Arş. Gör. Dr. Sinem Geçit’in moderatörlüğünü üstlendiği sempozyumun açılış konuşmasını yapan Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Dönmez, “Engelli bireylerin toplumsal hayata eşit koşullarda, tam ve etkin bir biçimde katılmalarını sağlamak ve yaşamın her alanında engelli bireylerin durumuna ilişkin farkındalığı artırmak için 1992 yılından bu yana Birleşmiş Milletlerin kararıyla 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kabul edilmiştir. Bu bağlamda da bugün gerçekleştirdiğimiz sempozyumumuza aynı hedefle, aynı amaçla ve aslında engelliye yönelik kazanılmış haklar ve kazanılmasını istediğimiz haklar için gerek bilimsel platformda gerekse toplumsal anlamda girişimler yapmaktayız. Bu konuda mesleğimiz bize büyük bir güç veriyor. Üniversitemiz de bu konuda oldukça duyarlı. Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak’ın öncülüğünde Engelsiz Ege Koordinatörlüğünde, akademik ve idari birimlerinde gerekli düzenlemeleri yapmasının ardından Engelsiz ve Ulaşılabilir Üniversite olduk. Bu konuda da gururluyuz” dedi.
“Engellilik önemli bir sosyal durumdur”
Engellilik kavramını açıklayan Doç. Dr. Figen Yardımcı, “Karmaşık, çok yönlü ve dinamik bir yapıya sahip olan engellilik, önemli bir sosyal durumdur. Bu durum günümüze kadar birçok modelle açıklanmaya çalışılmıştır. Toplumların içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal şartlar, engelliliğe bakış açısının gelişmesinde ve belirlenmesinde de önemli bir rol üstlenmiştir. ‘Engellilik nasıl algılanmalı’ konusunda bir kavram karmaşası söz konusudur. Engeli olan bir çocuk ya da bir erişkini anlamak için engelliliği, engellenmeyi kavramak gerekir. Bu konuda hak temelli, erişilebilir ve kapsayıcı bir yaklaşımın oluşturulmasında bireysel ve toplumsal sorumluluğumuzun yanı sıra bizlerin mesleki sorumluluğu da vardır. Bu sorumluluk bilinciyle düzenlediğimiz etkinliğin engelliliğe yönelik farkındalığı geliştirilmesine katkı sağlamasını umuyorum” dedi.
“Öncelikli amacımız farkındalık yaratmaktır”
Doç. Dr. Özlem Demirel Bozkurt, “Dünya Engelliler Günü, her yıl 3 Aralık’ta kutlanan uluslararası bir farkındalık günüdür. Ülkemizde eğitim, sağlık ve çalışma hayatı gibi alanlarda fırsat eşitliği sağlanması ve farklılıklara saygı gösterilmesi, mekânsal erişim ya da teknoloji erişimi sağlanması konusunda toplumsal farkındalık oluşturulması amacıyla da çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Biz de bu etkinliğimizde, öncelikli amacımızın farkındalık yaratmak olduğunu belirledik. 2030 Sürdürülebilir Kalkınma gündeminin ‘Kimseyi Geride Bırakma’ önermesi doğrultusunda dünyayı daha erişilebilir ve adil bir yer haline getirmek için çalışmalıyız. Farklılıkların bir arada, önyargısız, engelsiz, eşit ve erişilebilir biçimde yaşanabileceği bir dünya diliyorum” dedi.
İki panelden oluşan sempozyumun ilk oturumunda “Yaşam Döngüsünde Engelliliğe Yaklaşım, Kronik Hastalıklarda Engelliliğe Yaklaşım” gibi konular yer alırken programın devamında “Fark Yaratın: Anılarınız Sizde, Sesiniz Ege’de Kalsın” söyleşisinin ardından katılımcılardan gelen sorular yanıtlandı.