Dün Resmi Gazete’de yayımlanan Uluslararası İşgücü Kanunu'na ilişkin yeni yönetmelik ile, "insani ikamet izni" ve "geçici koruma" altındaki yabancıların çalışma izni muafiyetine dahil edilmesi tartışmalara yol açtı. CHP İçişleri Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, “Başta Suriyeliler olmak üzere yönetmelik kapsamındaki tüm yabancılar artık Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları gibi çalışma izni olmadan çalışma hakkına sahip olacaklar” diyerek konunun önemine dikkat çekti.
Bakan, Türkiye ekonomisinin yüzde 30’unun, yani 10 milyon Türk vatandaşının kayıt dışı çalıştığını belirterek, “Bu ortamda Suriyelilerin nasıl ve neden kayıtlı, sigorta ödeyerek çalışacaklarını sorguluyoruz” dedi. 2016'dan bu yana Geçici Koruma Altındaki Suriyelilere çalışma izni verildiğini hatırlatan Bakan, bu süreçte ciddi sorunlar yaşandığını ve işverenlerin Suriyelileri ucuz iş gücü olarak sömürdüğünü vurguladı.
Yeni düzenlemenin, çalışma izni almış 108 bin Suriyelinin büyük çoğunluğunun bu izni aldıktan sonra iptal ettirdiğini ve kayıt dışı çalıştığını belirten Bakan, “Sıkı denetim yoktu ve bu durum bilinçli bir politikaydı” ifadelerini kullandı. Ayrıca, yeni düzenleme ile birlikte Çalışma Bakanlığı’nın inisiyatifinin ortadan kalktığını ve insani ikamet sahibi kişilerin çalışma izni alma hakkının otomatik hale geldiğini açıkladı.
Bakan, düzenlemenin göç krizini derinleştireceğini ve Türkiye’ye yönelik göç akınının artmasına yol açabileceğini de ekleyerek, konuyu Meclis gündemine taşıdığını belirtti. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'a çeşitli sorular yönelten Bakan, insani ikamet izni ve geçici koruma statüsündeki kişilerin vatandaşlığa geçiş süreçlerine ilişkin belirsizliklerin aydınlatılmasını talep etti.
Bakan, “Suriyelilere getirilen çalışma izni muafiyeti, mevcut denetim kapasitesi göz önüne alındığında nasıl izlenecek ve denetlenecek?” sorusunu da yöneltti.