'Hakemler öcü değil, sporcular kötü değil'. Spordaki bir numaralı mutlu, huzurlu kalma felsefem de budur. Hakemler olmadan maç oynanmaz. Nasıl oynanacak ki. Futbolcu olmadan maç olmaz. Kim oynayacak ki. İkisi de vazgeçilmezdir. Etle tırnak gibi. Hakemler de insandır, hata yapar, yapacaktır. Öcü değildir. Korkulacak bir meta değildir, ulaşılmaz makam hiç değildir. Hakem saygı, futbolcu sevgi bekler. O kadar. Futbolcular kötü değildir. En azından hepsi değildir. Art niyetli, kaba, saba, hoşgörüsüz olabilir, olur, olacaktır. Çok farklı ailelerden geliyorlar. Hakemin görevi de işte tam olarak budur. Oynamak isteyenle, oynamak istemeyeni ve de oynatmak istemeyeni, ayırt etmektir. Adil bir şekilde. Küçük takım büyük takım, iyi hakem kötü hakem, iyi futbolcu kötü futbolcu, yoktur. Önemli olan niyettir, ahlaktır. Saha dışında karakter neyse, sahada da aynısıdır hatta aynasıdır.
EMPATİ YAP, TANI İNSANI
40 yıldır yaşıyoruz, yazıyoruz. Bunca emek, tecrübe, heba olmasın. Söz uçar yazı kalır. Umudum hala vardır benim. Hiçbir beklentim yoktur. Şan, şöhret, makam, para, pohpoh etiket, geçiniz. Nedir ki bunlar. 'Empati yapılmalı' diye yazdım üstüne basa basa. Önce kendini karşındakinin, eleştirdiğin, beğenmediğin kişinin yerine koy. Sonra konuş. Öyle hissetmeye çaba sarfet. Göreceksin hayat daha güzel olacak. Hakem tekmenin acısını bilecek, futbolcu maç yönetmenin dayanılmaz ağırlığını. Maça nasıl geliyorlar. Hangi psikolojiyle ? Uykusunu aldı mı ? Karnı aç mı ? Hastası mı var, kendi hasta mı, dişi mi ağıyor, bacağında yara mı var. ? Buna göre maç yönet, topunu oyna demiyorum. O zaman adalet şaşar. Sadece hisset, hissetmeye gayret et. Çünkü sahada sadece bir tek sen yoksun. Hepsi, herkes ayrı ayrı alemin kralı. Yaratandan ötürü, yaratılanı sevsen, işlem tamam.
3 DAKİKA SABIR, SONRA...
'Empati yapalım' psikolojisi fikrini ortaya attık. Uygulama fikri de İzmir Futbol İl Temsilcisi Selçuk Ergeldi'den geldi. Yardımcısı Selçuk Selçuk Sezer ile birlikte. Çalışan insanı çok severim. Selçuk kardeşlerimin fikri şu, 'Hakeme çok itiraz eden, ceza alan, sahaya giremeyen antrenörlere maç yönettirelim ki anlasınlar'. Evet, evet. Doğru anladınız. Antrenörler düdük çalacak, bayrak sallayacak. Ee ne var bunda mı diyeceksiniz ? E'si hakemler oynayacak. Her şeye itiraz etsinler de göreyim. Maç oynanmadan ahkam kesmek istemem. Sadece bir maçla karar verilmez. Eğlenceli olacak, gülmeye hazır olun. Antrenörler 3 dakika sonra bırakıp gitmezse şaşmam. Yakında başlayacak turnuva için yedek hakem de bulundurun. Maç hakemsizlik nedeniyle kalmasın, İzmir'e yakışmaz. Ne olur ne olmaz.
BÜTÜN KIZLAR TOPLANDI
Çeşme Spor Şenlikleri'ne kavuştuk sonunda. Heyecan, spor, her yer cıvıl cıvıl. Gençlerde Seferihisar Karması, Yıldızlarda Urlaspor kupayı kaldırdı. 4 gün sürdü, her gün 4 maç oynandı. Bu fikir de Selçuk Ergeldi kardeşime ait. Hata olacak, yanlış, yamuk işler olmasın yeter. Her zaman olumsuz eleştirecek değiliz ya. Çalışanın yanındayız. Çeşme Uygulama Oteli'nde kaldılar. Deplasman havası, ortamı yaşadılar. İl Futbol Temsilcisi Selçuk Ergeldi, Dr.Raci Köprülü Başkanlığındaki İl Hakem Kurulu'ndan rica ve teklif etti, kabul gördü. 16 maçı da genç hanım hakemlerimiz yönetti. Harika bir uygulama. İlgiyi yaşatan Çeşme Kaymakamı Ünal Çakıcı da çok memnun oldu, 8 kadın hakemimizi görünce. Güllü Mert, Yeşim Sur, Aynur Akgül, Yaren Avcı, Leyla Çakanlar, Ekin Kurt, Fatma Özlem Tursun ile Aylin Özçelik çok güzel maçlar çıkardı. Gözlemcileri de Tufan Akçay idi. Haydi kızlar, her zaman yayınızdayım, yolunuz açık olsun. Gelecek sizlerin.
ANTRENÖRLER SİZ BABASINIZ
Pazar günü Balçova Spor Kompleksi'nde Çetin Zengin 1.Amatör Küme'deki Efelergücü - Atillaspor maçını, ardından da Onur Sorguç U-11 Ligi'ndeki Urla Belediyespor - Güzelyalı SK maçını izledim. Keyif aldım. Öncelikle yeni başlayanların, kafasında tilki olmayanların oynadığı, tertemiz evlatlarımızın U-11 maçını yazacağım. Skordan bana ne ? Hiç önemli değil, umurum dışı. Kazanan kazanmıyor ki. Kaybeden de hiçbir şey kaybetmiyor. Hakem Mustafa Gezgin'i de yazmayacağım, gol atanları da. Önemli olan skor değil, spor ve de yarınlara çok iyi hazırlanmak. Saha komiseri Önder Aslan o sıcakta, güneş altında canla başla görev yaptı, hakem Gezgin ve minik evlatlarımızla birlikte. Empati de yaptı. Uğur Binici, Berat Şahin Tanrıver, Sinan Remzi Sönmez üçlüsünü tebrik ederim, o gerilimde, o sıcakta bundan güzel maç yönetilemez. Hata aramam, insan arıyorum.
BARAN İLE TAYYAR CAN'A DİKKAT
Yenilen Efelergücü çok iyi takım, ama antrenmansız çok belli. Her iki takımda da kendine bakmayan futbolcular var. Atillaspor çok kaçırdı. Kaleci Baran, ilk yarıda bir gol, ikinci yarıda 4 gol yedi ama bunca yıldır yazıyorum. Maç izliyorum yıldız tablosu versem 4 yıldız verirdim. Hatta haftanın karmasına seçerdim. Yediği gole rağmen ilk yarıda defansın tüm hatalarını kapattı. İkinci yarı defans bitti, o da. Yazın bir kenara. 2005'li Baran Aşkar, 2002'li Tayyar Can Özbalkan yıldız olmalı, olacak. Kendilerine dikkat ederlerse. 10 numara Uğur Dede Dağ, kilosuna rağmen, harika bir tekniği var, zayıflasa, çok ekmek yer. Antrenörler için de bir kelam edeyim. Maçtan önce 'Garanti play-off'tayız diyen yıllardır bildiğim bir Ogün. Skor 5-0 olmuş o sıcakta oynayan oyuncusuyla ağız dalaşına giriyor. Yakışmıyor. Zamanında iyi futbolcu olan Hüseyin Kökçü, ne yaptı ? Devre arasında tribünlerin önünde 'dünyaları kurtaran' 17 yaşındaki Baran'a yediği ilk ve tek golü soruyor bağıra bağıra. Böyle olur mu be sevgili antrenörlerim, hiç böyle mi olur ?
BABA OĞUL YAĞDIRAN'LAR
Formasını giyen, tutan, gönül veren, maddi manevi katkı koyan Atillasporlular, 1 puana ihtiyacı duyan takımlarını yalnız bırakmadı. Kemal Islı, Erkan Canbay, Erol Zop, Ercan Çakmakçı, Mehmet Özeltırtıl, Burhan Yağdıran, Levent Çadırcı, Tansel Sakarya, Hidayet Gincan, Murat Bahar, Levent Çadırcı, Mehmet Galata, İrfan Sakarya, Vecdi Abur, İsmail Öznehir, Altay Sakarya, Engin Ege, Uğur Elmas, Engin Özbudakçı, Ali Öztürk ile Ahmet Şahin tribündeydi. Efkan Muhtar başkanıma bildiriyorum, gelecek yıl Sadettin Yağdıran Ligi adı çok uygun olur. Amatörlere değer veren, emek veren, efsane başkan ve yöneticilerden güzel insan, merhum Dr. Sadettin Yağdıran ağabeyimin oğlu da aynısı. İnsancıl, gönlü güzel ve de eli açık. Üstte adı geçen herkese tepsi dolusu çay cebinden aldı, kendi dağıttı üşenmeden. Kibir yapmadan. Vefat etmişlerimizin ruhuna değsin inşallah Burhancım. Sadettin başkanımla bir kez daha gurur duydum.Harika bir evlat yetiştirmiş. Rahmetle, şükranla sevgili doktorum.