Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) kurucusu ve başkanı Zafer Küçükşabanoğlu, Anadolu Ajansı Teknoloji Masası'nın bu ayki toplantısında yapay zekanın geleceği ve toplumsal etkileri üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Toplantı, Türkcell'in katkılarıyla gerçekleştirildi.
Küçükşabanoğlu, yapay zekanın tarihteki büyük teknolojik devrimler gibi toplumu derinden etkileyeceğini belirterek, bu teknolojiyle ilgili endişelerin ve korkuların yanı sıra sunduğu fırsatların da göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguladı. Yapay zekanın sağlık, tarım, savunma ve diğer birçok alanda büyük faydalar sağladığını ancak etik ve mahremiyet konularında riskler barındırdığını ifade etti.
Tarihi Devremlerle Kıyaslama ve Ekonomik Etkiler
Küçükşabanoğlu, yapay zekayı, birinci sanayi devriminin buhar, ikinci sanayi devriminin elektrik ve üçüncü sanayi devriminin bilgisayar gibi teknolojilere benzeterek, bu teknolojilerin toplumsal korkulara rağmen hayatı köklü şekilde değiştirdiğini belirtti. Yapay zekanın da benzer bir etkisi olacağını ve 2030 yılına kadar yaklaşık 15,7 trilyon dolarlık bir ekonomik hacim yaratacağı öngörüsünde bulundu. Bu büyük ekonomik değişim içinde, yapay zekanın merkezi bir rol oynayacağına dikkat çekti. Küçükşabanoğlu, Metaverse ve blok zinciri gibi diğer teknolojilerle birlikte bu hacmin 30 trilyon dolara kadar çıkabileceğini, küresel ekonominin ise 2030 yılında 100 ile 130 trilyon dolar arasında olacağını öngördü.
İstihdam Üzerindeki Etkiler
Yapay zekanın iş gücü üzerinde yaratacağı değişikliklere de değinen Küçükşabanoğlu, bu teknolojinin dünya genelinde yaklaşık 85 milyon istihdam kaybına neden olmasının beklendiğini, ancak aynı zamanda 97 milyon yeni iş fırsatı yaratacağına da işaret etti. Ülkelerin bu değişimlere hazırlıklı olması ve hem kaybolan işlerin hem de yeni fırsatların göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguladı.
Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkeler Arasındaki Fark
Gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler arasındaki yapay zeka farkının giderek arttığını belirten Küçükşabanoğlu, Çin ve ABD'nin yapay zekadaki önde gelen ülkeler olduğunu ifade etti. Çin’in yapay zeka ile ilgili patentlerin yüzde 61'ini elinde bulundurduğunu, ABD’nin ise 140 milyon dolarlık fon ayırarak 7 yeni yapay zeka enstitüsü kuracağını duyurdu. Ayrıca, Birleşik Krallık ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin yapay zeka ile ilgili çeşitli stratejiler geliştirdiğini belirtti.
Türkiye'nin Yapay Zeka Stratejisi ve Gelecek Vizyonu
Küçükşabanoğlu, Türkiye’nin yapay zekadaki potansiyelini artırmak için daha stratejik adımlar atması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin son yıllarda yapay zeka alanında bazı gelişmeler kaydettiğini ancak daha köklü ve gerçekçi hedefler belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Yapay zekanın, eğitim ve toplumsal bilinç oluşturma konularında da büyük önem taşıdığını ifade ederek, Türkiye'nin genç nüfusunun bu alandaki yeteneklerini geliştirmesi gerektiğine dikkat çekti.
Son olarak, Küçükşabanoğlu, yapay zekanın stratejik bir gereksinim olarak görülmesi gerektiğini belirtti ve bu teknolojinin gelecekte meslekler ve diplomasi dahil olmak üzere birçok alanı dönüştüreceğini öngördü. Yapay zeka alanında eksik kalınan noktaların hızla tamamlanması gerektiğini ve bu teknolojinin devletler ve büyük şirketler arasındaki rekabette belirleyici rol oynayacağını sözlerine ekledi.
