Antalya'nın tarihi Kaleiçi bölgesinde yer alan 768 yıllık Mevlevihane, "yaşayan müze" konseptiyle hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Selçuklu, Rum ve Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan bu tarihi yapı, 13. yüzyıldan günümüze Mevlevi kültürünü yaşatmak için bir merkez haline gelmiş durumda.
“TEKKE VE ZAVİYE”
Mevlevihane, Selçuklu döneminde kurulan Anadolu'daki ilk beş mevlevihaneden biri olarak, tarih boyunca bölgedeki halkın ihtiyaçlarına cevap verdi. 2. Bayezid'in oğlu Şehzade Korkut tarafından kurulan vakıf sayesinde, uzun yıllar boyunca kaleiçi halkına yemek ve yardım dağıtımı yapıldı. 1925'te tekke ve zaviyelerin kapatılmasının ardından kapanan ve zamanla yıpranan Mevlevihane, 1972'de bir güzel sanatlar galerisine dönüştürüldü. 2018'de geçirdiği detaylı restorasyonla, aslına uygun olarak tekrar hayat buldu.
“KÜLTÜREL MİRAS”
Bugün, Mevlevihanede Mevleviliği anlatan "ney" dinletileri eşliğinde tarih yolculuğuna çıkan ziyaretçiler, canlandırmalar, geleneksel kıyafetler, eserler ve eşyalarla Mevlevilik hakkında bilgi ediniyor. Ayrıca, her gün sema ayin-i şerifleri, seminerler, divan okumaları ve tasavvuf dersleri gibi çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ögke'nin yürütücülüğünde, Mevlevihane'nin ziyaretçilerine sunduğu bilgi ve deneyimler, bölgenin kültürel mirasını keşfetmek isteyenler için büyük bir fırsat sunuyor.
NTV