Yeni Çağ gazetesinden Hande Karacan’ın haberine göre; Rekabet Kurumu, 21 menajerlik şirketi ve cast ajansı hakkında gelen şikayetler ve ihbarlar üzerine geniş çaplı bir inceleme başlatmıştı. Bu süreç sonrası, birçok oyuncu sosyal medya üzerinden oyunculuk sektöründe yaşadıkları zorlukları dile getirdi. Oyuncu Selma Eruzun ise Yeniçağ’a verdiği röportajda, oyunculuk sektöründeki tekelleşme sorununun nasıl ortaya çıktığını ve bu durumun oyuncuları nasıl etkilediğini detaylarıyla anlattı.
Eruzun, dijital platformlar, sinemalar ve televizyon ekranlarında izlediğimiz dizi ve filmlerdeki tekelleşme ve gizli ilişkilerin, bir anda büyük bir yankı uyandıran bir haberle gündeme geldiğini belirtti. Bu menajerlik şirketlerinin sektörün bilinen gerçeklerinden biri olduğunu vurguladı.
Selma Eruzun, oyunculuk sektöründeki tekelleşmeyi şu şekilde açıkladı: “Oyunculardan yönetmenlere, cast direktörlerinden yapım şirketlerine kadar herkes, sektördeki işleyişi az çok biliyordu. Ama ne oldu da birden bu konu yüksek sesle gündeme geldi? Kim, kimin tavuğunu iteledi de işler buraya geldi? Asıl sorulması gereken soru bu.”
Sektördeki İşleyiş: Başrol Seçimi ve Menajerlik Etkisi
Öncelikle sektördeki işleyişi açıklayan Eruzun, yapım şirketlerinin bir proje için iyi bir senaryo bulduktan sonra yönetmenle anlaşarak başrol oyuncuları için cast direktörleriyle çalıştığını belirtti. Başrol oyuncuları genellikle ünlü isimlerden seçilir ve bu oyuncular menajerleri aracılığıyla anlaşma sağlanır. Diğer oyuncu kadrosu ise cast direktörü ve yönetmen iş birliğiyle belirlenir. Yardımcı oyuncular ise genellikle oyuncu ajanslarından temin edilir.
Menajerlerin Gücü: Yıldız Yaratma Potansiyeli
Eruzun, güçlü bir menajerin, bir oyuncuyu yıldız yapma potansiyeline sahip olduğunu ancak bu durumun sektörde adaletsizlik yaratabileceğini söyledi. Öne çıkan menajerlik firmalarının, Türkiye’deki ünlü oyuncuların çoğunu temsil ettiğini belirten Eruzun, yapımcıların bu firmaların oyuncularını başrol olarak tercih etmesi durumunda uzun sözleşmelerle karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Tekelleşme ve Adaletsiz Rekabet
Sektördeki tekelleşmenin bir başka etkisi ise çoğu ünlü oyuncunun aynı menajerle çalışması. Bu durum, yapımcıların istedikleri oyuncuları seçme konusunda zorluk yaşamasına ve bazen istedikleri oyuncuları kaybetmelerine neden oluyor. Ayrıca, cast direktörlerinin bir başka sorunu da, genellikle kendi menajerlik ajanslarına sahip olmaları ve bu durumda, sektördeki adaletin zedelenmesine yol açmalarıdır. Cast direktörleri, kendi temsil ettikleri oyuncuları ön planda tutarken, diğer oyuncuların şansı çoğu zaman yok sayılıyor.
Sektördeki Sessiz Çığlıklar ve Tehditler
Eruzun, sektördeki bu adaletsiz durumu herkesin bildiğini fakat yüksek sesle dile getirenin işinden olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını söyledi. Herhangi bir oyuncu, bu sorunları dile getirirse, cast direktörleri tarafından blacklist'e alınabiliyor ve iş bulamıyor. Ayrıca, menajerler ve cast direktörleri, oyunculara iş yapmamaları için tehditlerde bulunabiliyorlar.
Gelecek İçin Şeffaflık ve Adalet Çağrısı
Tüm bu sorunların çözülmesi için sektördeki işleyişin değişmesi gerektiğini belirten Eruzun, şeffaflık ve adaletin getirilmesi gerektiğini savundu. Ayrıca, menajerlik firmalarına kota getirilmesi, örneğin her firma en fazla 10 erkek ve 10 kadın oyuncuyu temsil edebilsin gibi düzenlemelerin faydalı olabileceğini düşündüğünü ifade etti.
Gazeteci Tarafından Gündeme Getirilen Konular
Eruzun, bu sorunların yıllardır sektörün içinde bilinen meseleler olmasına rağmen, bu konuda bir gazeteci tarafından yapılan haberin düşündürücü olduğunu belirtti. Haberin profesyonelce yazılmış olmasına rağmen, hem magazinel hem de ticari istismar boyutları taşıdığını, aynı zamanda haksız rekabeti savcılığa taşımış gibi bir izlenim verdiğini söyledi.
Sonuç Olarak: Sektörün Dönüşümü Gerekiyor
Eruzun, bu yazıların doğruluk payı bulunduğunu kabul etse de, sektördeki adaletsizliğin ve tekelleşmenin gün yüzüne çıkması gerektiğini vurguladı. Son olarak, sektördeki kadın-erkek eşitsizliğinin bu meselelere hiç bir şekilde dahil olmadığını ve bu konuda gündem oluşturmanın sadece dikkatleri başka yöne çekmeye yönelik bir strateji olduğunu belirtti.
Snob Magazin