Kültür-sanat

Tarihin en ilginç belgeleri İstanbul’da: Tabletlerde yazanlara şaşıracaksınız

İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde bulunan 11 ilginç tarihi tableti sizler için sıraladık. Antik medeniyetlerin gizemli dünyasını gözler önüne seriyor.

Abone Ol

Safanur ÖZTÜRK- EGE TELGRAF/ İstanbul Arkeoloji Müzeleri, antik Mezopotamya ve Anadolu uygarlıklarına ait sayısız tarihi eserle dolu. Bu eserlerin arasında çivi yazılı tabletler, eski medeniyetlerin sosyal, kültürel ve siyasi yaşamlarına dair kıymetli bilgiler sunuyor. İşte İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde bulunan ve tarihçiler tarafından büyük öneme sahip 11 ilginç tablet:

1. Bağış Belgesi (MÖ 13. Yüzyıl)

Dil: Hititçe

Özellikler: Hitit Kralı Arnuwanda ve Kraliçe Asmunikal'in tapınak rahibesi Kuwatalla'ya yaptıkları köle ve arazi bağışlarını içeren bu belge, antik Hitit toplumunun sosyal yapısını ve zenginliğini gözler önüne seriyor. İçeriğinde bağışlanan köleler, hayvanlar ve mülkler ayrıntılı şekilde belirtilmiş.

2. Asker Yemini (MÖ 13. Yüzyıl)

Dil: Hititçe

Özellikler: Hitit askerlerinin yemini ve yeminlerini bozanların lanetlenmesi konusundaki detaylar, antik Hititlerin savaş ve onur anlayışını yansıtıyor. Lanetlerin ayrıntıları, o dönemdeki askerlerin ve toplumun moralini korumaya yönelik sert bir yaklaşımı gösteriyor.

3. Suppiluliuma’nın Yıllığı (MÖ 14. Yüzyıl)

Dil: Hititçe

Özellikler: Hitit Kralı II. Murssili’nin babası I. Suppiluliuma’nın zaferlerini ve Mısır Kralı’nın kendisinden eş istemesi olayını anlattığı bu tablette, uluslararası diplomasi ve ilişkiler üzerine önemli bilgiler bulunuyor.

4. Suppiluliuma ile Hukkana Arasındaki Antlaşma (MÖ 14. Yüzyıl)

Dil: Hititçe

Özellikler: Hitit Kralı I. Suppiluliuma ile Haisa prensi Hukkana arasındaki antlaşma, dönemler arası diplomatik ilişkilerin nasıl düzenlendiğine dair detaylar sunuyor. Ayrıca, evlilik ve düşmanlıkla ilgili yasaklar ve yükümlülükler üzerinde duruluyor.

5. Kral Anitta’nın Yıllığı (MÖ 16. Yüzyıl)

Dil: Hititçe

Özellikler: Hitit dilinde yazılmış ilk çivi yazılı belge olan bu tablet, Kral Anitta’nın Hattuşa’yı fethettiği ve ardından şehri terk ettiği zamanı anlatıyor. Aynı zamanda, Fırtına Tanrısı’na olan bağlılığı ve yapılan tapınaklar hakkında bilgiler veriyor.

6. III. Hattuşili’nin Özgeçmişi (MÖ 13. Yüzyıl)

Dil: Hititçe

Özellikler: III. Hattuşili’nin hayatını ve kariyerini anlatan bu tablet, Hitit monarşisinin iç dinamiklerini ve tanrıların desteğini vurgulayan kişisel bir özgeçmiş sunuyor.

7. Kadeş Antlaşması (MÖ 1269)

Dil: Akatça

Özellikler: Tarihin bilinen ilk uluslararası antlaşması olan Kadeş Antlaşması, Hitit Kralı III. Hattuşili ile Mısır Firavunu II. Ramses arasında imzalanmış. Barış ve müttefiklik anlaşmasını içeren bu metin, iki büyük uygarlık arasındaki diplomatik ilişkileri ve karşılıklı güveni gözler önüne seriyor.

8. Bir Evlilik Kontratı (MÖ 19. Yüzyıl)

Dil: Eski Assur Dili

Özellikler: Assur dilinde yazılmış bu evlilik kontratı, antik Anadolu’daki sosyal ve hukuki düzenlemeleri yansıtıyor. Evlilik şartları, çocuk doğurulması ve boşanma durumunda ödenecek tazminatlar gibi detaylar içeriyor.

9. En Eski Aşk Şiiri (MÖ 2037-2029)

Dil: Sümerce

Özellikler: Dünya’nın bilinen en eski aşk şiiri olarak kabul edilen bu metin, kral Suşin için yazılmış bir gelin tarafından söylenen, aşk ve bereket temalı bir şiir. Şiir, Sümerlerin dini ritüellerine ve aşk anlayışına ışık tutuyor.

10. Kral Arnuwanda ve Kraliçe Asmu-Nikkal’in Tanrılara Yakarışı (MÖ 14. Yüzyıl)

Dil: Hititçe

Özellikler: Kral Arnuwanda ve Kraliçe Asmu-Nikkal’in Kaşkalılar tarafından yağmalanan tapınakları ve tanrı heykellerini tanrılara şikayet ettiği bu metin, dönemin dini ve kültürel krizlerini yansıtıyor.

11. II. Murşili’nin Veba Duası (MÖ 14. Yüzyıl)

Dil: Hititçe

Özellikler: Hitit Kralı II. Murşili, ülkesindeki veba salgınının sona ermesi için tanrılara yakardığı bu dua, Hititlerin hastalıklarla mücadelesini ve dini inançlarını gözler önüne seriyor.

Bu tabletler, antik medeniyetlerin günlük yaşamlarına, sosyal yapısına, diplomatik ilişkilerine ve dini ritüellerine dair önemli bilgiler sunarak tarih bilimine büyük katkı sağlamaktadır. İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde yer alan bu eserler, ziyaretçilere eski uygarlıkların karmaşık ve zengin dünyasını keşfetme fırsatı sunuyor.