Kırgızistan'ın Tanrı Dağları'ndaki yaylalar ve bu dağlarda özgürce dolaşan yılkı atları, Kırgız halkının kültüründe önemli bir yer tutuyor. Göçebe yaşam tarzının en önemli sembollerinden biri olan at, Kırgızlar için sadece ulaşım aracı değil, aynı zamanda beslenme kaynağı ve kültürel bir unsurdur. Kırgız halkı, tarih boyunca atlarıyla derin bir bağ kurmuş ve bu hayvanı hem taşıma aracı olarak kullanmış hem de etinden ve sütünden faydalanmıştır.
DOĞAL YAŞAM VE AT SÜTÜ ŞİFASI
Kazakistan'ın Karakol bölgesinde yaşayan Okubaev ailesi, Tanrı Dağları'ndaki Kök-Tüz yaylasında yaşamını sürdürüyor. Aile, yaz aylarında büyükbaş hayvancılıkla birlikte at besiciliği yapıyor ve dağlarda geçirdikleri aylar boyunca doğayla iç içe yaşıyor. İşen Ali Okubaev, yıllardır çobanlık yaptıkları yaylada hayvanları güderek, çocuklarını burada büyütmenin avantajlarını dile getiriyor. "Temiz havada çalışmak, çocukların sağlığı için daha iyi," diyen Okubaev, yaylanın doğal ortamının insan sağlığı üzerindeki olumlu etkilerinden bahsediyor.
AT SÜTÜNÜN FAYDALARI
Yaylada yaşayan Okubaev ailesi, at sütünün sağlık üzerindeki olumlu etkilerini de vurguluyor. İşen Ali Okubaev, "At sütü, ufak tefek hastalıkları temizler. İç organları rahatsız olanlar için çok yararlıdır. Astım hastalarına sabah yürüyüşüyle birlikte iyi gelir," diyerek, at sütüyle tedavi olan insanlardan örnekler veriyor. Aile, yaylaya gelen ziyaretçilere de at sütü sunarak onların sağlıklarına katkı sağlıyor. Ziyaretçiler, yaylada kalıp at sütü içerek şifa buluyorlar. Okubaev, Karakol'dan yaylalarına iki saatlik at yolculuğuyla gelen misafirlerini ağırladıklarını belirtiyor.
GELENEKSEL YAŞAM
Saadet Okubaev, yayladaki yaşamın her yönüyle doğal olduğunu söylüyor. "İnekleri sağdıktan sonra kaymak alır, sarı yağ yaparız. Ekmeğimizi kendimiz yaparız. Tüm besinlerimiz doğal ve organik," diyor. Yaylaya gelen misafirlere ev yapımı doğal ürünler ikram ettiklerini belirten Saadet Okubaev, burada her şeyin geleneksel yöntemlerle üretildiğini ve tüm besinlerin sağlıklı olduğunu anlatıyor. At sütü ve diğer doğal ürünler, burada misafirlere sunuluyor, köydeki çocuklara da dağıtılıyor. "Günlerimizi çok iyi geçiriyoruz, doğada huzurluyuz," diyen Saadet Okubaev, yayla yaşamına tam anlamıyla alışmış.