Tuğçe GÜLER- EGE TELGRAF/ Aksaray'ın Muhsin Çelebi Mahallesi'nde bulunan Cıncıklı Hacı Yusuf Mescidi, Selçuklu döneminin eşsiz mimari örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor. 13. ve 14. yüzyıllarda inşa edilen mescit, kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen bir plan üzerine inşa edilmiş olup, tarihi ve kültürel açıdan büyük bir öneme sahiptir.

Mescidin batısında yer alan dikdörtgen niş içerisindeki kapı, yapının estetik dokusunu tamamlıyor. Güney kısmında yer alan yuvarlak mihrap nişi, simetrik pencereleri ile dikkat çekerken, ahşap minber de mihrap ile uyumlu bir şekilde yerleştirilmiş. Ayrıca, kuzey tarafındaki ahşap kadınlar mahfili, tarihi yapının zarif detaylarını gözler önüne seriyor. Tavanın ahşap kaplama olması, mescidin sıcak bir atmosfere sahip olmasını sağlıyor.

Pera Müzesi'nde "Cumhuriyet Dönemi Bestekarları" konseri 27 Ekim'de! Pera Müzesi'nde "Cumhuriyet Dönemi Bestekarları" konseri 27 Ekim'de!

En süslü cephesi batıda

Cıncıklı Hacı Yusuf Mescidi'nin en süslü cephesi batı cephesi olup, tuğla ile örülmüştür. Duvarın alt kısmı ve köşeleri taşla sağlamlaştırılmış, böylece yapının dayanıklılığı artırılmıştır. Üç sağır kemerle bölünmüş cephe, turkuvaz renkli çinilerle süslenmiştir. Ancak zamanla büyük ölçüde tahrip olan kapı üzerindeki kufi yazılı çini kitabe, tarihi geçmişin izlerini taşımaktadır. Geometrik süslemeler ve çok sayıda yıldız motifi, mescidin mimarisini zenginleştiren unsurlardır. Üst örtüsü ise kiremitle kaplanmış kırma çatı ile korunmaktadır. Zaman içinde kaybolan çinilerin yerini ise turkuvaz, kiremit kırmızısı ve beyaz boya ile temsili olarak yaşatılmaktadır.

2007 yılında kültür varlığı olarak hayat buldu

Cıncıklı Hacı Yusuf Mescidi, 2007 yılında gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarıyla kültür varlığı olarak yeniden hayat bulmuştur. Restorasyon sırasında, özgün çinilerin kaybolduğu tespit edilmiştir ve mescit, aslına en yakın şekilde yeniden inşa edilmiştir.

Aksaray’ın merkezinde, Taşpazar Sokak No:1 adresinde yer alan Cıncıklı Hacı Yusuf Mescidi, Selçuklu sanatının önemli bir kalıntısı olarak günümüzde ziyaretçilerini bekliyor. Tarihi yapılar arasında özel bir yere sahip olan bu mescit, hem mimari hem de kültürel miras açısından keşfedilmeyi bekleyen bir hazine niteliğindedir. Aksaray’ı ziyaret edenlerin mutlaka görmesi gereken bu değerli yapı, geçmişin izlerini günümüze taşıyor.

Kaynak: EGE TELGRAF