Seyahat

Türklere vizesiz gidebilecekleri Kuzey Makedonya’dan davet var

Abone Ol

Osmanlı ordusu tarafından 15. yüzyılın ilk yarısında fethedilerek, yaklaşık 550 sene Osmanlı hakimiyetinde kalana dek 11. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar sık el değiştiren ve tarih boyunca Paeonia Krallığı, Makedon Krallığı, Roma İmparatorluğu, Bulgar Krallığı, Bizans ve Sırp Krallığı gibi pek çok devletin idaresi altında bulunan Kuzey Makedonya, hüküm süren bu uygarlıkların günümüze dek ulaşan zengin tarihi izleri, doğal ve kültürel güzellikleri, lezzetli yemekleri, müziği, folkloru ve yöre halkının sıcaklığıyla Balkanların turizmde parlayan yıldızı olmaya devam ediyor. 

‘KEYİFLİ TATİL’

Kuzey Makedonya Ticaret Odaları Birliği bünyesindeki Seyahat Acenteleri, Oteller, Yolcu Taşıyıcıları ve Restoranlar Odası Başkanı ve aynı zamanda Turizmi Tanıtma ve Destekleme Kurumu Başkanı, Arkan Kerim ile Kuzey Makedonya turizmini konuştuk. Kerim, söyleşinin başında Türk turisti birçok turizm potansiyelini aynı anda sunan Kuzey Makedonya’nın tüm güzelliklerini görmeleri ve güzel anılar biriktirebilecekleri keyifli bir tatil geçirmeleri için ülkesine davet etti. Bu davet üzerine kendisine ilk soru olarak “Türk turist tatil tercihini neden Kuzey Makedonya’dan yana kullanmalı?” sorusunu yönelttik. Başkan Kerim sorumuzu şöyle yanıtladı:
-Türk turistin Makedonya’ya gelmesi için birçok neden var. En başta Türk vatandaşlarının vizesiz ziyaret edebileceği bir ülke. Uzunca bir dönem Osmanlı idaresinde kaldığı için birçok ortak kültürel değerlerimiz var. Türk turist Üsküp’e geldiğinde kendini herhangi bir Anadolu kentine gitmiş gibi hisseder. Yabancı dil bilmiyorsa, sadece Türkçe konuşuyorsa da geldiği kent hiç yabancılık çekmeyeceği bir şehirdir. Çünkü Üsküp’ün Çarşısı’nda hemen herkes Türkçe bilir ve konuşur. Sadece Üsküp’te değil, ülkemizin birçok şehrinde Türkçe konuşulur. Dokuz şehirde resmi dildir Türkçe. Çok sayıda göçmen 1912 Balkan Harbi’nden sonra Makedonya’dan Türkiye’ye göç etmiş. Bu göç 1950’li yıllara kadar sürmüş. 

ÖZLEM BİTMEDİ

-Sadece Makedonya’dan değil, Kosova’dan, Karadağ’dan, Hırvatistan’dan, Bosna’dan, Sırbistan’dan da Türk kökenli insanlar Üsküp üzerinden Türkiye’ye göç etmişler. Mübadeleyle göçenler zaman içinde yeni vatanlarına alıştılar ama kopartıldıkları topraklara özlemleri hiç bitmedi. Üç kuşak boyu çocuklar, torunlar eski yurtlarının öyküleriyle büyüdüler. Dedelerinden, anneannelerinden, baba ve annelerinden dinledikleri anılar, Balkan ezgileri, hasretin iki yakası olarak zihinlerde taptaze duruyor. Bu bakımdan Türk turist Kuzey Makedonya’yı keşfetmek, atalarının topraklarını ziyaret etmek, tanıdıklarını görmek istiyor. Türk turistin Avrupa’da en rahat edeceği yerdir Makedonya ve her zaman başımızın üzerinde yeri vardır. Sizleri ata yadigarı topraklara bekliyoruz.

EN UCUZ ÜLKE

*Üsküp’e Türkiye’den direkt uçuş var mı?

-Kuzey Makedonya Türkiye’den uçakla 1 saatte gelinebilen bir ülke. Üsküp’ten her gün İstanbul’a 3, Antalya’ya her gece, Bodrum’a ise haftada 2 kez direkt uçuş var. Ayrıca İzmir ve Üsküp arasında da çok sayıda direkt uçuş bulunuyor. Bu bakımdan Türk turistler ulaşımda zorluk yaşamadan ülkemize gelebilir. Kuzey Makedonya’ya birçok ülkeden de direkt uçuş var. Kuzey Makedonya benim nazarımda ‘her şey dahil ülkesi’. Çünkü Avrupa’nın en ucuz ülkesi. Restorana, kafeteryaya, pazara giden birisi en ucuz fiyatlarla alışveriş yapıp, yemek yer. Ayrıca Kuzey Makedonya’nın doğa güzellikleri, tarihi eserleri saymakla bitmez. Ayakta kalmış Osmanlı dönemi tarihi eserlerin en fazlası Üsküp’te. Mustafa Kemal Atatürk’ün öğrenim gördüğü okulu Manastır Askeri İdadisi’ne de ev sahipliği yapıyor olması, birçok dinamiğiyle beraber Türk turistlerin tatil tercihlerini Kuzey Makedonya’dan yana kullanmaları için önemli unsurlardan bazıları.

İLK SAAT KULESİ

*Ortak dil, din, tarih ve kültürel bağlara sahip olduğumuz Kuzey Makedonya’nın Üsküp ve diğer şehirlerindeki ata yadigarı Osmanlı eserleri ve günümüzdeki durumlarından bahsedebilir misiniz?

-Kuzey Makedonya'da Osmanlı döneminde birçok mimari eser yapılmış olsa da önemli bir kısmı tahrip olduğundan günümüze 140 civarı eser gelebildi. Üsküp’te ise yaklaşık 64 Osmanlı eseri ayakta kalırken, Üsküp Yahya Paşa Cami UNESCO tarafından koruma altına, Kalkandelen’deki Alaca Cami de UNESCO miras listesine alındı. Görkemli mimarisiyle Üsküp'ün en büyük ve en eski camisi Sultan Murad Cami, avlusunda Üsküp’ün en yaşlı ağacı bulunan İsa Bey Cami gibi ülke genelinde ayakta kalan camilerimizin çoğu ibadete açık. Yeni Cami müze olarak hizmet veriyor. 1548 tarihli Kurşunlu Han günümüzde Makedonya Müzesi’nin bir bölümünü kapsıyor. Hamamlardan ise Çifte Hamam (Davut Paşa Hamamı) ile İsa Bey Hamamı günümüzde sanat galerisi olarak hizmet veriyor. Asırlardır başkentin ortasından geçen Vardar Nehri'nin iki yakasını birleştiren Taşköprü olarak da anılan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve hala işlevini koruyor. Osmanlı topraklarında ilk saat kulesi olma özelliği taşıyan yaklaşık 40 metre uzunluğundaki Neoklasik dönemi yansıtan Saat Kulesi hala aktif. 1888 yılına ait hükümet konağı, 1899 tarihinde yapılan Osmanlı posta binası, 1439 tarihli Sulu Han, XV. yüzyılın ikinci yarısına ait Kapan Han da Üsküp’te bütün görkemiyle hala ayakta duran önemli Osmanlı dönemi eserlerinden bazıları.

CAMİLER AKTİF

*Üsküp dışında diğer şehirlerdeki Osmanlı eserleri ne durumda?

-Üsküp’ten sonra Osmanlı döneminden kalma en çok tarih eser barındıran İştip’te Hüsamettin Paşa Camii, Manastır’da 1506 tarihli İshak Çelebi Camii, Ohri’de Ali Paşa Cami gibi birçok kentimizdeki pekçok camilerimizde ibadet yapılıyor olsa da Ohri’deki Fethiye Cami gibi birkaç cami de Osmanlı yönetimi çekildikten sonra tekrar kiliseye çevrilmiş durumda. Bitola’da Mustafa Kemal Atatürk'ün öğrenim gördüğü Manastır Askeri İdadisi binası günümüzde müze olarak kullanılıyor. Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’nin Kocacık köyünde doğduğu ev günümüzde müze olarak, Resne’de Resneli Niyazi’ye ait saray da günümüzde çeşitli kültürel ve sanatsal etkinliklere ev sahipliği yapan bir “kültür evi” olarak hizmet veriyor. Ülkemizin birçok şehrinde cami, köprü, türbe, çeşme, han, hamam, mevlevihane ve tekke gibi Osmanlı döneminden kalma birçok tarihi eser bulunuyor. Bunlardan kimisi amacına uygun kimisi de müze ve sanat galerisi olarak kullanılıyor.

KORUMA ALTINDA

*Balkan seyahatlerimde pandemi dönemine dek sıkça geldiğim Kuzey Makedonya’nın birkaç şehrinde TİKA tarafından restore edilen Osmanlı dönemi tarihi yapıları görmüştüm. Mesela az önce sizin de ata yadigari eserler arasında saydığınız Üstüp’teki Saat Kulesi, Sultan Murat Camii ve İshak Bey Camii’nde restorasyon çalışmaları yapılıyordu. Tamamlandı mı bu çalışmalar?

-Evet çalışmalar tamamlandı ve camiler 2020 yılında tekrar ibadete açıldı, keza saat kulesi de tüm ihtişamıyla yükselmeye devam ediyor. Biz ülke olarak tüm tarihi değerlere sahip çıkmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda TİKA ile işbirliği içindeyiz. TİKA bugüne dek Üsküp’ten Gostivar’a, Doyran’dan Ustrumca’ya, Radoviş’ten Ohri’ye, Kalkandelen’den Konçe’ye, Kuzey Makedonya’nın her bir köşesinde Osmanlı dönemi birçok tarihi eseri varlıklarını sürdürebilmeleri amacıyla aslına uygun restore ederek geleceğe ve turizme kazandırdı. Türkiye, TİKA aracılığıyla Kuzey Makedonya’da 2005 yılından itibaren 60 milyon Euro’nun üzerinde değerde tarihi yapıların restorasyonu da dahil, kültür, turizm, eğitim, bilim, sağlık gibi birçok alanda 950 civarı proje gerçekleştirdi.

HEYKELLER ŞEHRİ ÜSKÜP

*Kuzey Makedonya’nın turistik cazibe merkezlerinden biraz bahsedebilir misiniz?

-Ülkemiz denize kıyısı bulunmamasına rağmen muhteşem güzellikteki üç doğal gölü ile eşsiz bir doğaya sahip, ev sahipliği yaptığı birçok uygarlıktan özellikle Osmanlı ve Roma İmparatorluklarının etkisinde kalan ve çok sayıda tarihi eseri günümüze dek taşıyarak ziyaretçilerine ilgi alanlara göre birçok dinamik sunan, sanat, mimari, şiir ve müzik alanlarında zengin kültürel mirasa sahip bir ülke. 

Osmanlı dokusu taşıyan, kadim bir Balkan kenti olan başkent Üsküp’te Eski Türk Çarşı (1392 tarihli Osmanlı Çarşısı), Balkanlar'ın en büyük ve en eski pazarlarından biri ve el sanatları atölyeleri, Osmanlı döneminden kalma tarihi hamamları ve camileriyle şehrin en otantik bölgesi. 22 metre uzunluğu ve etrafındaki 2,5 metre boyunda 8 adet bronz aslan heykelleriyle Büyük İskender’in devasa heykelinin yer aldığı Makedonya Meydanı, 21 metre yüksekliğinde ve 32 adet rölyefle süslenen Makedonya Kapısı ve barındırdığı birbirine yakın, irili ufaklı yüzlerce heykel ve anıt ile Üsküp’ün ‘heykeller şehri’ olarak anılmasına sebep olurken, burası aynı zamanda kentin buluşma noktası. Bitişiğindeki Taş Köprü, Kalesi, Milli Mücadele Müzesi, Holokost Anıt Müzesi (Avrupa'daki en büyük Holokost müzelerinden biri), Makedonya Ulusal Müzesi ve Sanat Galerisi, Rahibe Teresa Anıt Evi, St. Spass Kilisesi, kentin yaklaşık 15 km batısında yer alan Matka Kanyonu ve camisinden köprüsüne, hamamından türbesine ev sahipliğini yaptığı birçok Osmanlı dönemi eseriyle Balkanların kalbi olarak anılan Üsküp, zengin kültürel yapısıyla birçok ziyaretçinin tekrar görmek istediği en turistik kent. 

KADINLARIN GÖZDESİ MEŞHUR OHRİD İNCİSİ

-Muhteşem göl manzarası ve tarihi mimarisi ile göz kamaştıran UNESCO Dünya Miras Listesi’nde de bulunan, 365 kilisesi ve manastırı ile Balkanların Kudüs'ü ve Slav kültürünün merkez üssü adını alan Ohrid, Avrupa’nın en eski yerleşim yerlerinden biri olduğundan Avrupalı turistin de güney Avrupa’da mutlaka görmek istediği fantastik güzel bir yer. Ülkenin gözbebeği Ohrid için Kuzey Makedonlar, ‘Tanrı yağdırdığı güzellik yağmurundan bir damla da Ohrid’e düşürmüş’ derler. Avrupa'nın en eski ve en derin krater göllerinden biri olan Ohri Gölü’nün kristal berraklığındaki suyunda keyifli bir bot turu yapan turistler, ardında da göl kenarındaki restoranlarda belvica veya pastirmka denilen Ohrid Gölü’ne özgü tatlı su balıklarından yerler. Çok sayıda Türkçe konuşan kişi ve işletmenin bulunduğu Tarihi Çarşı’sında ise hem güzel zaman geçirir hem de alışveriş yaparlar. Kadınların gözdesi ise meşhur Ohrid İncisi’dir. 

ÇAR SAMUEL KALESİ, OHRİ AYASOFYA KİLİSESİ

-Orta Çağ kalesi olan Çar Samuel Kalesi, 11. yüzyılda Bizans mimarisi ile inşa edilen, Osmanlı döneminde cami olarak kullanılan, Yugoslavya Cumhuriyeti döneminde ise restore edilerek tekrar kiliseye çevrilip ibadete açılan Ohri şehrinin en önemli tarihi eserleri arasındaki Ohri Ayasofya Kilisesi, Aziz Yuhanna Kilisesi, Oscar adayı olan “Before the Rain” filminin çekildiği Aziz Yuhanna (Sveti Jovan Kaneo) Kilisesi, günümüzde Ohri Ulusal Müzesi olarak hizmet veren Robevi Ailesi’nin evi, Osmanlı dönemi eserler ve tarihi evler de turistlerin ilgi gösterdikleri yerler arasında bulunuyor. Sakin yapısı ve güzel doğasıyla Ohri Gölü’nün kuzey kıyısında bulunan Struga, yüzyıllardır ayakta kalan cami ve kiliseleriyle Kuzey Makedonya’nın önemli bir kültür şehri ve turizm merkezlerinden biri.

MANASTIR, DOYRAN, KALKANDELEN..

-Mustafa Kemal Atatürk’ün öğrenim gördüğü ve matematik öğretmeni tarafından zekası nedeniyle adına ‘Kemal’ ismini de eklediği günümüzde müze olarak hizmet veren Manastır Askeri İdadisi özelikle Türk turistin, Üsküp ve Ohrid ile en görmek istediği yerlerin başında geliyor. Ayrıca Akdeniz ikliminin etkilerinin hissedilebileceği tek yer olan ve ziyaretçisine olağanüstü görsel güzellikler sunan doğa harikası Doyran gölü, Şar Dağı eteklerine kurulan ve Pena Nehri tarafından ikiye bölünen görülmeye değer eşsiz güzelliğe sahip Tetova (Kalkandelen), 4 bin yıllık antik şehir kalıntılarıyla Kumanova, Balkanların en güçlü ve tarih boyunca en çok fethedilmiş beş kalesi arasında yer alan Marko Kuleleri ve tarihi manastırlarıyla Pirlepe, 730 kilometrekarelik ormanları, geçitleri, şelaleleri ve karstik alanlarıyla Kuzey Makedonya'nın en büyük kış tatil beldesi Mavrovo, döneminde Roma eyaletinin başkenti olan Stobi, Mavrovo'dan sonra en eski ve en büyük ikinci milli park Pelister, en ünlü kış sporları ve eğlence merkezi Popova Sapka, şarapları ve peyniriyle meşhur Kuzey Makedon şarap ve rakı üretiminin merkezi Tikveş, Kemikler Körfezi’ndeki MÖ 1200 ile 700 yılları arasında bölgede yaşayan medeniyetin izlerini taşıyan Su Müzesi, döneminde Roma eyaletinin başkenti Stobi Arkeolojik Alanı, Smolare Şelalesi Kuzey Makedonya’da mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Doğa harikası göllerde yürüyüş tutkunları burada geçirecekleri zamanı unutamaz. Dağ meraklıları için trekking parkurları güzel manzaralar sunar. Gece hayatı ise enteresan, orijinal Kuzey Makedon canlı müziği eşliğinde düzenlenen geceleri Türk turistler çok seviyor. Fiyatlar ise Türkiye’ye kıyaslandığında gerçekten bedava. Kuzey Makedonya keşfedilmemiş gastronomi cenneti aynı zamanda, tarihiyle ve bugünüyle keşfedilmesi gereken bir destinasyon.” 

*Yıldan yıla yabancı turistlerce daha çok ilgi gören bir ülkesiniz. Sizce Kuzey Makedonya turizmden hak ettiği payı alabiliyor mu? Geçen yıl sezon nasıl geçti? Bu yılki beklentileriniz?

-Kuzey Makedonya henüz turizmden alması gereken payı tam alamadı. Ama sizin de bahsettiğiniz gibi yıldan yıla ivmesi daha da yükseliyor. Geçen yıl Devlet istatistik Kurumları’nın verilerine göre 2023 yılında bir önceki yıla kıyasla yabancı turist sayısında yüzde 36,6 oranında, gecelemelerde ise yüzde 22,9 oranında artış oldu, 2 milyon turist sınırına yaklaştık. Casino oyunu turisti ile 6 milyon transit yolcuyu bu hesaba katmadan 2023 turizm açısından başarılı bir sezon oldu. Türkiye, Hollanda, Sırbistan, Polonya ve Romanya ilk beş sıradaki turistleri oluşturdu. Turizm bu yıl da iyi gidiyor ve ters bir durum olmazsa 2019 yılını geçecek gibi görünüyor. 2.5 milyon civarı turist ağırlarız diye düşünüyorum ancak sürprizler olabilir. Bir turizmci olarak bu gidişattan memnun ve ümitliyim. Bu yıl da diğer yıllarda olduğu gibi Türk turist yine ilk sırada yer alıyor. 

*Rusya - Ukrayna ve İsrail - Filistin Savaşları turizminizi etkiledi mi?

- Direkt olarak bizi etkilemedi diyebilirim. Kuzey Makedonya ve Balkanlar Avrupalı turistlerde güvenilir destinasyon olarak geçtiğinden turizmciler olarak sorunsuz sezon yaşamaktayız. 

DOST ÜLKE

*Kuzey Makedonya Ekonomi Bakanlığı tarafından 2018’de turistik alanda en iyi acente olarak ödüllendirildiğiniz Generalturist acentenizle iki ülke arasında turistik turlar da düzenliyor, karşılıklı turist getirip götürüyorsunuz. Kuzey Makedon turistin Türkiye’ye ilgisi nasıl?

*Kuzey Makedonya Uluslararası İşbirliği Merkezi tarafından düzenlenen ankette Makedonya için Türkiye en sevilen ‘dost ülke’ ve ‘en iyi ortak’ seçildi. Ülkemiz insanları, ülkeniz insanlarını seviyor ve son yıllarda, Kuzey Makedonya’dan çok fazla insan Türkiye’yi ziyaret ediyor, Türk dilini öğrenmek istiyor ve Türk yaşam stiline özeniyor. Bunda Türk televizyon dizilerinin etkisi büyük. Televizyonda gördükleri yerleri bizzat gezip görmek, kültürü tanımak istiyorlar. Mübadeleyle Türkiye’ye göçen akraba ziyaretleri de çokça oluyor.

İZMİR, İSTANBUL VE ANKARA

*Türk turistlere yönelik turlarınız ile kur farkının Türk turistin gelişinde bir etkisinin olup olmadığını sorsam?

-Her yıl olduğu gibi bu yıl da Bodrum ve Antalya direkt uçuşlarla operasyonlarımız devam ediyor. Aynı zamanda Mısır ve Tunus charter operasyonlarımız da mevcut. Vizesiz destinasyon olduğumuz için ve ata toprakları ziyaret sevdası Türk turistin turlara yoğun ilgi göstermesine neden oluyor. Özellikle İstanbul, İzmir ve Ankara’dan en çok talep olurken, diğer şehirlerden de ciddi gelen Türk turist var. Bu trend ileriki yıllarda da devam edecek gibi gözüküyor. Kur farkının etkisi ise henüz yok diyebilirim. Umarım Türkiye’deki ekonomi bir an önce toparlanır ve ileriki yıllarda da Türk turistleri sorunsuzca
karşılamaya devam ederiz ve ülkemize geldiklerinde bütçelerini düşünmeden rahatça ve gönüllerince bir tatil yaparlar. 

‘TÜRKİYE PAHALI’

Sık sık Türkiye’ye geliyorsunuz. Daha önceki yıllara göre olumlu ve olumsuz gözlemleriniz?

*Evet doğrudur çok sık Türkiye’ye geliyorum ve gözlemlediğim durum geçen yıllara göre her şey çok pahalılaşmış diyebilirim. Ekonomik durum geçen yıllara istinaden daha düşük seviyede ve bu pahalılık hissediliyor. Kuzey Makedonya’dan gelen turistler de gerek konaklamada gerekse yeme-içme ve alışverişlerde yüksek fiyatlardan şikayetçiler.

Türkiye ile Kuzey Makedonya arasında Osmanlı döneminden bu yana geleneksel bir dostluk ilişkisi var diye biliyorum, gerek turizm, gerek ticaret ve politik alanlarda doğru mudur?

*Doğrudur, 1991’de Yugoslavya’nın dağılmasıyla bağımsızlığını kazanan ülkemize Üsküp’e büyükelçi gönderen ilk devlet Türkiye olmuştu. Kuzey Makedonya ve Türkiye arasındaki ilişkiler hem turizmde hem de devletler arasında eskiden beri çok iyi seviyede ve her geçen yıl daha iyiye gidiyor. Bunun yanı sıra ticaret, kültür, tarih, eğitim, bilim, savunma, sağlık ve diğer alanlarda da işbirlikleri yürütülüyor. Türkiye Makedonya’nın önemli ticari ortaklarından birisidir. 2023 yılının Ocak-Kasım döneminde Türkiye’nin Kuzey Makedonya’ya ihracatı 550 milyon dolar ve Kuzey Makedonya’dan ithalatı 171 milyon dolar olarak gerçekleşti. İki ülke ticaretinin yanı sıra Türkiye’nin bölgeye yapmış olduğu yatırımların oranı da oldukça yüksek. Kuzey Makedonya’ya doğrudan yabancı sermaye yatırımı gerçekleştiren Türk şirketlerinin sayısı 100’ün üzerinde olup, yatırımların toplam tutarı 1 milyar doların üzerinde. Ticari ilişkilerin yanında Türkiye, Yunus Emre Türk Kültür Merkezi aracılığıyla Türkçe öğrenmek isteyen Makedonya vatandaşlarına eğitim veriyor ve Türk kültürünü tanıtmak babında aktiviteler yapıyor. TİKA da tarihi eserlerin restorasyonundan eğitim, sağlık gibi birçok alanda destek veriyor.

*Söyleşimizi noktalamadan önce biraz da sizden ve projelerinizden bahsetsek. Yıllardır Makedonya’nın en köklü ve tanınmış turistik acentelerinden biri olan Generalturist hangi destinasyonlarda hizmet veriyor? Bunlardan kısaca bahseder misiniz?

-2003 yılından itibaren özelleştirmiş haliyle babamla beraber kurduğumuz Generalturist dünyanın birçok destinasyonda hizmet vermeye devam ediyor. Direk carter seferleriyle Türkiye’de Antalya ve Dalaman, Mısır’da Sharm El Seikh ve Hurgada, İspanya’da Palma’de Mallorca ve Costa Brava olmak üzere Hırvatistan ve Karadağ sahili, Halkidiki sahili Yunanistan’da bizim ana outgoing destinasyonlarımız. 2007 yılından itibaren ciddi şekilde tüm Balkan ülkelerine Türkiye ve Uzakdoğu ülkelerden incoming da başladık. Son 21 yılda toplamda 250 bin civarı turisti gerek yurtiçi gerek yurtdışına uğurladık veya ağırladık. 21 yılı geride bırakırken bu gururlu tabloyu da sürdürmek arzusuyla tam hız devam ediyoruz. Generalturist şirketimizdeki acente ve uzun yıllar içinde bulunduğumuz turizm sektöründeki deneyimlerimizi hotel sektörüne de taşıdık ve G Hotels Üsküp’teki ilk hotelimizi 2020 yılında hizmete açtık. İleriki senelerde hotel sayımızı artırmak istiyoruz. Projelerimiz mevcut ve 2025’e güçlü projelerle girmek istiyoruz.  

*Bu keyifli söyleşi için teşekkür ediyorum. Son olarak eklemek istediklerinizi alabilir miyim?

-Kuzey Makedonya’yı ve başkent Üsküp’ü ziyaret etmeyenleri ülkemizin hepsi de birbirinden güzel ve özel tarihi, turistik ve kültürel değerlerini keşfetmeleri ve meşhur köftemiz ile Tikveş şaraplarını tadımlamaları için Kuzey Makedonya’ya bir kez daha davet ediyor, ben de söyleşi için teşekkür ediyorum.