Türkiye’nin ilk cruise gemisi ile Yunan adalarına yolculuk (1)

Bircan TAĞIL/EGE TELGRAF- Son yıllarda çok popüler olan gemi seyahatleri hem ülke ekonomisi için hem de turizm gelirleri için son derece önemli. İlk akşam tanışma toplantısında hem 40...

Abone Ol
Bircan TAĞIL/EGE TELGRAF- Son yıllarda çok popüler olan gemi seyahatleri hem ülke ekonomisi için hem de turizm gelirleri için son derece önemli. İlk akşam tanışma toplantısında hem 400 kabinli gemimiz Miray tanıtıldı. Hem de tek tek gemi görevlileri. Mis gibi bir tatil. Ne yorgunluk ne o ne bu. Her tur anlayışının ayrı güzellikleri var elbette. Ancak en konforlusu bu bence.

NEDEN CRUİSE TURLARI?

Neden gemi seyahati dendiğinde ilk aklıma gelen spor ve rahat kıyafetler oluyor. Hem gemi içinde hem de dışında yüksek topuklu ayakkabılara, abiye kıyafetlere ihtiyaç duymamak çok güzel. Sabah kahvaltıları, öğlen ve akşam yemekleri açık büfe. Birbirinden leziz, özel ve güzel büfeler hep bizi bekliyor. Tatlısından çeşit çeşit ekmeğine kadar harika büfeler. Alternatifli yemekler. Dünyanın her yerinden bir araya gelmiş en güler yüzlü insanlar. Kibar ve nazik davranışları son derece etkili. Dileyen misafirler yemeklerde bir kadeh alkollü veya alkolsüz içeceği ücretsiz alabiliyorsunuz. Beş çayı ve gece çorbası da fiyatların içinde. Gemide para kullanmadan bir tatil yaptık. Son gün kartımızla resepsiyona giderek orada ödeme yapılıyor. Gemide havuz, jakuzi kullanımı ve şezlonglarda güneşlenme imkanları mevcut. SPA ve güzellik salonu da masaj dahil tüm güzellik salonu hizmetlerini veriyor. Küçük misafirleri için çocuk klubü ve keyifli vakit geçirmek için de casino seyir halindeyken hizmet veriyor. Kısaca zamanın nasıl geçtiğini hiç anlamadığımız dört gece beş gün. Dileyen misafirler gemiden bireysel olarak da ayrılabiliyor adalarda. Dileyen turlara katılıyor ya da gemide de kalabiliyor. Gemideki eğlence ve şovlara da bayıldık. Canlı müzik performanslarına bayıldık. Ruhumuzun tozunu aldı. Tam bir tatil modu. Hem dinlendik, hem eğlendik, hem gezdik, yedik içtik, gördük, öğrendik. Kısacası yeni tecrübeler ile tam anlamıyla tatil yaptık. Biz tüm turlara katıldık. Adalar küçük olmasına rağmen bir rehber eşliğinde gezmek, anlatımlar ile o bölgeyi tanımak çok kıymetli. Nitekim çok da doğru bir karar vermişiz turlara katılmakla. Bu arada rehberlerimiz Berk ve Mehtap’a da çok teşekkür ediyorum. Birbirinden kıymetli iki rehber dostumuz daha oldu.

İLK GİTTİĞİMİZ ATİNA

Sihirli şehir Atina, Yunanistan’ın başkenti ve yaklaşık dört bin nüfusu ile ülkenin en büyük şehridir. Antik Yunan tanrıları ve insanlar tarafından yapılan muhteşem eserler barındıran, Antik Helen ve Yunan kültürü’nün beşiği olan kent, dönemin ekonomik, siyasi sosyal hayat ve felsefe merkezi özelliğini taşır. Adını mitolojinin en önemli tanrıçalarından Atena’dan alan Atina, demokrasinin ilk kurulduğu şehir olarak da anılıyor. En önemli tarih öncesi uygarlıklar Atina’dan gelmiştir. Ve insanlık tarihi adına bugüne kadar gelen çok başarılı mimari başyapıtlar ortaya konmuştur. İlk uğradığımız liman. Yunanistan’ın Attica Bölgesi’nde. Atina’ının güneybatısında yer alan Pire’nin geçmişi Antik Yunan dönemine kadar uzanır. M. Ö. 5. Yüzyıl’ın başlarında Atina’nın hizmet vermesi için seçilen ve buna bağlı olarak da hızla gelişen Pire, Atina‘nın tüm transit ticaretini ve tüm ithalatını gerçekleştiriyormuş. Günümüzde Atina ile bütünleşmiş canlı ve büyük bir şehir olan Pire, halen Yunanistan’ın en büyük limanı. Pire Avrupa’nın en büyük limanı olmasının yanı sıra dünyanın da en büyük limanları arasında yer alır. Pire, spor açısından da ülke çapında bir yere sahiptir. Pire, Atina’da düzenlenen 1896 ve 2004 yaz olimpiyatlarına da ev sahipliği yapmış. Pire’de gezilecek yerler; Aslında tek bir güne sığdırılamayacak kadar büyük ve güzel. Pek çok da gidilecek yerleri var. Bunların başlıcaları -Akropol -Plaka Monstraki -Syntagma Meydanı -Parlemento Binası -Akropolis Müzesi -Stadyum -Zappio -National Library Of Greece -Atina Üniversitesi

ATİNA HAKKINDA

Akropol resmen turist akınına uğrayan turistik bir yer. Pek çok noktayı panoromik tur yaparak görebildik. Sosyal yapı olarak da çok beğendik. Ana okulu öğrencilerinden tutun da her yaş öğrenciler öğretmenleri ile birlikte geziyorlar, öğreniyorlar. Ve hemen her gün bir grup bir kitle prostesto eylemleri yapıp gerek hükümetini, üniversitesini ya da konu her ne ise demokratik bir hak olarak eylemini yapar gününe devam edermiş. Başka bir konuda yerel markalarını ve esnafını desteklediği için ne AVM var, ne de başka bildik markalar. Örneğin dünyaca ünlü bir kahve şirketi bulunmuyor. Santorino, Mikanos ve Rodos diğer yazılarımda.