Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, Türkiye'nin kısa vadede yeni bir kuraklık dönemiyle karşı karşıya kalacağını duyurdu. Türkeş, özellikle Batı Anadolu, Batı ve Orta Karadeniz kıyıları dışında, Türkiye’nin büyük kısmının Sibirya yüksek basıncının etkisi altına gireceğini söyledi. Yağışların kısa süreliğine etkili olacağı, ancak bunun dışında kuvvetli yüksek basınç koşullarının ülkenin batı yarısında ve iç bölgelerde kurak bir dönemi tetikleyeceği öngörülüyor. 

İzmir'de fotoğraf ve Haiku sanatının büyüleyici buluşması: "Beş-Yedi-Beş" Sergisi İzmir'de fotoğraf ve Haiku sanatının büyüleyici buluşması: "Beş-Yedi-Beş" Sergisi

DENİZ YÜZEY SICAKLIKLARINDA ANORMAL ARTIŞ

Türkeş, Türkiye'nin kıyı bölgelerinde deniz yüzeyi sıcaklıklarının sonbahar mevsiminde normalin üzerinde olduğunu ifade etti. Karadeniz ve Marmara kıyılarında deniz yüzeyi sıcaklıkları 20-23 santigrat derece arasında seyrederken, Ege kıyılarında bu sıcaklıklar 22-24 santigrat dereceye kadar çıkmaktadır. Akdeniz'de ise bu değerler 24-27 santigrat derece arasında değişiyor. Ancak, sonbaharda deniz yüzey suyu sıcaklıklarının Türkiye kıyılarında normallerinden 1-2 santigrat derece daha sıcak olduğunu vurgulayan Türkeş, özellikle Orta ve Doğu Karadeniz bölgelerinde bu farkın 2-3 santigrat dereceye kadar yükseldiğini belirtti. Türkeş, ocak ayında da deniz yüzey sıcaklıklarının normallerin 1-3 santigrat derece üzerinde kalacağını, bu durumun deniz ekosistemini uzun vadede olumsuz etkileyeceğini söyledi.

EKOSİSTEM VE BİYOÇEŞİTLİLİK ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİLER

Prof. Dr. Türkeş, deniz yüzeyi sıcaklıklarındaki artışın ekosistem üzerinde ciddi olumsuz etkilere yol açtığını vurguladı. Türkiye'nin denizlerinde su sıcaklıklarının normalden daha yüksek olmasının, özellikle istilacı yabancı türlerin yayılmasında etkili olduğunu belirtti. Akdeniz, Ege ve Marmara'da bu türlerin sayısının arttığına dikkat çeken Türkeş, geçmişte yaşanan müsilaj (deniz salyası) olaylarının da deniz suyunun sıcak olduğu bir dönemde meydana geldiğini söyledi. Denizdeki kirlilikle birlikte deniz suyu sıcaklığının yükselmesi, biyoçeşitlilik açısından büyük tehditler oluşturuyor ve deniz ekosistemindeki dengeyi bozuyor.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ETKİLERİ GÖRÜLMEYE DEVAM EDİYOR

Türkeş, küresel iklim değişikliğinin etkilerinin Türkiye'de giderek daha belirgin hale geldiğini de sözlerine ekledi. Türkiye'deki pek çok bölgede, özellikle İzmir gibi büyük şehirlerde, son yıllarda yağışların normalden geç başladığını, bunun da kuraklık etkilerini geciktirdiğini söyledi. Ancak, uzun süreli kuraklık etkilerinin hâlâ sürdüğünü, barajların, göletlerin, akarsuların ve derelerin su seviyelerinin düşük olduğunu, toprak neminin azaldığını ve tarım alanlarında olumsuz etkiler yaşandığını belirtti. Ekim ve kasım ayında yaşanan yağışların bu durumu bir nebze iyileştirse de kuraklığın izlerinin devam ettiğini vurguladı.

KURAKLIK VE SİBİRYA YÜKSEK BASINCI İLİŞKİSİ

Türkeş, Türkiye'nin kısa bir süre önce başlayan yüksek basınç koşullarının, özellikle Sibirya yüksek basıncının etkisiyle, ülke genelinde sıcak hava dalgalarına ve azalan yağış miktarına yol açacağını belirtti. Bu durum, ülkenin batısında yağışlar olmasına rağmen, genel olarak daha kuru bir döneme girilmesine neden olacak. Türkeş, yüksek basınç koşullarının etkisinin 10 gün süreceğini ve bu süre zarfında sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde olacağını söyledi. Bu koşulların, ekosistem ve tarım açısından ciddi riskler taşıdığına dikkat çekti.

Kaynak: DHA