Berna SEVER- EGE TELGRAF/ Türkiye'nin Denizli ilinde yer alan Pamukkale ve Hierapolis, zengin tarihi ve doğal güzellikleriyle UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde kendine sağlam bir yer edinmiştir. Pamukkale, adını “pamuk kale” anlamına gelen Türkçe ifadesinden alarak, beyaz travertenleriyle adeta bir doğa harikası sunmaktadır. Yer altındaki kaynaklardan çıkan ılıman sıcaklıktaki su, yüzyıllar boyunca biriktirdiği kalsiyum mineralleriyle bu eşsiz travertenleri oluşturmuştur. Pamukkale'nin beyaz travertenleri, sadece yerel değil, uluslararası düzeyde de ziyaretçileri büyüleyen bir manzara sunmaktadır.
Kutsal Şehir: Hierapolis
Antik Hierapolis ise, M.Ö. 2. yüzyılda Attalid kralları tarafından kurulan ve “Kutsal Şehir” anlamına gelen bir yerleşim yeridir. Roma İmparatorluğu döneminde sağlık merkezleri ve terapik su kaynaklarıyla ünlü bir spa şehri haline gelen Hierapolis, M.Ö. 133 yılında Romalılar tarafından ele geçirilmiştir. Bu antik şehir, 3. yüzyılda İmparatorluk dışındaki ziyaretçiler için de cazibe merkezi olmuştur.
Beyaz travertenler ve antik kent!
Pamukkale ve Hierapolis'in birleşimi, ziyaretçilere hem doğanın hem de tarihin eşsiz bir deneyimini sunmaktadır. Pamukkale’nin beyaz travertenleri ile antik kentin kalıntıları bir araya geldiğinde, muhteşem bir görsel şölen ortaya çıkmaktadır. 1988 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen bu bölge, kültürel ve doğal değerlerinin korunması açısından büyük önem taşımaktadır.
Pamukkale ve Hierapolis, doğa severler ve tarih meraklıları için unutulmaz bir ziyaret noktası olarak öne çıkıyor. Bu eşsiz güzellikleri keşfetmek için siz de yolculuğa çıkın!
