Nihat AK/EGE TELGRAF- 3,5 milyondan fazla adayın katıldığı sınavın sonuçları, değerlendirme işlemlerinin tamamlanmasının ardından erişime açıldı. Adaylar tercihlerinin ise bir hafta kadar sonra başlayacağı tahmin ediliyor. Tercih dönemi öncesinde öğrenci verileri gönüllerinde geçen üniversitelerin çevresinde çocuklarının rahatça kalabileceği bir konut için emlakçıları aramaya başladı. Barınma ve temel ihtiyaçların karşılanmasına yönelik yapılan araştırmalarda yüksek enflasyon etkisi göze çarpıyor. İzmir’deki veliler ve eğitimciler ile gayrimenkul danışmanları Ege Telgraf’a süreci değerlendirdi.
“BU KABUL EDİLEMEZ”
Dar gelirli aile öğrencilerinin üniversite tercihlerinde temel ihtiyaçların akademik başarıların önüne geçtiğini belirten Eğitim-Sen İzmir Üniversiteler Şube Başkanı Lülüfer Körükmez, “Sürdürülebilir barınma ve beslenme tercihlerde ciddi anlamda etkili oluyor. Ekonomik krizin şiddeti arttıkça maalesef tercihlerdeki önemi de ağırlık kazanıyor. Eskiden Türkiye'nin dört bir yanından öğrencilerimiz oluyordu üniversitede. Öğrencilerimizin büyük çoğunluğunun İzmir’den olduğunu görüyoruz. Her geçen yıl uzak illerden gelen öğrencimiz azalıyor. Eğitimin yoksullar ile alt protokol sınıfları için erişilebilir olmaktan uzaklaştığını maalesef görüyoruz. Dolayısıyla bütün bunlar öğrencilerin yani bütün gençlerin istekleri becerileri, yeteneklerine göre tercih yapmalarının önüne geçiyor. Akademik niteliklerinden ziyade bütçelerine göre eğitim almalarına yol açıyor ki bu kabul edilemez. Eğitim herkes için eşit erişilebilirlikte olması gerekir” dedi.
TELEFONLAR ÇALMAYA BAŞLADI
Gayrimenkul Danışmanı Deniz Kezer, “Sadece İzmir’de değil İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde kiralar oldukça yüksek. Öğrenciler genellikle bütçe dostu konut arayışında olduklarından, uygun fiyatlı daire bulmaları çok zor oluyor. İzmir’de üniversiteye yakın 1+1 dairenin aylık kira bedeli 20 bin TL’den başlıyor. Üniversiteden biraz ulaştıklarında ise kiraları biraz daha düşmüş olsa bile bu kez de ulaşım masrafları ve ulaşımda kaybedilen zaman dezavantaj oluşturuyor. Üniversite yurtlarının kapasitesi genellikle sınırlı. Tüm öğrencilere yetecek kadar yer yok. Bu da öğrencileri özel sektörde kiralık ev aramaya mecbur kılıyor. Emlakçılardan bu süreçte sadece üniversite öğrencilerine kiralık ev aranmıyor. Büyükşehirlerde çalışanlar, aileler ve diğer bireyler de kiralık ev arıyor. Bu durum, talebi artırıyor ve kiralık ev bulmayı zorlaştırıyor. Emlakçı komisyonları ve yüksek depozito ücretleri de öğrenciler için ekstra mali yük oluşturuyor. Üniversite sınav sonuçları açıklandı. Öğrenciler ve veliler tercihlerini yapacaklar. Sonuçlarını öğrenir öğrenmez emlak komisyoncularının telefonları ardı ardına çalmaya başladı. Kiralık ev fiyatları araştırılıyor. Bu kapsamda üniversite tercihleri yapılacak. Bu araştırmayı yapmayan çok sayıda öğrenci geçtiğimiz yıllarda mağduriyetler yaşamıştı. Bizlerde tercih dönemi öncesinde tüm velilerin ve öğrencilerin temel ihtiyaçlarını karşılama yönünden de üniversite çevresinde araştırma yapmalarını öneriyoruz" dedi.
EĞİTİM ENFLASYONA TAKILDI
Eğitimi yüksek enflasyonun vurduğunu belirten Hürriyetçi Eğitim Sen İzmir İl Başkanı Adnan Sarısayın, “Ailesinden uzak bir şehirde üniversite öğrencisinin okuma maliyeti son yıllarda enflasyona bağlı olarak büyük bir artış gösterdi. Kiralık ev fiyatları enflasyon nedeniyle ciddi şekilde artış gösterdi. Aynı zamanda, yurt ücretleri de enflasyona bağlı olarak yükseldi. Gıda fiyatlarındaki artış, öğrencilerin günlük yaşam maliyetlerini doğrudan etkilemektedir. Market alışverişleri, dışarıda yemek yeme maliyetleri enflasyon nedeniyle önemli ölçüde yükselmiştir. Ulaşım maliyetleri, yakıt fiyatlarının artması ve toplu taşıma ücretlerinin yükselmesiyle birlikte arttı. Öğrenciler, şehir içi ulaşımda ve şehirlerarası seyahatlerde daha fazla harcama yapmak zorunda kalıyor. Kitap, defter, kırtasiye malzemeleri gibi eğitim materyallerinin fiyatları yükseldi. Teknolojik cihazlar (laptop, tablet, vs.) ve yazılım lisansları gibi harcama kalemleri aileleri kara kara düşündürüyor. Giyim, kişisel bakım ürünleri, sosyal aktivitelere şu anda hesaba bile katılmıyor. Bu şartlar altında bir gencin üniversite kazanması okul 2-4-6 sene de olsa bitirebilmesi hiç de kolay değil” diye konuştu.
HAYDİ İŞSİZLER ORDUSUNA
Eğitimin nereye gittiğini kestirebilmenin pek kolay olmadığını vurgulayan Veli Derneği İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, “Üç milyonun üzerinde kişi üniversite sınavlarına katıldı. Orası burası derken 1 milyonuna kayıt imkanı sağlandığı dillendirilecek. Ama bu öğrencilerden ilk 30-40 bine girenler mezun olduklarında iş bulabilecekleri bölümlerde okuyabilecekler. 1 milyona yakın öğrencinin diplomalı işsiz olmaları için durumları 4 yıl daha ötelenmiş olacak. Bu gerçekler gün gibi ortadayken neden sorunsuz bir sistem oluşturulmaz bunu anlamak algılayabilmek nereye gittiğimizi kestirebilmek mümkün değil. İzmir’in merkezini bırakın Ödemiş ilçesinde üniversite öğrencisine bulacağınız evin aylık kirası 15-20 bin TL. 3-4 kişilik bir aile öğrencisini Samsun’a üniversite kaydına götürmüş olsa, ulaşım, konaklama ve gıda giderlerinin altından kalkamaz. Kayıt işlemlerini yaptırmakta zorlanan asgari ücretli bir aile çocuğunu şehir dışındaki bir üniversitede nasıl okutabilir? Şansları veya torpilleri varsa 8-9 kişilik üniversite yurt odalarında barınacaklar. Tercih dönemi öncesinde velilerimizi uyarıyoruz. İyi araştırsınlar. Masrafların ne kadar olduğunu hesaplasınlar. Yan yollardan kayıt, etkinlikti, ulaşım gibi kendilerinden istenebilecek bedelleri de hesaba katsınlar. Aslında eğitimin her öğrenciye eşit fırsatlar sunan ücretsiz olmasını istiyoruz. Parası olanın eğitim aldığı, fakirin kaliteli eğitime ulaşamadığı bir düzeni istemiyoruz” şeklinde konuştu.
