Bilim ve Teknoloji

Türkiye, Q Günü’ne hazırlanıyor! Nedir bu Q Günü?

Türkiye, kuantum bilgisayarlar ve olası siber saldırılara karşı hazırlık yapmak amacıyla yeni kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı ile siber güvenlik alanında kritik adımlar atıyor. İşte detaylar...

Abone Ol

Türkiye, hızla gelişen dijital dünya ve kuantum bilgisayarların tehditleri karşısında siber güvenlik alanında önemli adımlar atmaya hazırlanıyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sefer Darıcı, yeni kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı'nın, kuantum bilgisayarların şifreleme sistemlerini çözmesiyle olabilecek bir ‘Q Günü’ senaryosuna karşı hazırlık anlamı taşıdığını belirtti.

Siber Güvenlik, En Kritik Sorunlardan Biri Olabilir

Cumhurbaşkanlığı'nın yayımladığı 117. Kararname ile kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı'nın görevleri arasında siber güvenlik alanında politika belirlemek, stratejiler geliştirmek, yerli ve milli ürünleri desteklemek yer alıyor. Ancak Doç. Dr. Sefer Darıcı, siber güvenliğin gelecekte ülkeler için en önemli sorunlardan biri haline gelebileceğini ifade etti. Özellikle kuantum bilgisayarların devreye girmesiyle ‘Q Günü’ olarak adlandırılan siber saldırı senaryosunun gerçekleşebileceğine dikkat çekti. Bu gün, şifreleme sistemlerinin çözülebileceği ve tüm devlet güvenlik mekanizmalarının tehlikeye girebileceği bir dönem olarak tanımlanıyor.

‘Q Günü’ Senaryosuna Karşı Hazırlık

Doç. Dr. Darıcı, bu tür tehditlere karşı hazırlıklı olunması gerektiğinin altını çizdi. Dijitalleşen dünyada, kamusal işlemler ve günlük hayatın birçok alanı dijital platformlarda yürütülürken, siber güvenlik tedbirlerinin daha da önem kazandığını belirtti. Ayrıca, geçmişte yaşanan çeşitli siber saldırıların, bu alandaki tehditleri gözler önüne serdiğini ve gelecekteki olası risklere karşı hazırlıklı olunması gerektiğini ifade etti. “‘Q Günü’ gibi kuantum bilgisayarların şifreleri çözebileceği bir döneme karşı ciddi önlemler alınması gerekiyor” dedi.

Kamusal Düzeyde Siber Güvenlik Bilinci Artırılmalı

Türkiye'deki en büyük eksikliklerden birinin, kamusal düzeyde siber güvenliğin ne olduğu, nasıl sağlanması gerektiği ve bu konuda neler yapılması gerektiği konusunda bilgi eksiklikleri olduğunu belirten Darıcı, her kamu biriminin bu konuda gerekli anlayışa sahip olması gerektiğini söyledi. Coğrafi ve politik risklerin yüksek olduğu Türkiye için siber güvenlik, sadece dijital bir konu değil, aynı zamanda ulusal güvenlik açısından da kritik bir mesele olarak öne çıkıyor.

Siber Güvenlik Başkanlığı’ndan Beklentiler

Doç. Dr. Darıcı, yeni kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı'nın, dijital personel konum tespitinden istihbarat bilgilerine kadar geniş bir yelpazede önlemler alacağına inandığını belirtti. Özellikle kamuda siber güvenlik protokollerine uyulmasının önemine dikkat çekti. Özel sektör ve belirli kamu kurumlarının, siber güvenlik konusunda daha hassas önlemler alması gerektiğini vurgulayan Darıcı, bu alanlarda çalışan personelin kişisel verilerinin ve projelerin güvenliğinin sağlanmasının çok önemli olduğunu ifade etti. “Siber güvenlikteki en küçük bir boşluk, yıllarca süren projelerin ve kritik verilerin kaybolmasına neden olabilir” dedi.

Türkiye, siber güvenlikte gelecekte yaşanabilecek tehditlere karşı ciddi hazırlıklar yaparak, dijital dünyadaki en büyük risklerden birine karşı hazırlıklı olmayı hedefliyor. Bu alandaki stratejik adımlar, hem yerli teknolojilerin geliştirilmesi hem de ulusal güvenliğin sağlanması açısından büyük bir önem taşıyor.