Berna SEVER- EGE TELGRAF/ Ankara tavşanı, diğer adıyla Angora tavşanı, dünyada yün üretiminde önemli bir yere sahip olan özel bir ırktır. Uzun, ince, yumuşak ve parlak yünü, onu tekstil endüstrisinin vazgeçilmez bir malzemesi haline getirir. Bu tavşan türü, Türkiye'nin başkenti Ankara'dan dünyaya yayılmış ve günümüzde birçok ülkede yetiştirilmeye başlanmıştır. Ankara tavşanının yün üretimi, koyunlardan elde edilen yünün yaklaşık dört katı kadar olup, vücut ağırlığına bağlı olarak yılda 800 gramdan 900 grama kadar yün sağlayabilir. Yünün lifleri, ipeksi bir yapıya sahip olup, dokunmaya son derece uygundur. Dişi tavşanlar, erkeklere göre %15 - %20 daha fazla yün üretimi gerçekleştirmektedir. Ancak, gebelik döneminde %30 oranında bir tüy üretim düşüşü yaşanabilmektedir.
1700’lü yıllarda Avrupa’da ün kazandı
Tarihsel olarak, Angora tavşanı 1700'lü yıllarda Avrupa'da, özellikle de Fransız aristokrasisi arasında popülerlik kazanmıştır. Zamanla Amerika'da tanınmaya başlamış ve birçok varyetesi türetilmiştir. Günümüzde Fransa, Almanya, Macaristan, Arjantin ve Çin gibi ülkeler, bu özel tavşan türünden yün üretimi yapan başlıca ülkeler arasında yer alır. Türkiye'de ise, Angora tavşanı, tekstil sektöründe hammadde olarak büyük bir değer taşımaktadır.
Ankara tavşanının yünü, sıcak tutma özelliği ile dikkat çekerken, bakımı ve beslenmesi özel dikkat gerektirmektedir. Özellikle tüylerinin korunması için özel beslenme alanlarına ihtiyaç duyan bu tavşan türü, yün üreticileri tarafından özel olarak yetiştirilmektedir.
8 – 12 bin ton arası yün üretiliyor!
Günümüzde, dünya genelinde Ankara tavşanı yünü üretiminin 8000 ila 12,000 ton arasında olduğu tahmin edilmektedir. Bu üretimin %90'ı ise Çin tarafından gerçekleştirilmektedir. İtalya, Japonya, Almanya, Fransa, Hindistan ve Şili, tavşan yününü işleyen en önemli ülkeler arasında yer alırken, Türkiye'nin de yün üretimi konusunda önemli bir potansiyele sahip olduğu unutulmamalıdır.
Sonuç olarak, Ankara tavşanı, yün üretimindeki önemi ve eşsiz özellikleriyle dikkat çeken bir tür olarak, hem yerel hem de uluslararası pazarda değerli bir kaynak olmayı sürdürmektedir.