Son yıllarda ilaç ve kozmetik sektörlerinde doğal ürünlere artan ilgiyle birlikte, bu ürünlerin güvenilirliği de önemli bir tartışma konusu haline geldi. Altınbaş Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Botanik Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ebru Özdemir, "Bir ürünün doğal olması, onun zararsız olduğu anlamına gelmez. Bilimsel araştırmalar, doğru bitkilerden elde edilen ve etkin yöntemlerle hazırlanan ürünlerin yalnızca doğru dozda kullanıldığında faydalı olduğunu kanıtlamıştır" dedi.

Diş hekimleri uyardı: O yaş aralığındaki çocuklarda diş sağlığına dikkat! Diş hekimleri uyardı: O yaş aralığındaki çocuklarda diş sağlığına dikkat!

Doç. Dr. Özdemir, bitkisel ürünlerin her zaman güvenli olduğu inancının yanıltıcı olduğuna dikkat çekerek, "Doğadan elde edilen bitkisel ürünler farklı kimyasal bileşikler içerebilir. Bu maddelerin bilinçsizce veya denetimsiz bir şekilde kullanılması ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle internet üzerinden satılan ve kontrolsüz ürünlere karşı dikkatli olunması gerekiyor" uyarısında bulundu.

Yanlış bitkisel ürün kullanımı ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir

Farmasötik Botanik ve Farmakognozi derslerinde bu konunun üzerinde durulduğunu belirten Doç. Dr. Özdemir, ticari kaygılarla profesyonelce pazarlanan ancak güvenilirliği sorgulanabilir bitkisel ürünlerin ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Özdemir, "Laboratuvarımızda yaptığımız bir araştırmada, yaşlanma karşıtı ve hücre yenileyici etkileri olduğu düşünülen ‘ölmez çiçek’ olarak bilinen helichrysum türlerinin bazı formülasyonlarının dozajları yüksek toksisiteye yol açtı. Bu nedenle, formülasyonumuzu hazırlarken hücre kültürü testlerimizin sonuçlarına göre etkin ancak toksik olmayan dozları bulmaya çalıştık" dedi. Ancak, piyasada satılan kozmetik ürünlerin çoğunda toksisite testlerinin yapılmadığını belirten Özdemir, bu ürünlerin düzenli kullanımıyla sistemik dolaşıma karışarak uzun vadede toksik etkiler yaratabileceğine dikkat çekti. Bu sebeple yeni bitkisel ürün formülasyonlarının oluşturulmasında toksisite testlerinin çok önemli olduğunu vurgulayan Özdemir, üreticilere bu konuda daha dikkatli olmaları gerektiği uyarısında bulundu.

Anadolu'nun bitkisel mirası: Gelenekten modern ürüne

Modern ilaçların yaygınlaşmasından önce Anadolu halkının, doğal alanlardan topladığı bitkilerle tedavi sağladığını belirten Doç. Dr. Özdemir, "Anadolu'nun tıbbi bitkileri hakkında yazılı en eski bilgiler, I. yüzyılda Anavarza'lı Dioscorides’in 'Materia Medica' adlı eserinde yer almaktadır" dedi. Etnobotanik araştırmaların geleneksel bilgilerin korunması ve aktarılması açısından büyük önem taşıdığına dikkat çeken Özdemir, "Doğru bitki türlerinin belirlenmesi ve herbaryum çalışmaları, doğal ürün geliştirme sürecinin temel aşamalarındandır" dedi. Ayrıca, Altınbaş Üniversitesi Doğal Ürünler Araştırma ve Geliştirme Merkezi (DÜAGEM) olarak Türkiye'nin doğal zenginliklerini güvenilir ürünlere dönüştürmeyi hedeflediklerini ekledi.

Herbaryum çalışmaları ve doğal kozmetik ürünler

Üniversitenin Eczacılık Fakültesi bünyesindeki HERA adlı uluslararası indeksli herbaryumla ilgili de bilgi veren Özdemir, "Araştırmalarımıza konu olan bitkiler, HERA'da muhafaza ediliyor. Bu herbaryumda, ulusal ve uluslararası projeler için üzerinde çalışılan 2000'den fazla bitki türü yer alıyor" dedi. Bitkisel zenginliklerin korunmasında ve araştırmalarında herbaryumların önemli bir rol oynadığını vurgulayan Özdemir, bitkisel kozmetik ürünlere olan talebin arttığını belirtti. "DÜAGEM olarak bitkisel kozmetik ürünlerin etkin ve toksik olmayan formülasyonlarını geliştirmeye odaklanıyoruz. Özellikle yaşlanma karşıtı ürünlerde, enzim inhibisyon çalışmaları ve toksisite testleri yaparak güvenilir ve etkili doğal ürünler üretmeyi amaçlıyoruz" dedi. Son olarak, doğal kaynakların modern dünyada insanlığa sunulması için bilimsel araştırmaların önemine dikkat çeken Özdemir, bu alandaki çalışmaların hız kesmeden devam edeceğini belirtti.

Kaynak: İHA