Yaraları sarma zamanı
Kahramanmaraş merkezli iki ayrı deprem hem kalbimizi hem de zihnimizi umutsuzluk ve öfkeyle doldurdu. Geceleri uyumak...
Kahramanmaraş merkezli iki ayrı deprem hem kalbimizi hem de zihnimizi umutsuzluk ve öfkeyle doldurdu. Geceleri uyumakta zorlananlar, deprem travması canlananlar, yitip giden binlerce can, yıkılan yüzbinlerce bina derken psikolojimiz vahim halde.
Hatay’ın Samandağ ve Defne ilçelerinde yaşanan son depremlerle hiç olmadığı kadar canlanan deprem hafızamız bir kez daha gün yüzüne çıktı. Depremin öldürmediğini, ihmalin ve hazırlıksız kalmanın öldürücü olduğunu yine ama yine öğrendik.
Bölgede başta çadır, konteyner yaşam alanı, duş, tuvalet ve hijyen konularında ciddi sıkıntılar yaşanıyor, yaşanmaya devam ediyor. Deprem bölgesinin ve etki alanının genişliği bazı gecikmeleri kabul edilebilir düzeye indiriyor.
Ancak depremin üzerinden geçen 15 günün ardından hala çadıra ulaşamayanların olması ne kadar kabul edilebilir bunu bir de depremzedelere sormak lazım.
Deprem seferberliğinde büyükşehir belediyeleri ve ilçe belediyelerinin katkıları ise yadsınamaz boyutta. İstanbul’un Hatay’la, Eskişehir’in Malatya ile, Ankara’nın Kahramanmaraş ile, İzmir’in Osmaniye ile eşleştirildiği sistemle büyükşehir belediyeleri kurdukları gölge belediyelerle belediyecilik hizmetlerini deprem bölgesinde başarıyla sürdürüyor.
İZMİR VİZYONU
Çöp toplamadan zarar gören su şebekesinin erişilebilir hale getirilmesine, kadın ve aile hizmetlerinden aşevine kadar birçok hizmet vatandaşlara sunulmaya devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Osmaniye’de yürüttüğü çalışmalarda köy ziyaretleri yapan Başkan Tunç Soyer’in ‘Başka Bir Tarım Mümkün’ vizyonunu paylaşıp yerel üreticiye alım garantili kooperatifçiliği anlatması belki kısa vadede değil ama orta ve uzun vadede bu bölgelerin de alternatif gelir modelleriyle kalkınmasına katkı sağlayacak.
Deprem ülkesi olan Türkiye’de deprem gerçeğiyle yüzleşip yeni gelecek her günü kayıp olarak düşünmek zorundayız. Yeni bir deprem olasılığına karşı hazırlıklı olmak dışında başka bir seçeneğimiz yok.
Bu kapsamda ‘Bir Kira Bir Yuva’ projesini de yaraların sarılması ve sürdürülebilir sosyal sorumluluk projeleri arasında farklı bir yere konumlandırmak şart.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 30 Ekim 2020 depreminin ardından evini kaybeden ya da hasar nedeniyle evinden ayrılmak ve yeni bir yere yerleşmek isteyen depremzedeler için hayata geçirdiği Bir Kira Bir Yuva projesi bu kez Kahramanmaraş merkezli depremlerden olumsuz etkilenen depremzedeler için yeniden hayata geçiriliyor. İhtiyaç sahibi ile yardım etmek isteyen kişi ve kuruluşları bir platformda buluşturan proje ile İzmir Büyükşehir Belediyesi tek bir kuruş para toplamadan doğrudan ihtiyaç sahibi ile hayırseveri bir araya getiriyor. Hepimizin yapabileceği bir şeyler var, çok geç olmadan harekete geçelim.
A. Buğra Tokmakoğlu