Üçüncü gözün simgesi: Ajna çakrası!

Abone Ol

Yeni bir yazıda buluşmanın sevinci ile herkese ‘Merhaba!’ Biliyorsunuz, bu ara çakralardan gidiyoruz. Güzel bir hafta sonuna girmeden bir diğer çakramızdan bahsetmek istedim: Alın çakramız! Haydi, gelin alın çakrası hakkında merak edilenleri ve bilinmeyenleri ayrıntılarıyla inceleyelim…

‘AJNA’ NEDİR, NE ANLAMA GELİR?

Alın çakrası, üçüncü göz ya da ajna çakrası olarak da isimlendirilir. Sanskritçe “komuta veren” anlamındaki ajna kelimesiyle bu çakranın üst benlikten alınan sinyalleri komuta etme gücüne atıf yapılır. Alın çakrası; üçüncü göz bölgesi olan iki kaş arasında, epifiz bezinin alın hizasında konumlanır. Sezgi merkezine bağlanan bu çakra, altıncı hissin ve algıların temsili olarak karşımıza çıkar. Doğruları gören gözümüz olarak vücudumuzda bulunan alın çakrası sayesinde doğru kararlar veririz ve böylece bedenimizde doğru hisler doğar. Rüyalar, sezgiler ve psişik güçler alın çakrasının enerji alanına girer. Alın çakrası astral bedenin genişlemesine yardımcı olur ve manevi dünyayla bağ kurmanızı destekler.

ALIN ÇAKRASININ ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

Alın çakrası rengi çivit ya da indigo mavisi olarak kabul edilir. Alın çakrasının ruhani boyutuna uygun olan bu renk; bilgeliği, gizemi ve inancı simgeler. Elementinin ışık olması, maneviyatla aydınlanan zihne işaret eder. Alın çakrası, iki lotus yaprağı arasında bulunan ters üçgen ve OM sembolü ile simgelenir. Mantra‘sı ŞAM olan bu çakranın insan bedeninde kontrol ettiği organlar arasında hipofiz bezi başta olmak üzere beyin, beyincik, burun, kulaklar, baş ve göz bulunur. Fiziksel ve ruhsal olarak görme duyusuyla ilişkilendirilir. Alın çakrasıyla betimlenen ilahi karakterlerden olan Shakti Hakini, çift cinsiyetli yapısıyla varlığın dişil ve eril yönlerini temsil eder.

Alın çakrası, hipofiz bezi başta olmak üzere baş bölgesindeki pek çok organdan sorumlu. Dengede çalışan alın çakrası, iyi görme yeteneğine ve bireyin kolayca odaklanmasına katkıda bulunur. Doğru kararlar verme yetisi gelişir ve kişinin kendine olan güveni artar. Sezgisel duygular ve altıncı his gelişir. Alın çakrasının ana duygusal işlevi olan affedicilik ve hoşgörü öne çıkar. Bireyin hafızasının kuvvetlenmesine ve rüyalar başta olmak üzere zihinsel imajları hatırlama yeteneğine destek olur. Gelişen sezgiler sayesinde negatif enerji durumlarından kaçınmayı sağlayan alın çakrası, enerji boyutunda adeta bir rehber işlevi görür. Alın çakrası dengedeyken bireyler oldukça derin kişiler hâline gelebilir; bu kişilerin huzuru, yaşamdan aldıkları keyif ve çevrelerine karşı duydukları memnuniyet artar. Alın çakrasının dengesizliği durumunda ise yaşama karşı isteksizlik ve depresyon görülebilir.

ALIN ÇAKRASI NEDEN DENGESİZLEŞİR?

Zaman zaman “Alın çakrası neden tıkanır?”, “Alın çakrası nasıl açılır?” ya da “Alın çakrası açma yöntemleri nelerdir?” gibi sorular gündeme gelebiliyor. Oysa burada alın çakrasının açılması veya tıkanmasından ziyade dengesizleşmesi ve bazı yöntemlerle yeniden denge hâline kavuşması kastedilir. Çakraların dışarıdan içeriye ve sağdan sola olacak şekilde yaptığı enerji yüklü hareketlenmelerin çeşitli sebeplerle gerçekleşemediği durumlar, çakraların bloke olduğunu gösterir.

Her çakrada olduğu gibi alın çakrasında da kıskançlık, kibir ve hırs gibi negatif enerjilere uzun süre maruz kalma durumunda dengesizleşme oluşabilir. Doğru karar verme yönünü temsil eden alın çakrası, yanlış insanlar ve yanlış kararlar neticesinde bedeninizde biriken negatif enerji yüzünden dengesizleşebilir. Toksik alışkanlıklar nedeniyle bedeninizde biriken olumsuz duygular, zamanla sezgisel yönünüzü kısıtlayabilir. Kötü beslenme, olumsuz ortam şartları gibi sebepler ve stres; alın çakrasının dengesiz çalışmasına neden olabilir.

Dengesizleşen alın çakrası bazı fiziksel ve zihinsel belirtiler gösterebilir. Baş bölgesinde migren, sinüzit gibi ağrılar oluşabilir. Görüş bulanıklığı, zayıf hafıza ve hayal kurmakta zorlanma durumları da akışı tıkanmış bir alın çakrasına işaret edebilir. Depresyon, anksiyete, huzursuz ruh hâli gibi olumsuz duygu durumları alın çakrasının dengesizleştiği durumlarda ortaya çıkabilir. Gerçekliği inkâr, yoğun rüya ve kâbuslar da bu durumun işaretleri arasında yer alabilir. Alın çakrası dengesizleştiğinde sezgilerde zayıflık meydana gelebilir. Birey, hayatı üzerinde doğru kararlar almakta zorlanabilir ve yanlış insanları yaşamına çekebilir. Alın çakrasının elementi olan ışığı yitirmiş gibi hissedebilir. Uykusuzluk veya çok fazla uyuma isteği görülebilir.

ALIN ÇAKRASI NASIL DENGELENİR?

Alın çakrasını temsil eden ŞAM (Ksham) ile OM mantra’ları, alın çakrasını dengelemek için tekrarlanabilir. Mantra’ların zihin, duygu ve düşünceler üzerindeki olumlu etkisi; duygu durumunda değişiklik yaratabilir. Etkili bir sonuç için mantra’ların uzun süre tekrarlanması gerekebilir. Alın çakrasını dengelemek için meditasyon yapmak da faydalı olabilir.

Güneşli bir havada dışarıda rahat ve sakince oturmak, meditasyon uygulamalarını açık havada gerçekleştirmek ve geceleri yıldızları izlemek de çakranın dengelenmesine yardımcı olabilir. Yoga ve thai chi gibi uygulamalar yapılabilir. Balasana, adha mukha svanasana, virasana ve savasana gibi asana’lar denenebilir. Alın çakrasını açmak için arı nefesi başta olmak üzere çeşitli pranayama teknikleri uygulanabilir. Aromaterapiden, ses ve egzersiz pratiklerinden yararlanılarak çakra dengeleme yapılabilir. Yoga öğretisinde elleri kullanarak enerji açmaya yarayan mudra isimli pratiklerden yararlanılabilir. Alın çakrası dengesinde kali mudra denenebilir.

ALIN ÇAKRA DENGELEME MEDİTASYONU

Rahat bir oturuşa gelin. Omurganızın dik olduğundan emin olun. Dikkatinizi sakral çakraya yönlendirin ve portakal rengine odaklanın. Portakal renginin titreşimlerinin bedeninizi kapladığını hissedin. Dikkatinizi sakral plexus çakrasına yönlendirin ve sarı renge odaklanın. Sarı rengin tüm bedeninize nüfuz etmesine izin verin. Enerjiyi kalp çakranıza yönlendirin, yeşilin ve gül pembesinin evine… Yeşilin ve gül pembesinin bedeninizdeki yayılmasını hissedin. Şimdi boğaz çakrasındasınız ve mavi renge odaklanın. Mavi ışığın tüm bedeninizde akmasına izin verin. Üçüncü göze yükselin, gökkuşağının tüm renklerinin birbirine karıştığını hissedin. Siyah bir fonda titreşen altın bir ışık fark edin ve bu ilahi ışığın içine girin, karanlıktan sonsuz aydınlığa ulaşın. Bu güçlü enerjinin titreşimlerini özümseyerek, bedeninize taşıncaya kadar doldurun.  Titreşimlerin içindeki bilgenin fısıltısını duyun. Bu noktada çok uzun süre kalamayacağınızı bilerek, ruhunuzu alabileceğiniz tüm bilgilere açın. İstediğin zaman tekrar buraya gelebileceğinizi bilerek yüksek benliğinize teşekkür edin. Bu hissi içselleştirdiğinizde ve hazır olduğunuzda meditasyondan çıkabilirsiniz. Haftaya güzel bilgiler ile devam edeceğiz.

 Sevgilerle…

 Günün sözü: Zirveye çıktığında ‘Oldum’ deme ‘Başardım’ de!