Ankara'nın tarihi Yağlıpınar Mahallesi'nde bulunan Yağlıpınar Camii, yıllardır süren bakımsızlık nedeniyle adeta harabe haline geldi. 1903 yılında Kafkasya'dan göç eden ve kendi imkanlarıyla camiyi inşa eden mahalle sakinlerinin torunları, tarihi yapının korunması için yetkililerden yardım talep ediyor.
"Dedelerimizin Emeği Gözlerimizin Önünde Yıkılıyor"
Yağlıpınar Mahallesi Muhtarı Halil İbrahim Mirza, caminin hem bölge halkı için manevi hem de tarihi bir değer taşıdığını vurguladı. "Dedelerimiz burayı 110-115 yıl önce kendi imkanlarıyla inşa ettiler. Ancak şimdi, camiye hayvanlar yuva yapmış durumda. Elimizden geleni yaparak temizliğini sağladık, fakat bu kadarına gücümüz yetiyor. Bu kadar köklü bir yapının atıl durumda kalması bizleri derinden üzüyor," dedi. Mirza, caminin korunması için devletin desteğini beklediklerini dile getirdi.
Kültürel Miras Olarak Değerli
Mahalle sakinlerinden Ramazan Mirza ise, caminin sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda bir kültür mirası olduğunu belirtti. "Yıllar önce yokluk içinde, ekmeklerinden kısarak dedelerimiz bu camiyi yaptılar. On yıl önce kültür varlıkları listesine kaydettirdik ama üzerinden yeterli bir müdahale yapılmadı. Biz çocukluğumuzu burada geçirdik, şimdi ise o değerli yapının yok olmasına tanıklık ediyoruz," diyerek, caminin eski ihtişamına kavuşturulması gerektiğini ifade etti.
Halk, Yağlıpınar Camii'nin Kurtarılmasını Bekliyor
Mahalle halkı, caminin acilen restore edilmesini ve tekrar ibadete açılmasını istiyor. Geçmişin izlerini taşıyan bu yapının, geleceğe de taşınabilmesi için yetkililerin harekete geçmesi gerektiği vurgulanıyor. Yağlıpınar Camii'nin, hem bölge halkının hem de tüm Ankara'nın kültürel mirası olarak yaşatılması gerektiği dile getiriliyor.