her türlü yardımı sağlamak, dayanışma ve yardımlaşmayı geliştirmek ve gençlerin, engellilerin ve kadınların toplumsallaşmalarını sağlayacak merkezler açmak, sokak hayvanlarına barınak, klinik,  gerektiğinde hayvan otelleri yapmak gibidir…

       Sosyal belediyecilik, geleneksel belediyecilik anlayışının dışına çıkan bir anlayıştır. Bu anlayış belediyeleri sadece bir alt yapı yapan bir birim olarak değil de insanların sosyal ve kültürel hayatına katkıda bulunan, bu konuda görev ve sorumluluklar alan bir hizmet/yönetim birimi olarak görür. Yani belediye, sınırları içerisinde yaşayan halkın gelir durumu, kültürel donanımı, eğitim durumu, yaşı, cinsiyeti gibi bilgileri, anket, istatistik, kamuoyu araştırmaları vb. bilgi toplama ve araştırma teknikleri ile temin etmelidir. Temin ettiği bilgiler sayesinde nerede, hangi kitlenin, neye, ne kadar ihtiyaç duyduğu konusunda ve hizmet sunumunda etkinlik, verimlilik, adalet gibi değerlerin ön plana çıkması sağlanabilecektir…