Yaz tatilinin sona erdiği bu günlerde, biz Türklerin yaz boyunca sergilediği o klasik hareketler hâlâ hafızalarda canlı. İşte tatilin tam anlamıyla olmazsa olmazı haline gelen, hepimizi gülümseten o 10 klişe davranış! 

1. Çile haline gelen güneş kremi...

Türkler olarak plajda güneş kremi sürmek bir gelenektir. Fakat çoğu zaman bu kremi sırta sürmek, adeta bir yarışa dönüşür. "Dön sırtını!" ve "Yeter mi?" Diye sorular, güneş kremi uygulamasının eğlenceli taraflarından biridir. Kişisel bakımı bir adım öteye taşıyan bu hareket, yaz tatilinin vazgeçilmez bir parçası oluyor. 

2. Dünyaların sığdırıldığı o tatil çantası!

Tatilden önce herkesin tatil çantası hazırlama merakı, yaz tatilinin en bilindik klişelerinden biridir. Çanta neredeyse evin tamamını kapsayacak şekilde doldurulur. “Şunu da al, bunu da al!” şeklinde uzayıp giden liste ve çanta hazırlığı, tatilin başlangıç aşamasındaki klasik bir alışkanlığa dönüşür. Her şeyin "olmazsa olmaz" olarak görüldüğü bu hazırlık, tatilin heyecanıyla birleşir. 

3. Plajda yemek şovu: Midye, mısır ve daha fazlası! 

Plajda dolaşırken karşılaştığınız midyeci, mısır satıcısı, hatta karpuz satanlar… Yaz tatilinin olmazsa olmazlarıdır. Güneşin tadını çıkarırken bir yandan da plajda yürürken karşılaşılan bu satıcılar, tatilin tatlı klişeleri arasında yer alır. Çıkışta bir midye, bir mısır, hatta bir dondurma, tatilin keyfini artıran klasik hareketlerdir. 

4.Herkesin sosyal medya fenomenine dönüştüğü tatil fotoğrafları!

Tatil fotoğraflarını sosyal medyada paylaşmak, Türk tatilcilerin vazgeçilmez alışkanlıklarından biridir. “Görmedin mi, tatilimiz şöyle geçti!” paylaşımları, tatilin özetidir. Her detayın, her anın özenle paylaşıldığı bu fotoğraflar, tatilin sosyal medya yansımasıdır. 

5. 'Şu plajdaki kalabalığa bak!' şikayetleri 

Her yıl olduğu gibi, tatilin ortasında kalabalıktan şikayet etmek, yaz tatilinin klasik davranışlarından biridir. Plajda yer bulamamak ve şezlong kavgası, tatilin getirdiği stresler arasında yer alır. “Burası tıklım tıklım!” serzenişleri, tatilin bir parçası haline gelir. 

6. Güneşin altında 'yanma' endişesi 

Türkler yazın güneş altında fazla kalmaktan korkar. “Yanacak mıyım, güneş kremi yeterli mi?” gibi endişeler, güneşlenme anlarının ayrılmaz bir parçasıdır. Her bir yanık izinden sonra gelen “Ah, güneş kremi az mı sürdüm?” yorumları, tatilin tatlı bir klişesi olur. 

7. ‘Yazın gelmesiyle birlikte’ diyet listeleri 

Yaz tatilinden önce başlanan diyetler, tatilin başladığı ilk günlerde unutulur. “Yaz geldi, diyet de bitti!” şeklinde yapılan bu espriler, tatilin ilk günlerinin klişelerindendir. Herkes tatilde serbest bırakır ve bu davranış yaz tatilinin bir diğer klasik ögesidir. 

Ekim ayında zenginleşecek 4 burç! Paraları sel olup akacak Ekim ayında zenginleşecek 4 burç! Paraları sel olup akacak

8. Tatilde 'Tatili uzatsak mı?' sohbetleri 

Tatildeyken bir sonraki tatili planlamak, Türk tatilcilerin bir diğer alışkanlığıdır. “Şu tatilden sonra bir hafta daha gitsek mi?” şeklinde yapılan bu sohbetler, tatilin bitişinin erken işareti olarak görülür. 

9. Tatil sonrası ‘Tatilden dönme sendromu’ 

Tatil bittiğinde, dönerken yaşanan “Tatilden dönmek zor” sendromu, her yaz tatilinin alışılmış bir parçasıdır. Tatil sonrası “Evin konforunu özledim ama tatil özlemi bambaşka!” yorumları, yaz tatilinin klişelerindendir. 

10. 'Bir tatil daha planlayalım!' kararları 

Tatilden sonra yeni tatil planları yapmak, yaz tatilinin bir diğer klasik davranışıdır. “Bir sonraki tatil için tarih belirleyelim!” şeklinde yapılan planlamalar, tatilin bitiminde yaşanan heyecanın devamını sağlar. 

Kaynak: Haber Merkezi