Kültür-sanat

Tarihi su değirmeni: 150 yıldır mısır öğütmeye devam ediyor

Akçakoca'daki tarihi su değirmeni, üç kuşaktır Küçük ailesi tarafından işletiliyor ve GDO'suz yerli mısır ununa artan ilgi sayesinde yeniden popülerlik kazanıyor

Abone Ol

Düzce'nin Akçakoca ilçesinde, Edilli Deresi'nin kenarında yer alan tarihi su değirmeni, 150 yılı aşkın bir süredir kesintisiz olarak mısır öğütmeye devam ediyor. Nesilden nesile aktarılan bu miras, hem bölgenin tarımsal kültürünün bir parçası hem de doğayla iç içe bir yaşamın simgesi.

Değirmenin günümüzdeki sahibi Zafer Küçük, GDO'lu ürünlerin yaygınlaşmasının ardından yerli mısır ununa olan ilginin arttığını belirtiyor. "Değirmenin varlığı suyun akmaya devam ettiği sürece sürdüreceğim," diyor Küçük.
 

DEDEDEN TORUNA MİRAS

Değirmenin tarihi, 'Değirmenci Abdullah' olarak bilinen kişinin işletmesiyle başlıyor. Küçük, "Abdullah, yaklaşık 80 yıl bu değirmeni işletmiş. Ondan dedeme, dedemden de babama geçmiş. Şimdi ise bu miras bana kaldı," şeklinde aktarıyor.

SÜREKLİ ÇALIŞMA

Küçük, tarımın azalmasına rağmen Akçakoca'da balık ve mısır ekmeği tüketiminin sürdüğünü vurguluyor: "Mısır ekimi devam ettikçe, değirmen de çalışmaya devam edecek."

Değirmenin bakımına büyük önem veren Küçük, “Yemek yerken yaşlılar kabuklu bir şey tüketirken diş sorunları yaşayabiliyor. Değirmende de aşınma olabiliyor. Bu nedenle taşları yenileyip tırtıklayarak diş açıyorum. Bu sayede öğütme kapasitesini artırıyorum,” diyor.
 

ARTAN TALEP

Yerli mısır ununa olan talebin özellikle GDO'lu ürünlerin yaygınlaşmasıyla arttığını belirten Küçük, "Köyde yetişen mısırın ununu arayan insanlar var. Eskiden her yer mısır tarlasıydı," diye ekliyor.

Mısır sezonunun eylül ayında başladığını ve aralık ayına kadar devam ettiğini belirten Küçük, bu süreçte değirmenin durmaksızın çalıştığını da sözlerine ekliyor. Akçakoca'daki bu tarihi su değirmeni, hem geçmişin izlerini taşımaya devam ediyor hem de günümüz tüketim alışkanlıklarına yanıt veriyor.