Nihat AK-Özel Haber-Türkiye turizmi, okulların ilk ara tatilinde yerli ve yabancı turistlerden aldığı talep ile hareketlendi. Sektör temsilcileri, hem kitle turizminde artıştan hem de uluslararası alandaki büyüyen talep trendinden memnun olduklarını ifade ederken, ekonomik zorlukların yerli turizmi zorladığını vurguluyor. "Her şey dahil" sistemi ve fiyat politikalarının etkileri tartışılırken, yüksek katma değer yaratma yolları üzerine stratejik öneriler de gündemde.

ÇALIŞAN KAZANDI’

Okulların ilk ara tatilinde turizm sektöründe meydana gelen hareketlilikten memnun olduklarını belirten Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) İzmir Bölge Temsil Kurulu Başkanı Kıvanç Meriç, “Halkımız turizmde daha profesyonel hale geldi. Bugün, Türk vatandaşları tatil planlarını yaparken, hangi acentenin iyi hizmet verdiğini, hangi otelin kalitesinin yüksek olduğunu çok iyi biliyorlar. Bu da bizlerin daha dikkatli ve profesyonel olmamızı gerektiriyor. Artık turizm sadece yaz dönemiyle sınırlı değil; yıl boyunca hareketlilik var. Bu da sektöre ciddi bir ivme kazandırıyor ve hem yerel ekonomiye katkı sağlıyor, hem de istihdam yaratıyor. İlk ve orta dereceli okullarımızın ilk ara tatilinde hizmet veren seyahat acentelerimiz ve otellerimiz iş yaptı. Bundan sonraki en yoğun hareketlilik yılbaşında ve iki haftalık okul tatilinde olacaktır” dedi.

Turizmm

2025 ocak emekli maaşı zammı | SSK, BAĞ-KUR emeklileri için son durum ve en düşük maaş ne olacak? 2025 ocak emekli maaşı zammı | SSK, BAĞ-KUR emeklileri için son durum ve en düşük maaş ne olacak?

EN İYİ BEŞTEYİZ’

Kitle turizminde dünyanın ilk 5 ülkesinden birinin Türkiye olduğunu vurgulayan Başkan Meriç, son dönemde, özellikle fiyatlarımızın aşağı çekilmesiyle birlikte, yurt dışından gelen turist sayısında ciddi bir artış gözlemliyoruz. Geçmiş yıllarda turizm sezonu genellikle Ekim ayında son bulurken, bu yıl Kasım başına kadar devam etti. Bu da Türkiye'nin uluslararası alanda hâlâ çok önemli bir tatil destinasyonu olduğunu gösteriyor. Bu dönemde önemli olan, fiyat politikamızın bozulmaması ve turizm sektörünün yüksek standartta hizmet sunmaya devam etmesidir. Bir diğer konu, yurtdışından gelen turistlerin tatil alışkanlıkları. Bazı eleştiriler var, özellikle "yurt dışından gelenler her şey dahil paket alıyor, çarşıya pazara gitmiyorlar ve gelir seviyeleri düşük" şeklinde. Ancak bu görüş, turizmin doğasını doğru anlamayan bir bakış açısı. Türkiye, kitle turizmi yapan bir ülke. 60-70 milyon turist hedefliyorsak, her gelir seviyesinden müşteri çekmek zorundayız. Her şey dahil konsepti, Türkiye'nin turizm stratejisinin temeli oldu ve bugün dünyada bu modeldeki en iyi beş ülkeden biriyiz. Bu model, özellikle uçak ve otel kapasiteleriyle uyumlu bir şekilde çalışıyor. Uçak dolmazsa, o yüksek gelirli turist de gelmez” ifadelerini kullandı.

YÜKSEK KALİTE’

Yüksek katma değer sağlamanın yöntemlerinin çok net olduğunu dile getiren Başkan Meriç, “Öncelikle, yüksek standartlı otellerin sayısını artırmalı ve bu otellerin kaliteli hizmet anlayışını güçlendirmeliyiz. İkinci olarak, kişiye özel paketler geliştirmeli ve farklı müşteri gruplarına hitap etmeliyiz. Üçüncü olarak, gastronomi ve kültür turizmi gibi özel deneyimlerle farklılaşmalıyız. Örneğin, Bodrum ve İzmir gibi bölgelerde Michelin yıldızlı restoranlar artık var. Bu tür yüksek kaliteli hizmetler, belirli bir müşteri kitlesi çeker ve bununla birlikte Türkiye'nin turizm marka değeri de yükselir” şeklinde konuştu.

Ara dönemde tatil kültürünün yok olma noktasına geldiğini belirten Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (BOYD) Onursal Başkanı Serdar Karcılıoğlu, “Son yıllarda turizm sektörü büyük bir dönüşüm geçiriyor ve bu dönüşüm, en çok da yerli turistin seyahat alışkanlıklarında kendini gösteriyor. Ekonomik zorluklar, alım gücündeki düşüş ve orta sınıfın erimesi, maalesef yerli turizmi olumsuz yönde etkiliyor. Bu, özellikle Antalya ve Bodrum gibi turizmin kalbinin attığı bölgelerde bariz bir şekilde gözlemleniyor. İlk ve orta dereceli okullar ilk ara tatillerini yaptı. Öğrencilerin aileleriyle birlikte havası daha sıcak olan Güney bölgesine bir tatil kaçamağı yapabileceğini savunanlar vardı. Ebeveynlerin çocuklarını tatile götürme alışkanlıkları ne yazık ki kalmadı Türkiye'de. Alım gücünün bu kadar düşmüş olması, seyahat alışkanlıklarını ikinci plana itti. İlk ara tatilde gerek Antalya'da gerekse Bodrum'da yerli turizm açısından böyle gözle görülür bir artış yaşanmadı. Yerli turizm açısından bu ara tatil otelcilere herhangi bir artı değer getirmedi. Kaldı ki bir de şöyle bir gerçek var. Zaten otellerin büyük bir bölümü de kapanmıştı” dedi.

DAHİL OLMASIN!’

Yabancı turist hareketliliğine dikkati çeken Başkan Karcılıoğlu, “Turizmin sektöründe sürecin sadece olumsuz yönlerinden bahsetmek yanlış olur. Yabancı turist sayısında, özellikle Antalya'da, Eylül ayından itibaren belirgin bir artış yaşanıyor. Bu artışın temel sebebi, fiyatlardaki düşüşle doğrudan ilişkili. Ancak, burada önemli olan bir diğer konu, yabancı turistin büyük kısmının "her şey dahil" sistemiyle gelip otellerden dışarı çıkmadan tatilini geçirmesidir. Bu durum, yerel ekonomiye katma değer yaratmaktan uzak kalıyor. Türk turizminin geleceği için daha sürdürülebilir, yerel ekonomiye katkı sağlayan bir modelin benimsenmesi gerektiğine inanıyorum. Bu noktada, gastronomi, kültür turları gibi alanların ön plana çıkması, yerli ve yabancı turistleri daha derinlemesine deneyimler sunmaya yönlendirebilir. Ayrıca, devlet desteği ve daha stratejik bir turizm politikası ile sektördeki potansiyelin en verimli şekilde kullanılabileceği inancındayım” diye konuştu.

Kaynak: EGE TELGRAF