Sosyal medya belediyeciliği
“Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz” dermiş büyüklerimiz…
“Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz” dermiş büyüklerimiz…
Nasıl yorumlarsan yorumla, aynı kapıya çıkıyor.
Yani; söylediğin değil, yaptığın önemli…
Doğrusu hem güzel, hem doğru demişler.
Bir zamanlar, siyasiler için yaşam düsturu olmuş bu söylem.
Halkın karşısına çıktığında, anlatacak bir şeyler aramak yerine, gösterecek bir eserleri olsun diye çalışmışlar.
Ama iyi, ama kötü.
Ama az, ama çok.
Hep bir şeyler yapmaya çalışmışlar.
Çalışmışlar ki, halka gösterecek bir şeyleri, zamanı geldiğinde oy isteyecek yüzleri olsun.
Ama bu teknoloji yok mu bu teknoloji?
Bu güzelim sözü bile çöpe attırdı neredeyse.
Şimdi elinin altında bir sosyal medya hesabın, bu hesabı iyi yönetecek adamların hele bir de “beğeni”ye boğacak yardakçıların varsa…
Sokağa çıkmaya ne hacet.
Bu aralar bakıyorum da, bütün siyasetçiler sokağa çıkmak, halkla buluşmak yerine sosyal medya hesaplarının başında.
Sabah akşam paylaşım.
Mesela bir belediye başkanı hatun var memlekette.
Hem kişisel hesabı, hem de kurumun hesabı maşallah zehir gibi işliyor.
Bir bakmışsınız, sokaklar temizlendiği için bir anda memleketin en titiz belediye başkanı olmuş.
Tabii öyle sıradan sokaklar temizlendi, çöpler toplandı cinsinden haberlerle değil tabii.
Aslanlar gibi mizansenler eşliğinde, photoshopla bezenmiş fotoğraflarla donatılarak yapılan servislerle…
Sadece temizlik mevzuu değil paylaştığı.
Aklınıza gelemeyecek her şey var menüde.
Büyükçe bir saksıya çiçek dikse, adı “toprak ana” oluveriyor.
İtiraf etmek gerekirse, başkanlığı beceremese de bu iyi iyi kıvırıyor.
Nereyi açsan karşında hep o.
Kurtuluş yok.
Yanına sağlam bir yalaka takımını da eklemiş.
Yeni neslin deyimiyle “like” rekorları kırıyor.
Doğrusu söyledikleri, anlattıkları hoş şeyler.
Ama boş.
Kendisine verilen “şu kadar beğeni aldık, bu kadar yorum geldi” raporları ile işi götürüyor.
Daha doğrusu götürdüğünü sanıyor.
İnsanların kendisine nasıl güldüğünü bir görse…
Yaptık diye insanlara yutturmaya çalıştığı şeylerin bir tiyatro olduğunu fark edenlerin kendisine neler söylediğini duysa?
Büyük ihtimal sosyal medya tövbekarı olur.
Hanım kızımız örneklerden sadece bir tanesi.
O kadar çok türedi ki böylesi…
O paylaşımlarının verdiği rahatsızlığın bile farkına varamıyorlar dalkavukları yüzünden.
Tabii ki böyle gitmeyecek, onlar da görecekler gerçeği.
Ne zaman mı?
Sandıkla yüzleştiklerinde.
Elbette o kadarına fırsat bulabilirlerse…