- Türkiye elektriğinin yüzde 56’sı fosil yakıtlardan, yüzde 37’si de kömürden üretmektedir.
- Son üç yılda, Türkiye’nin enerji politikaları doğrultusunda yerli bir kaynak olan linyitin elektrik üretimi içindeki payı artmıştır.
Türkiye’de kronik kömür kirliliği (1)
Sağlık ve Çevre Birliği (HEAL- Health and Environment Alliance), her yıl düzenli yayınladığı Kronik Kömür Kirliliği çalışmasında bu yıl ilk defa 1965 -2020 arasındaki verileri bir araya getirdi. Çalış...
TEMEL BULGULAR
2019’da Türkiye’deki büyük kömürlü termik santraller çok sayıda sağlık sorununa yarattıkları hava kirliliğiyle kullanılan modele göre, bunlardan bazıları neden oldu. Bu raporda:
4.818 erken ölüm,
3.070 erken doğum,
26.500 çocukta bronşit vakası,
3.230 yetişkinde yeni bronşit vakası,
5.664 hastane başvurusu,
237.037 astım ve bronşit semptomu gösterilen gün
(astım hastası çocuklarda),
1.480.000 iş günü kaybı,
11.300.000 hasta geçirilen gün ve
8.850 IQ puanı kaybı (cıva maruziyetine bağlı)
Bu sağlık etkileri Türkiye ve etkilenen bölgelerde 47,41 ile 99,37 milyar Türk Lirası (5,20-10,90 milyar Euro) yıllık maliyet yarattı. Aynı sağlık etkilerinin sadece Türkiye’deki maliyetinin yılda 26,07-53,60 milyar Türk Lirası (2,86-5,88 milyar Euro) yani sağlık harcamalarının yüzde 27’si olduğu tahmin ediliyor (TÜİK 2019 sağlık harcamaları istatistikleri: 201,03 milyar TL).
ŞEFFAFLIK SORUNU
Bu rapor, mevcut kömür santrallerinin hava kirliliği emisyonlarına ilişkin veri boşluklarını doldurmak için gösterilen bir çabadır. AB ülkelerinin santral bazında yıllık emisyonlarını halka açık bir veri tabanına (E-PRTR) bildirme zorunluluğu bulunurken, Türkiye tesis veya sektörel bazda emisyon verisi paylaşmamaktadır. Bunun yerine, Türkiye uluslararasıtaahhütler kapsamında elektrik üretimi ve ısıtma sektöründen kaynaklı hava kirletici emisyonlarını birleştirilmiş veri halinde bildirmektedir. Bu durum kömürlü termik santrallerin ve elektrik sektörünün neden olduğu emisyonların belirlenmesini zorlaştırmaktadır. Ayrıca bu veri kısıtlığı nedeniyleTürkiye’de hava kirliliğinin sağlık etkileri hakkında çok az araştırma bulunmaktadır. Bu sorunların üstesinden gelmek için, bu rapor kapsamlı araştırma ve işbirlikleri üzerine kurulmuştur. Gerçek zamanlı elektrik üretiminin yanı sıra kömürlü termik santrallerin teknik detayları incelenmiş, kirliliği azaltabilen ancak ortadan kaldırmayan filtre sistemleri hesaba katılmıştır.
KÖMÜRDEN ÇIKIŞ
İklim, temiz hava ve sağlık için üçlü kazanım Türkiye’deki sağlık uzmaları kömürden çıkışı yani mevcut kömürlü termik santrallerin kapatılması, yeni termik santrallerin inşasının durdurulması ve bilinçli tercihleri yapılması için sağlık ve çevresel etki değerlendirmelerinin gerçekleştirilmesini önermektedir. Hekimler, hemşireler, astım hastaları ve hava kirliliğinden etkilenen kişiler, uzun süredir ihmal edilen “sağlık perspektifinden Türkiye’nin enerji geleceği” tartışmasındaki kilit aktörlerdendir. Bu rapor, sağlık kurumları ve uzmanlarının kapasitelerinin artırılması, böylece kömürün ve enerji üretiminin sağlık etkileri ve maliyetleri konusundaki tartışmalara daha fazla dahil olmalarını; kömüre dayalı enerji üretiminin gerçek maliyetlerini vurgulamalarını önermektedir. Son olarak, enerji, iklim ve hava kirliliği tartışmalarında, rapor, yasal düzenleme ve kararlarda sağlık alanındaki karar vericilerin de yer alması gerekmektedir.
YÜKSEK ENERJİ TALEBİ
84 milyonluk nüfusu ile Türkiye, son 15 yılda en yüksek enerji talebi artışını yaşayan OECD ülkesidir.