TÜRK-İŞ’e bağlı TÜRK HARB-İŞ sendikasına bağlı savunma sanayinin emekçileri geçinemiyoruz diyerek bir saatlik iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. İzmir dahil tüm Türkiye’de eş zamanlı olarak iş bırakan emekçiler “Sıkıntılarımız artık devam ediyor” dedi. Sendikadan yapılan açıklamada, “Başta işçiler olmak üzere toplumun büyük bir bölümünün yaşama şartları ağırlaştırılmaktadır. Markete, pazara, temel tüketim ürünlerine, tepeden tırnağa her şeye her gün zam geliyor. Büyükşehirde ev kiraları ortalamada asgari ücretin üzerine çıktı. Kişi başına düşen gelir artıyor ama işçinin ve emeklisinin geliri değil sefaleti artıyor. Sürekli sabırlı olmamız istendi ancak bıçak kemiğe dayandı. Bundan sonra sözümüzü meydanlarda yüzbinler ile söyleyeceğiz.” ifadeleri kullanıldı.
“İŞÇİLER SEBEP DEĞİL”
Geçmiş yıllarda da ekonomik krizin yaşandığı vurgulanırken hiçbir ekonomik krizin bu dönemki kadar yoksulluğa sebep olmadığı aktarıldı. Açıklamanın devamında “Açıklanan resmi enflasyona göre belirlenen ücret zammı bizi daha da yoksullaştırıyor. İşçiler enflasyonun sebebi değildir. Enflasyonu düşürmek için fedakarlığı kazancını ve servetini artıranlar yapmalıdır. Vergide adaletin sağlanması gerekiyor. Az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmalıdır. Kimse işçinin ödediği kadar vergi vermiyor. İşçilerin milli gelirden aldığı pay azalırken işverenlerin payı her geçen gün artmaktadır. Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu en düşük emekli maaşının asgari ücretten de düşük olduğu bir toplumda huzuru tesis etmek mümkün değildir” denildi.
“ADIMLAR ATILMALI”
İşyerlerinde huzursuzluğa yol açan toplu iş sözleşmesi sıkıntılarına değinilen açıklamada “Acilen ek çerçeve anlaşma protokolü yapılması talebimizi yaptık. Aynı zamanda sosyal güvenlik sistemimizdeki birçok sorunu defalarca kez dile getirdik. Uygulanan sosyal güvenlik sistemi nedeniyle, enflasyon farkının yüksek olduğu bu dönemde 2024 yılı içerisinde emekli aylığı talebinde bulunanların emekli aylıkları 2025 yılında başvuracaklara göre daha fazla olacaktır. Bu mağduriyetin önlenmesi için gerekli adımlar mutlaka atılmalıdır” ifadeleri kullanıldı.
“BEDEL ÖDEMEYECEĞİZ”
“Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada “Zorlu çalışma şartlarını biz yaşıyoruz. Geçim sıkıntısını biz çekiyoruz. İşsizlerin iş beklentisiyle çalışanlara baskı kurulmak isteniyor. Ülkenin içinde bulunduğu durumun sorumlusu biz değiliz” diyerek açıklama tamamlandı.