Ankara Üniversitesi Kanser Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hakan Akbulut, viral vektör aşılarının kullanımı ile ileri evre kanser tedavisindeki başarı oranının 2035 yılına kadar yüzde 55'lerden yüzde 65-70 seviyelerine yükselebileceğini açıkladı.
Kayseri'de düzenlenen 5. Uluslararası Aşı Bilimi Kongresi'nde konuşan Akbulut, 1992 yılından bu yana kanser araştırmaları yaptığını belirterek, geçmişte tanı koyulan hastaların yüzde 60’ının kaybedildiğini, ancak 2000'li yıllardan itibaren kanser tedavisinde önemli gelişmeler yaşandığını kaydetti. Akbulut, "Akıllı ilaçlar" olarak adlandırılan hedefe yönelik tedavi yöntemleri ve immünoterapilerin devreye girmesiyle tedavi başarısının arttığını vurguladı.
Kanser Tedavisinde Yüzde 10’luk Artış
Son 20 yıl içinde kanser tedavisinde dünya genelinde yüzde 10’luk bir artış yaşandığını ifade eden Akbulut, günümüzde tedavi yöntemlerinin doygunluk noktasına ulaştığını belirtti. Bu noktada, yeni ve etkili tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Akbulut, virüs ve gen tedavilerinin bu alanda umut vaat ettiğini vurguladı. Klinik araştırmalara dayanarak, mevcut tedavi yöntemlerine dirençli hastalarda bile başarı oranının yüzde 50'lere ulaştığını bildirdi.
Ankara Üniversitesi'nde Geliştirilen Viral Vektör Aşıları
Ankara Üniversitesi Kanser Araştırma Enstitüsü'nde geliştirilen dört viral vektör aşı adayının bulunduğunu belirten Akbulut, bunlardan birinin Faz-1 klinik aşamasında olduğunu ve önümüzdeki yıl bu aşamaya başlamayı planladıklarını aktardı. "Vektörümüzün, dünya genelindeki diğer benzerleri gibi kanser tedavisinde yaklaşık yüzde 15'lik bir başarı artışına katkı sağlamasını umuyoruz," diye ekledi.
Geleceğin Kanser Tedavisi İçin Yatırım Şart
Dünya genelinde onay alan iki kanser aşısının cilt kanseri ve mesane tümörleri için kullanıldığını anlatan Akbulut, bu uygulamaların yüksek maliyetinin altını çizerek Türkiye’nin bu alanda yatırım yapmasının önemine dikkat çekti. Akbulut, "Geleceğin kanser tedavisi bu viral vektörlerde yatıyor. Ülkemizde bu alanda üretim tesislerimizi yapılandırmalıyız. Aksi takdirde, 10 yıl sonra yurt dışından bu ilaçları almak zorunda kalırsak ciddi ekonomik kayıplar yaşayabiliriz," ifadelerini kullandı.