Yerli oyuncularımız, bizim evlatlarımız fazla para istiyorlar, çok nazlanıyorlar diye. Avrupa'da başarılı olma tur atlama adına yabancılarla doldurdular ya takımlarımızı. Hiç de hesapladıkları gibi olmadı. Tam tersine döndü her şey. Yabancılar çatır çatır sözleşme yapıyor menajerleri sayesinde, başarısız olsa da hüsrana uğratsa da çantası dolu gidiyor. Hem de an be an artan dolar bazında. Ha bir de Avrupa'da turlar atlayacaktık, sahillerde halay çekecektik, turlar atacaktık hayal oldu. Üçte sıfır çektik. Yabancılar istila etti Mili Takımımız bitti, VAR geldi MHK'sı sahip çıkmadı hakemlik bitti. Ayakta alkışlıyorum, dibe vurduk. Ruhuna El - Fatiha.
TFF İLE MHK SAHİP ÇIKMIYOR Kİ
Ülkemizde iyi maç yönetemiyorlar, kafaları karışık, hamaset diz boyu, günü kurtarma arzusu, kokartı yitirme korkusu, o kadar paradan olma kaygısı, musluk akarken dolduramama endişesi hakemlerimizi yiyip bitiriyor. Resmen katlediyorlar maçları. Aday hakemler bile bu kadar acemice işler yapmaz, yapamaz. İşin garibi bu gençler gidiyorlar Avrupa'ya hem de ismen maça davet ediliyorlar. İsteniyorlar, Türkiye'deki maçlara bakmadan, Avrupa'daki performansları dikkate alınarak sadece. Harika maç çıkarıp dönüyorlar. Tek bir nedeni var. Bizim TFF, bizim MHK kaçak dövüşüyor. Kendi hakemlerine sahip çıkmıyor, savunmuyor. Kuşa, kurda, böceğe yem ediyor. Elin adamı eleştirilere göğüs gerip, stressiz, turistik seyahat havasında maç yönettirip gönderiyor. O ortamı sağlıyorlar. Yabancı hayranı değilim asla. Ama bizimkilere de hayran değilim, hatta çok itici buluyorum, o garanti, cepte.
BAŞKANLARI HEP KANDIRIYORLAR
TFF'nin başkanı kim olursa olsun, kim gelirse gelsin. Bu da kesin ve net. Türk hakemliğinden yıllardır, elini ayağını çekmeyen, bir türlü çekip gitmeyen 5-10 kişi var. Bunlar çok iyi hakem olsalar anlarım. Hepsinin de egosu çok yüksek. Reklama doymak bilmeyen, adının unutulmasından, yok olmasından korkan tipler. Kazık çakacaklar sanki. Başkana karşı ilk fırsatta ön plana çıkıp, kendini ve adamlarını öne çıkarma gayretindeler. Başka ne hesapları var bilemem. Daha koltuğu bile oturmadan bu 'Çiçeği burnunda' TFF başkanımız ve yönetim kurulu üyelerimiz de nasıl oluyorsa bunlara şak diye inanıyor. Klasmanları dizayn ediyorlar. Her hafta, en güzel maçları çıkması garanti olan hakem de maçın içine etse de nasıl olsa her daim gideceğini bildiği için hatam ne diye, dönüp arkasına bile bakmıyor. Olan futbolculara, kulüplere, taraftarlara oluyor. Forma garanti nasıl olsa, top da onun boş kaleye atamasa ne olur ? Ey güzel hakemliğim ne günlere kaldın, kimlere kaldın. Gel de Halil Erdoğan'ı arama, İbrahim Fırla'yı arama, Hakkı Gürüz'ü arama, Onur Sorguç'u arama. Ya sabır ya sabır.
GÜZEL ŞEYLER DE OLUYOR
Adını bile ilk kez duyduğum topçuyu havaalanında çiçeklerle karşılarlar, alkış kıyamet, davul zurna da çalınır. Bunlardan herhangi birinin kılı dönse haber olur, kuaföre giderler hepsi kapıda. Flaş flaş flaş, az sonra. Fotoğraf çekilir tonla, parmağını oynatsa deklanşöre basılır. Anında oradan haber geçmeler. Ey gafiller. Gözlerinizin önünde, burnunuzun dibinde canım hocam, kaptanım İlyas Tüfekçi var, bir haber yapsanıza. Her şeyi millete bağlıyorlar ya, biz öyle istiyormuşuz meğer. Magazin, uyduruk, haber bile sayılmayacaklar günlerce gözümüzün önünde. Allah razı olsun, kızı el bebek gül bebek bakıyor. Milli futbolcumuz O, var mı ötesi. Canlı yayın bile yapılır. Sürpriz olur keman, saz dalın odaya. Moral olsun İlyas hocama. Bir daha böylesi gelmeyecek. Güzel şeyler de yapıyor TFF, Allah'ı var. Yönetim Kurulu Üyeleri Kadir Kardaş ile Tuncay Yanık, Milli Takım sorumlu yöneticisi Hamit Altıntop hasta yağında, evinde ziyarette bulundu Tüfekçi'ye. Allah razı olsun ayaklarına sağlık. Ha bunu haber yaptılar. Kutu kutu pense, dört satıra manşet. Ya başka zaman ? Unutmayın İlyas hocamı.
TEBRİKLER MUZAFFER BAŞKANIM
'Kişi ne ederse kendine eder' diye boşa dememişler. Canla başla Türk hakemliğine hizmet verdi, yıllarca. Her türlü imkânsızlığa rağmen, fedakârca, cefakârca hizmetini sürdürdü onurla, gururla, dürüstçe. Tabii ki de duymadığı küfür, hakaret kalmadı. Ailesini, sevdiklerini bile karıştırdı densizler, alt tarafı ayak topu oyunu bu, o kadar. O ise asla ödün vermedi. Şimdi Ege Erzurumlular Federasyonu Genel Başkanı Muzaffer Okumuş hocam, ağabeyim. Hakemlik sayesinde değil, alnının teriyle, çalışarak. Doktor evladı, doktor damat adayı ile evleniyor Muzaffer hocamın, Buca Kaynaklar Kır Çiçeği Event'te. Dünür olmaya hazırlanan Nilgün-Muzaffer Okumuş ile Bahriye-Bülent Gök çiftlerini tebrik eder, Dr.Mihriban Sevinç Okumuş ile Dr.Burak Batuhan Gök çift adayına mutluluklar diliyorum, yuvalarında huzur eksik olmasın. Aman koronaya dikkat, siz bize lazımsınız, başımızın tacısınız. Kadir kıymet bilmeyenlere, inat.
BAŞIN SAĞOLSUN ELMAS ABLA
Türkiye'nin 4. Kadın futbol hakemi, ilk kadın klasman hakemi, şimdiki Kadın FİFA hakemlerimizin atası, öncüsü Elmas Arabacı Tatlıcı, hayat arkadaşı, eşi Mustafa Tatlıcı ağabeyimizi, eniştemizi kaybetti. 80'li yıllarda Diyarbakır'da hakemliğe başlayan Ahmet Akçay, Recep Kesici gibi isimlerle maça çıkma cesareti gösteren Elmas ablam, hocam emekli hemşire. Tek evladı bir de torunu var. Karşıyaka'daki evinin önünde Veli Şekerli ustamızın Mevlâna Lokma'sı ile hayır yaptı. Allah kabul etsin, Mustafa ağabeyime de rahmet olsun.
GÜZEL ADAMDIN EMİN AĞABEY
Bir zamanların flaş takımı Samsunspor'da başarıyla forma giydi, kaptanlık yaptı, 2 yıl kulüp başkanlığı da yaptı. 20 Ocak 1989'daki Samsunspor kafilesi olarak o acı günü, trafik kazasını yaşadı, yaşadık hep beraber. Teknik Direktör Nuri Asan, futbolculardan Mete Adanır, Muzaffer Badalıoğlu ve Zoran Tomiç ile otobüs sürücüsü Asım Özkan yaşamını yitirdi. Kaptan, Başkan Emin Kar ağabeyimiz sağ kurtulmuş yürüme yetisini kaybetmişti. Kalp krizi geçirdi, 4 günlük yoğun bakımın ardından hayata gözlerini yumdu, 61 yaşında idi. Sen ne iyi kaptanımızdın Emin ağabey. Yakın arkadaşı Levent Eriş kaptanıma, tüm sevenlerine, ailesine sabır diliyorum. Mekânın cennet ruhun şad olsun. Emin kaptanım, ne de güzel adamdın.