MEMDUH GÜNEY-EGE TELGRAF-“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan asgari ücreti, brüt 26 bin 5 lira 50 kuruş, net 22 bin 104 lira 67 kuruş olarak açıkladı. Buradan hareketle yüzde 30 arttığı görülen asgari ücret, açlık sınırının, enflasyon oranının ve aralık ayı kira artış oranının altında kalmış oldu.
Çalışanımızı enflasyon karşısında ezdirmeyeceğiz” söylemlerinin ise bu yılki enflasyonu değil Orta Vadeli Program ile belirlenen 2025 yılı enflasyon oranını hedef aldığı ortaya çıktı. Aralık ayı başında açıklanan enflasyon rakamlarına göre yıllık enflasyon yüzde 47,09 olurken kira artış oranı yüzde 60,45, 2025 yılı yeniden değerleme oranı ise yüzde 43 olarak açıklandı. Asgari ücret ise sadece yüzde 30 zam aldı. 627 dolara denk gelen yeni rakamla sadece 4 çeyrek altın alınabiliyor. Açıklanan rakamlara göre asgari ücrette Türkiye, Sırbistan, Karadağ, Estonya, Letonya ve Bulgaristan gibi ülkelerden daha yüksek olsa da AB ülkeleri içinde ortalamanın altında kalıyor.
‘MASKELİ BALO’
“Maskeli balonun sahte yüzleri asgari ücretin açıklanmasıyla sonrası ortaya çıktı” diyen DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Bütün kurumların içinin boşaltıldığı bu ülkede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iki dudağının arasından çıkan rakamla asgari ücret belli oldu. Biz bunu MÜSİAD’ın yaptığı ‘yüzde 25 zam’ açıklamasından tahmin etmiş üzerine de yüzde 5 eklenerek bu zammın yapılacağını öngörmüştük. Türkiye’nin en büyük toplu sözleşmesi olarak görülen ve ülkedeki çalışanların çok büyük bir kesimini etkileyen asgari ücret işçiyi, toplumu açlığa mahkum etmiştir” diye konuştu. İzmir özelinden yola çıkarak ev kiralarına değinen Sarı, “Bugün ev kiraları 15-25 bin lira arasında. 22 bin lira ile hangi kira ödenecek, dolaba ne alınacak çoluk çocuk okula nasıl gidecek? Yaşam hakkı ortadan kaldırıldı. Tüm sendikalar acil bir şekilde birleşerek genel grev kararı almalı” ifadelerini kullandı.
“UTANMALARI LAZIM”
“İnsan bu asgari ücreti açıklayıp hayırlı olsun demekten utanır” diyen Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Ednan Arslan, “İnsan onuruna yakışır ücrete ihtiyaç var” ifadelerini kullandı. Kira fiyatlarına, faturalara gelen zamlara değinen Arslan, “Birçok kurum bu rakamları araştırıyor. Açlık sınırının altında kalan bir asgari ücret ancak sefalet ücretidir. Bunun yeniden gözden geçirilmesi lazım” diye konuştu. Açıklanan rakamın asgari ücretli çalışanları çok üzdüğünü belirten Arslan, “Protokol imzalamadan iktidarın geri adım artması şart. Biz CHP olarak 30 bin lira olmasını önerdik. Masada işçiyi temsil eden sendika 29 bin lira önerdi. İşverenin bile 24-25 bin lira telaffuz ettiği yerde hangi vicdanla hangi matematikle bunu açıkladınız? Biz muhalefet olarak bu karardan geri dönülmesini zorlayacağız. Yeniden değerleme oranının yüzde 43 olarak açıklandığı yerde insanları üzüntüye, endişeye, yarınlarını karamsar bir şekilde düşünmeye zorlayan rakamın değişmesi şart” dedi.
“KARŞILIK VERİLMEDİ”
“Bizim talebimize karşılık teklif bile verilmedi” diyen TÜRK-İŞ 3.Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak da, “Asgari ücretin işverene verilen payı işçiye verilmedi. Artık diyecek bir şey bulamıyorum” ifadelerini kullandı. Çakmak “Önce perşembe ya da cuma açıklanacak dediler. Sonra bir anda toplantı kararı aldılar. O masada teklifimizi dahi değerlendirmediler. İşveren ve hükümet bir olduktan sonra bizim bir yol izleme şansımız kalmıyor. Burada asgari ücretlilere çağrıda bulunuyorum. Gelin şapkanızı önünüze koyun ve sendikalı olun. Sendikalı olun ki hep beraber bir ses olalım. Kimse bu asgari ücretle çalışmak zorunda değil. Anayasal hakkınızı kullanarak sendikaya üye olun. Bu yapıya karşı dik duralım” diye konuştu.
“YÜZDE 40 OLSA…”
“Makul mantıklı orta yol bulundu” diyen finans uzmanı Hale Tok Savaşer ise “Asgari ücret hesaplamasında bu yılki enflasyon ile OVP ile belirlenen 2025 enflasyonunun orta noktası bulundu. 2024 enflasyon rakamlarının beklenenden birkaç puan yüksek geleceğini düşündüğümüz için asgari ücretin yüzde 35 seviyesinde olabileceğini tahmin ediyorduk” dedi. Her yıl konuşulan “asgari ücret 5 ayda eridi” konusu üzerine Savaşer, “Eğer yüzde 30 üzerinde zam yapılmış olsaydı asgari ücret iki ya da üç ayda eriyebilirdi. Manipülatif fiyat artışları daha yüksek zamlarla tetiklenecekti. Hızlı tüketim tarafında hızlı fiyat artışları yaşanacaktı. Dolayısıyla bunun önüne geçilerek ‘asgari ücretin erime süresi’ uzatıldı. Eğer yüzde 40 zam yapılmış olsaydı ilk çeyrek erirdi” diye konuştu. 2025 enflasyon hedefinden uzak kalınması durumda asgari ücretli işçinin maaşının tehlikeye girmeyeceğini söyleyen Savaşer, “Eğer enflasyon yıl sonunda yüzde 30 olursa döviz stabil kalmış spekülatif bir kur artışı yaşanmamış demektir. Zaten bu noktada kademeli bir şekilde enflasyonda düşmüş olacak” ifadelerini kullandı.
“SANAYİCİNİN BEKLENTİSİNE YAKIN”
Piyasa içerisinde daha sıkı tedbirler alınması gerektiğine vurgu yapan Savaşer özellikle emlak konusunda bir balon yaşandığını Suriyeliler’in kademeli olarak Türkiye’den gittiği zaman emlak piyasasının da düzeleceğini belirtti. Asgari ücretin bir diğer etkisi de borsaya oldu. Açıklamanın ardından borsada hareketlilik yaşanmasının sebebinin “Sanayicinin beklentisine yakın bir ücret açıklandı” diyerek yorumlayan Savaşer, “2025 yılının başında sanayi sektöründeki büyüme rakamları pozitif anlamda gelişirse döviz kurunun da hızlı yükselişi engellenmiş olacak. Bu da enflasyonist etkinin kırılmasını sağlayacak” dedi. Yurt dışındaki tüm bankaların asgari ücret tahmini yüzde 30 seviyesinde iken aynı zamanda faiz indirimi gündeminin de hareketlenmesiyle ilgili olarak Savaşer, “Piyasa bunu bekliyor ancak aralık ayı çok erken. 2025’in ilk aylarında doğru zamanda yapılması gerek” dedi.