Selamlardan bir demet*
Önemli mazisi olan kulüpleri ihtiva eden İzmir’de spor, başarıya açlığın arşa değdiği bir olgu haline geldi. Ege Telgraf sayfalarında bu olguyu satırlara aktarma gereği hasıl oldu. Vurduğun gol olsun...
KALICILIK
Bugün konuştuğumuz başarının ardından yarın başarısızlıkları da bu satırlarda dile getirebiliriz. Futbol her sonuca açık bir oyun. Bu anlamda Altay’ın bir özelliği de, 18 yıl önce bir alt kümeye düşmeden önce Türkiye’de en üst ligde en uzun süre yer alan 5. takım olmasıydı. Yani en üst seviyede futbol oynamaya alışık bir camianın tekrar kalıcı hale gelmesi ilk hedef olmalı. Değişen yabancı (Türk) oyuncu kuralını gözeterek, küme düşme korkusu yaşamayacak bir takım oluşturulmalı.
HEYECAN YOK
Göztepe’nin Yeni Malatyaspor maçını sahanın içinden takip ettim. Tribünden ya da televizyondan izlenilen maçlarda oyuna daha çok hakim olunacağı düşünülür fakat futbolcuların bu kadar yakınında olunca yaşadıkları duyguları daha iyi görebilme şansına sahip oldum. Skordan bağımsız yorum yapacağım. Tetteh'in kişisel becerisiyle kaydettiği gol skoru tayin etse de oynanan oyun başka şeyler anlatıyordu. 16 Göztepeli futbolcunun forması, tozluğu, tekmeliği, kramponu hatta traşı tamdı da, heyecanı yoktu. Ünal Karaman’ın sahada hiçbir planı yoktu, varsa da oyuncular sahaya çıkınca kendilerine anlatılanı unutmuştu. Pozisyonlara verdikleri tepkileri, agresifliklerini, hakemle ve birbirleriyle olan ilişkilerini görünce alınan sonuçların sürpriz olmadığını sezmek güç değil. Ünal Hoca, “Her yapılan transfer oynayacak diye bir şey yok” açıklamasını yaptı maçtan sonra... Buradan soruyorum, “Takım geçen sene başarılı mıydı? Fark yaratan oyunculardan Peter Zulj’ü neden takımda tutmadınız? Oynattığınız oyunun bir matematiği var mı?”
MİLLİ ARA
Yarın oynanacak Sivasspor maçı her sonuca gebe. Yorgun ve moralsiz Sivas karşısında ilk galibiyeti bekliyorum. Yine de alınacak sonucun takımdaki problemleri örtbas etmemesi gerektiğini savunuyorum. Milli arada Göztepe’nin takım hüviyetine girmesi gerekiyor. Birlikte hücum etmeyi daha çok çalışması gerekiyor. Ön alanda oynayan oyuncuların iletişimi artırması daha etkili atakları da beraberinde getirecektir. 90 dakikada gördüm ki, birbiriyle hiç konuşmayan hücum oyuncuları Göztepe formasını terletiyor. Artık seyircili maçlar oynandığına göre kötü oyun taraftarın daha çok tepkisini çekecektir.
Sonuç odaklı olmayan ama sahadaki mücadelede başarıyı bekleyen bir futbol şehri İzmir. Başarı desteği, destek daha çok başarıyı mümkün kılacaktır. Vurduğunuz gol olsun!
(*Büyük Usta Ferhan Şensoy’a selam olsun)