Türkiye’nin tek sorunu altılı masa ve adayı mı? 

Ağzı olan konuşuyor derler yaa… Parti disiplini mi, intikam hırsıyla mı konuşuyorlar desem, neyin hırsı, neyin intikamı?  9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in bir s...

Abone Ol
Ağzı olan konuşuyor derler yaa… Parti disiplini mi, intikam hırsıyla mı konuşuyorlar desem, neyin hırsı, neyin intikamı?  9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in bir sözü vardır; “Siyasetçi ne söylediğini değil, ne söylemeyeceğini iyi bilmelidir.” Siyasetçilerde konuşurken, ne istediklerini bilmeleri çok önemlidir.  Amaç ve amaca gidilecek yol haritasını iyi çizmesidir...  Genel seçimler yaklaştıkça konuşulacaksa, Genel politikayı iyi bilmek, bölgeleri iyi tanımak, yaşam tarzlarını iyi bilmek, ihtiyaçları analiz etmek, seçmen profilini, beklentilerini, sonrasında da projeleri belirlemek, anlatmak, inandırmak. Proje çizmekle, vaat etmekle olmaz. Yapılan icraatlara işlere, vatandaşa hizmet verecek projelerin hayata geçirilip geçirilmediğine bakmak gerekir. Kuru laf salatasıyla iş yapılmaz. Türkiye’nin pahalılıkla, raflardaki fiyatların artışı, çarşı pazarın el yaktığı, Mutfakta yangın olduğu bir ülkede yaşarken, vatandaş bu sorunlarla boğuşurken, Maşallah Televizyonlar da aynı kişiler devamlı ahkâm kesenler, Gazeteler, siyasetçilerimiz, varsa yoksa Altılı masa ve adayı kim olacak. Yazık beyler yazık…  Altılı masa mensupları, “Ben bunları yapacağım” demek yerine “yapılması istenilenleri yapacağım” diyerek, kendi önceliklerini değil, Ülkeye ne lazım, bölgenin ihtiyaçlarını öne çıkarmak. Elbette planlama, finansman, kaynak yaratma, bunları da toplumla paylaşmak önemlidir. Siyaset aynı zamanda pazarlama ve algıdır. Algı, bir kere akıllara yerleşti mi, sonrasında çok zor değişir. İlk intiba da oldukça önemlidir. Daha geniş coğrafyalar, daha geniş nüfus, daha da artan sorumluluk. Aday kaliteleri artmalı, artmalı ki genel de, bölgelerde daha kaliteli hizmet yarışları yapılsın…  Olması mümkün olmayan, hayal ürünü, bölge ve sosyal dokudan ekonomik imkânlara kadar yapılması hayal vaatler verilirse de seçme tarafından itibar edilmemelidir…  Siyasetçiler bir adım attı, doğruluğu, yanlışlığı tabii ki tartışılır. Tartışılıyor. Adaylar belirleniyor. Adayları sadece Liderler belirlememelidir. Her Bölgeden seçilecek kişiler, orda yaşayan vatandaşlara sorulmalıdır. Adaylar belirlendi, Liderine hizmet etti ama seçildiği bölgede seçen vatandaşlara faydası yoksa o seçilenleri vatandaş ne yapsın? Milletvekili seçiliyor. Vatandaş seçtiği Milletvekilinin yüzünü bir daha ki seçime kadar göremiyorsa o seçtiği Milletvekilini ne yapsın?  Peki, seçmen ne yapacak, tavrı ne olacak?  Genel seçimlerde seçilecek milletvekili veya yerel seçimlerde seçilecek adaylar içerisinde ve liderlerin yapacağı seçimlerde, Parti disiplini mi, intikam alma hesabı mı, hizmet edip çalışmak mı öncelikli olacak?  Yerel seçimlerde, partilerin duruşu çokta ön planda olmuyordu. Aday daha çok önem kazanıyor. 2023 genel seçimlerinde ne olacak, partiler de adaylar gibi önde olacak mı, yaptıkları, yapamadıkları, sorgulanacak mı? Adayların, isimlerin, duruşu, yarattığı imaj, algı, bölgeye hitabı, seçmen profiline göre oluşturduğu politikalar, tüm kesimlere olan yakınlığı, kurduğu ilişkiler, bunlar ön plana çıkacak.  Boş yere, hayal üretilmesin, ütopyalar satılmasın.  Partilerin, gerçekçi, ayağı yere basan, bölgelere, gençlere, hitap edecek projeler hazırlamaları. Terör örgütleri ve teröre destek veren partilerden uzak duranları, Ülkeye her alanda yapılması gerekenleri yapanları ve Türkiye’yi yeniçağa hazırlayan, yenilikçi partileri seçmen ödüllendirecektir…  Terör örgütlerini destekleyen partilerle kol kola olanlar, ülke yararına çıkacak kanunlara karşı oy kullanarak desteklemeyenler her zaman olacağı gibi yine sınıfta kalacakları şimdiden görülüyor…  Vatandaşla, Televizyonların, kadrolu konuşmacıları her konuda bilip bilmeden ahkâm kesenleri bu millet izlemediğini görülüyor. Onlar ahkâm kesmeye devam etsinler. Bu Millet sandıkta ne yapacağını iyi biliyor…