Tuğçe GÜLER- EGE TELGRAF/ Sümela Manastırı'na ziyaret planlarken, hafta sonları ve milli dini bayramlardan kaçınmanız tavsiye edilir. Bu dönemlerde ziyaretçi sayısı ve trafik yoğunluğu artış göstermektedir. Hafta içi günlerinde kendi aracınızla rahatça ulaşabileceğiniz manastıra, hafta sonu veya resmi tatillerde ziyaret etmek istiyorsanız, yoğun trafik nedeniyle aracınızı belirlenen otopark alanlarına bırakıp minibüslerle devam etmeniz gerekebilir. Ayrıca, araçla geldiğiniz noktadan sonra yaklaşık 300-350 metre merdiven çıkmanız gerektiğini unutmayın. Kayalardan kopma riski bulunabileceğinden, dikkatli olmalısınız.

Sümela Manastrı (1)

Sümela Manastırı'nın tarihi ve özellikleri

Trabzon'un Maçka ilçesinde, Karadağ eteklerinde yaklaşık 300 metre yükseklikte konumlanan Sümela Manastırı, halk arasında Meryem Ana Manastırı olarak bilinir. Adını, eski Yunanca'daki "siyah" anlamına gelen "Melas" kelimesinden alır. 6. yüzyılda Bizans İmparatoru I. Teodosios döneminde, Atina'dan gelen Barnabas ve Sophronius tarafından kurulmuştur. İmparator Justinianus döneminde genişletilen manastır, 13. yüzyıldan itibaren mevcut halini almıştır. 1204 yılında Trabzon Rum İmparatorluğu'nun etkisi altında kalan yapı, 18. yüzyılda birçok bölümü yenilenmiş, 19. yüzyılda ise büyük binalar eklenerek ihtişamlı bir görünüm kazanmıştır. Rus işgali sırasında 1916-1918 yılları arasında el konulmuş ve 1923'ten sonra tamamen boşaltılmıştır.

Kaybolan meslekler ERGES Konağı’nda yeniden hayat buldu Kaybolan meslekler ERGES Konağı’nda yeniden hayat buldu

Sümela Manastrı (2)

Doğanın içinde geçmişe derin bir yolculuk

Manastırın ana bölümleri arasında kaya kilisesi, birkaç şapel, mutfak, öğrenci odaları, misafirhane, kütüphane ve kutsal ayazma yer almaktadır. Giriş kapısının yanında muhafız odaları bulunur. Ayrıca, büyük balkonlu bölümler, keşif odaları ve misafir odaları da mevcut. Manastırın iç ve dış duvarları, İncil'den sahneler ve Hz. İsa ile Meryem Ana'nın hayatını betimleyen detaylarla süslenmiş fresklerle bezeli.

Sümela Manastırı, hem tarihî hem de görsel zenginliği ile ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor. Bu tarihi mekânı ziyaret ederek, hem geçmişin derinliklerine bir yolculuk yapabilir hem de doğanın ve tarihî yapının mükemmel uyumunu gözlemleyebilirsiniz.

Kaynak: EGE TELGRAF