Ülkem nereye
Bundan bir hafta önce bir avukat ve bir doktor hiç yoktan öldürüldü. İnsani olmayan vicdani de olmayan bir acı. Hele...
Bundan bir hafta önce bir avukat ve bir doktor hiç yoktan öldürüldü. İnsani olmayan vicdani de olmayan bir acı. Hele aile içinde iki meslekten de yakınınız varsa cinayetlerin etkisi iki kez fazla olur. Olur da bundan daha acısı utanmazlıklar olur mutlaka. Bu cahilce şerefsizce olan cinayetleri kınayan milyonlar varken bunlara mazeret üretenler de vardı. Sosyal medyada içlerinde kadınların da bulunduğu bir kısım hadsiz insanlar partizan kafalar aptalca yazabildi. Öyle ifadeler ki sanki bir takım siyasileri taklit eder veya onların söylemlerini haklı bulur gibi. Sanki siyasilerce söylenen bir takım ifadelerin bu olaylara hiç katkısı olmamış gibi.
Son derece cehalet, kin, nefret kokması bir yana sanki bir yerlerden aferin bekler gibi. Saçma bilgisiz kışkırtıcı tahripkar ifadeler. Yazık bir yerlerde kalabilmek herkesten rahat yaşayabilmek caka satmak uğruna görgüsüzlük içeren ifadeler yerini bulmuş gibi. Oysa doktorların veya sağlıkçıların hastanelerdeki alınması gereken tedbirler konusunda öteden beri talepleri vardı. Doktorun öldürülmesini protesto etmek daha zecri önlem alınması konusunda dikkatleri çekmek devleti daha çabuk harekete geçirebilmek maksatlı masum bir eylemdi. Yürüyüş esnasında güvenlik güçlerinin katı tutumu olmuş bir polisin fenalaştığı görülmüştü. İşte o anda polise ilk müdahalenin yürüyüşteki doktor ve sağlıkçılar yapmıştı. Polise doktor müdahalesi televizyon başındaki milyonlarca insanın vicdanları titretti. Türk milletinin her şeye rağmen yardım severliği, affedici olma hasleti aynen duruyordu. Gel gör ki siyaseten cilalanmış bir takım kafalarda ve vicdanlarda bu gitmiş yerine cahilce düşünceler oturmuştu.
‘AFERİN ALMAK’
Maksat içinde bulunduğu siyasi toplumdan aferin almak. Kısaca çıkarı doğrultusunda istifade etmenin yolunu açmak. Yani bir takım yanlış beyanlar bir takım haksız zenginliklerin ifşa edilmesi toplumda ahlaki bir çöküşün nedeni olmuş. İşin esası şu ki ülke çok çirkin bir yol alışın içinde. Sosyal medyada yazanlar laflarının nereye uzandığına bakmıyor hatta bu olumsuz davranışlarını hak sanıyor. Bilmiyorlar ki toplumsal huzursuzlukların topyekün zararı var. Bilmiyorlar ki her ailede her meslekten evlat kardeş, ana, baba dayı, amca var. Bir kimsenin acısı o ailenin de, o aile efradına ait her bir ferdinde, komşularının da müşterek acısı olmakta. Zecri tedbirler ile ayrımcılığı önlemek çok zor. Öncelikle ayrımcı tahripkar laflara son vermek gerekir. Herkes şunu anlamalı ki bu güne değin ülkemizde çok geniş veya derinlemesine bir tatsızlık olmaması kan birliğinin sonucudur. Toplumumuzun bütün bireyleri bin iki bin yıldır farklılıklar olsa dahi akraba olmuş yeni nesiller oluşmuştur. Son zamanlarda her türlü olumsuz söz davranış haksızlık ve adaletsizlik siyasilerin eseri gibi durmakta. İşsizlik, ekonomik sıkıntı, pahalılık yeteri kadar rahatsızlığı artıran unsurlar olurken birde haksız kazançlar ile ortaya çıkan zenginlikler toplumu çok olumsuz etkiliyor. Dünyanın en öfkeli ikinci toplumu olduk. Bu öfkenin kimseye faydası yok toplum bilmeli ve düşünmeli ki bir berbat durumda kim ne kadar zarara uğrayabilir. Bir doktor ve bir avukatın ölümü sadece vak’a-i adiyeden değil ey millet artık aklını başına devşirmenin miladı olmuştur. Siyaset alemi içinde en çok sen aklını toplamalısın demektir. Başka, medyanın tutumu; süratle tarafsızlığa ve adil yayına yönelmeli. Millet suskun gibi olsa dahi bir eski tecrübe olarak belirteyim ki her hareketi lafı sözü davranışı dikkatle takip ediyor. Millet artık, zamanı geçmiş Ali Cengiz oyunlarına boş vermeli ilim bilim ekonomi iş aş var mı ona bakılmalı diyor. Kıymetli halkımızın vatandaşımızın milletimizin de saçma sapan kendi tabirleri ile artistik söylemleri söylemeyi yazmayı bırakması elzem. Facebook rezaletine uymak demek artık belaya davetiye olduğunu bilmek demek. Oralarda ciddi bilgiler paylaşılmalı. Sosyal toplumsal hareketlerde ise devletin sıcak kucağı daha dikkatli olmaya özen göstermeli. Tehlike adalete, güvenliğe, din adamına güvenin azalmasında. Sözlerimiz dinlenir isteniyorsa bu yolda devam edilir.
Allah şehitlerimize, görevi başında rahmetli olan doktorumuza avukatımıza cennet nasip etsin inşallah.