Sağlık Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 2024/11 sayılı genelgesiyle hastanede görev yapan, hekim, hemşire, teknisyen, memur yani kısaca hastanelerde görev yapan herkes doktora gitmek için MHRS’den randevu alacak. Bir doktor, bir başka doktora muayene olacaksa normal vatandaş gibi, bir hemşire de beraber çalıştığı doktora muayene olacaksa MHRS’den randevu alacak. Bir sağlık çalışanı hasta olarak çalışamaz, hastayken sağlıklı bir şekilde hizmet veremez. Sağlık çalışanına muayene önceliği bir ayrıcalık değil, aynı zamanda sağlık sisteminin sürdürülebilirliği için bir gerekliliktir. Bu durum, hastanelerde başka meslek guruplarına tedavide öncelik verilirken, sağlık çalışanlarına öncelik verilmemesi sağlık çalışanlarının emeğinin ve fedakârlığının göz ardı edildiğinin açık göstergesidir.
Siz bankada çalışan birinin bankada sıraya geçtiğini gördünüz mü? Siz vergi dairesinde çalışan bir memurun, vergi dairesinde sıraya girdiğini gördünüz mü? Göremezsiniz. Çünkü bir işyerinde çalışanın o iş yeri ile ilgili avantajlardan faydalanması normal bir durumdur. Sağlık çalışanlarının kendi kurumunda muayene olamaması kabul edilebilecek bir durum değildir. Hastaneye gelen vatandaşa hizmet veren kim? O kurumda çalışan sağlık çalışanı. Kurum çalışanın önceliği olsa, yani sağlık çalışanı randevuyla zaman kaybetmese vatandaşın sağlık hizmeti alması da kolaylaşacak. Çünkü sağlık personeli kendi tedavisiyle uğraşarak geçireceği zamanı hastaya hizmet vermekle geçirecek.
İZAHI YOK
Genelgeyle bazı meslek gruplarının hatta bakmakla yükümlü oldukları eş, çocuk, anne, baba gibi birinci derece yakınlarının da faydalandığı öncelik sırasından, sağlık hizmeti sunan personelin faydalanamamasını kim nasıl izah edebilir? Muayene önceliği genelgesinde hâkim, savcı ve asker gibi meslek gruplarına öncelik tanınırken, hekim, hemşire, ebe, sağlık memuru, tekniker, teknisyen, memur gibi sağlık çalışanlarının kapsam dışında bırakılması ne insani, ne vicdani, nede hukukidir. Bir meslek gurubunun kendi çalıştığı yerde nasıl önceliği olmaz anlamak mümkün değildir. Sağlık çalışanları, vatandaşlarımızın sağlığı için 7/24 kesintisiz görev yaparlarken, kendi sağlık ihtiyaçlarının geri plana atılması kabul edilemez bir durumdur. Doktorun, hemşirenin, teknisyenin kendi kurumu olan hastanede önceliğinin olmaması aynı zamanda mesleklerinin de itibarsızlaştırılmasına sebep olmaktadır. Bu durum Sağlık Bakanlığı’nın çalışanına verdiği değer açısından da bir göstergedir. Sağlık çalışanlarının sağlıklı olması toplum sağlığının temelini de oluşturmaktadır. Sağlık Bakanlığı sağlık çalışanlarımızın, şiddet başta olmak üzere pek çok sorununa çözüm bulamamışken, maalesef yaptığı uygulamalar ile sağlık çalışanlarımızın sıkıntılarını çoğaltmaktadır. Bu durum, pandemide baş tacı yapılan sağlık çalışanlarının emeğinin ve fedakârlığının göz ardı edildiğinin de açıkça göstergesidir.