Panelin açılışına bir konuşma yapan EGEKOBİDER Başkan Yardımcısı Ahmet Küçük, KOBİ’lere dijitalleşme, sürdürülebilirlik adına fayda sağlama, finansal yapılarının güçlenmesi, finansal erişimlerini kolaylaştırılması, üretim ve ihracat kapasitelerini arttırma noktasında STK’larla işbirliği yapmaya ve etkinlikler düzenlemeye devam ettiklerini söyledi. 28 -29 Şubat tarihinde Kobilerin sorunlarına kanaat önderleri ile çözüm olabilecek uygulamaların değerlendirileceği "Ege KOBİ’leri Buluşuyor" etkinliği düzenlediklerini ifade eden Küçük, bu tip etkinliklerle işletmelerin üretim ve istihdam sağlama özelliklerini artırmaya ve sonraki nesillere aktarılması konusunda katkı sunmaya devam edeceklerini de sözlerine ekledi.
Olten: “Aile işletmelerinde üçüncü nesle geçiş oranı artmalı”
TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Fatma Olten ise Türkiye’de şirketlerin yüzde 93’ünün aile işletmelerinde olduğunu söyleyerek, “Aile işletmelerinin ekonomide güçlü ve güvenilir ilerlemesini sağlamak demek, Türkiye ekonomisinin güçlenmesi demekir. Birinci nesilden ikinci nesle, ikinciden üçüncü nesle geçiş olarak baktığınızda tüm dünyada üçüncü nesle başarılı geçebilmiş şirket ortalaması yüzde 10’un altında. Türkiye’de bu oran daha da az. Üçüncü nesle ancak tek oranlı hanelerde geçilebiliyoruz. Dördüncü nesil çok daha zor” diye konuştu.
Atalay: “Kuzey Yıldızı Programı’na tüm firmalar katılmalı”
Panelde ilk sözü alan TAİDER Sürdürülebilirlik Komitesi Eş Başkanı ve Mutlu Metal Yönetim Kurulu Başkanı Gülesin Atalay, TAİDER Kuzey Yıldızı Programı’nı tanıttı. Kuzey Yıldızı Programı’nın 7’nci yılında olduğunu ifade eden Gülesin Atalay, “Kuzey Yıldızı’nın amacı; değerlendiricilerimizin firmalara giderek firmanın bir röntgenini çekerek sürdürülebilirlik, kurumsallaşma gibi noktalarda bulunduğu konumu belirlemek ve bunu raporlamak. Bu geri bildirim ile güçlü ve iyileştirmeye açık yönlerini, bunu önümüzdeki dönemde stratejilerine adapte ederek nasıl daha global firma olabileceğini saptamayı amaçlıyoruz. Süreç yönetiminde en zayıf halka kadar ileriye gidebilirsiniz. Dolayısıyla 6 etki alanı var; çalışanlar, toplum, çevre, kurumsal yönetim, iş modeli, aile ve gelecek nesiller” ifadelerinde bulundu.
Zeki Yöndem: “Katma değerli üretim şart”
EGEKOBİDER Danışma Kurulu Üyesi ve EKO Grup Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Yöndem ise firmaların zorlu süreçlerde nasıl ayakta kalabileceklerini anlattı. Türkiye’nin şuan çok dalgalı bir kulvarda yüzdüğünü vurgulayan Zeki Yöndem, “Bizlerin katma değerli ürün üretmekten, ürettiğimizi yurt dışına satmaktan başka çaremiz yok. Bugün ‘günü kurtarayım’ diye satarsak faturası daha ağır oluyor. Kalite belgeleri olmadan müşteri de gelmiyor. Tecrübe çok önemli. İşletmeler riskleri, nakit akışını iyi yönetmeli. Piyasa sermayesi banka sermayesinden, piyasa kredibiliteniz bankalardan daha önemli” ifadelerinde bulundu.
Sevil Yöndem: *Kurumsallaşma ikinci kuşakla başlıyor”
EKO Grup Yönetim Kurulu Üyesi Sevil Yöndem de aile işletmelerinde önemli olanın bir sonraki neslin bayrağı devralması değil, ileri seviyelere taşıyarak gelecek nesillere aktarması olduğunu vurgulayan EKO Grup Yönetim Kurulu Üyesi Sevil Yöndem, yeni nesillerin her zaman ağır bir sorumluluğu olduğunu belirtti. Aile şirketlerinde kurumsallaşma yapısının ikinci kuşakta başladığını söyleyen Yöndem, bu yüzden ikinci kuşakların yaşadıkları zorlukların daha fazla olduğunu dile getirdi. Yöndem, “Türkiye ekonomisi dalgalı. Bu ekonomide hayatta kalabilmek çok zor. Önceki nesillerin tecrübeleri sayesinde riskli durumlarda nasıl sakin kalabileceğimizi, nasıl fırsata çevirebileceğimizi gördük. Bu bizim en büyük kolaylığımız” dedi.
Güleşgen: “Dördüncü nesil olarak göreve başladık”
Sepiciler Çaybaşı Deri Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Şive Sepici Güleşgen ise şirketlerinde kurumsal yapının inşa edilmesi konusunda Kuzey Yıldızı’nın faydalı olduğunu belirterek, “Kuzey Yıldızı Programına katılarak dördüncü neslin yönetime girdiği Sepiciler Deri’de yol haritamızı çıkardık. Aldığımız geri bildirim raporunun gereklerini yerine getirme aşamasındayız. Daha önce taslak haline olan ancak aile anayasalarının gereklerini doğal olarak uygulayan Sepiciler Deri olarak yine de aile anayasamızın son şeklini de verme noktasında çalışmalarımızı yürütüyoruz” dedi.