Sürek'li olsun
Göreve geldiğinde buyana partisi için ekibiyle birlikte gecesini gündüzüne katarak çalışan AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, geçtiğimiz günlerde bir ilki gerçekleştirdi. Sürekli, İzmir için...
NAİME KÖYÜNÜ BİLİYOR MUSUNUZ?
İzmir'in Torbalı İlçesi'ne bağlı Naime Köyü'nün adının nerden geldiğini biliyor musunuz? Hemen açıklayayım Naime Sultan II. Abdülhamit Han'ın kızının adı. İzmir ili, Torbalı ilçesi, Naime Köyü'nde, köy meydanında bulunan camiyi Hicri 1305-Miladi 1888 (1895) yılında Sultan II. Abdülhamit Han kızının adına yaptırdığını tarihi kaynaklardan görebiliriz. Geleneksel olarak sultanın yaptırdığı camilerdeki tuğrası bu caminin giriş duvarında görülmekte. Dikdörtgen planlı, düz kiremit kaplı tavanlı, tek şerefeli minaresi olan küçük bir camidir. Mihrap çini süslü. Diğer yerleri sadedir.
ÇİFTLİKLER EDİNDİ
Necat Çetin, Nahiyeden Kazaya Torbalı'da Nüfus ve Yerleşim (1905-1932) araştırmasında Sultan II. Abdülhamit Han'ın yörede çiftlikler edinmesiyle ilgili şöyle diyor; 19. yüzyılın ikinci yarısında Torbalı'nın kentleşme sürecini etkileyen ikinci faktör 1876'da tahta çıkan Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid'in 1881 yılında yöreden 19 tane çiftlik satın alması oldu. Bu çiftliklerin bir kısmı o yılların idari yapısında Torbalı Nahiyesi'ne bağlıyken bir kısmı da Tire Kazası'na bağlıydı. Bunlardan Tepeköy merkez olmak üzere Torbalı'ya bağlı olanlar; Tepeköy, Hamidiye (Özbey), Yeniköy, Ahmetli, Mecidiye-Sepetçiler (Çaybaşı), Eğerci, Meşhed (Şehitler), Arapçı (Pamukyazı) çiftlikleriydi...
Tire Kazası'na bağlı olanlar ise; Subaşı, Kırbaş, Naime, Tulum, Bülbülderesi, Yeniçiftlik, Işıklar, Ayaklıkırı, Rahmanlar çiftlikleriydi. İşte o dönemlerde bu çiftliklerde çalıştırılmak için getirilen Afrikalı kölelerin torunlarının bir bölümü Naime Köyü'nde yaşantılarını sürdürüyor. Tek bildikleri, atalarının 1800'lerde Doğu Afrika kıyılarından Osmanlı İmparatorluğu'na getirilen yüz binlerce köleden biri olması.
ADRESE TESLİM SÖZ
BUGÜNLERDE...
Eve çift maaşın girdiği... Çiftlerin boşandığı... Güzel evlerin YUVA olamadığı. Kısa seyahatlerin. Kağıt mendil gibi ilişkilerin... Yıka çık gönüllerin. Her derde deva vitaminlerin.
Vitrinlerin dolu, gönüllerin boş olduğu günlerde yaşıyoruz... (ERGUN DUR)