Özgüven ve ego

  İnsanın ilk tanıştığı duygulardan biridir güven.

Abone Ol
İnsanın ilk tanıştığı duygulardan biridir güven. İnsan dünyaya geldiği ilk andan itibaren içgüdüsel olarak annesine babasına hatta büyüdüğü ortama bile güven duymak ister. Yetişkin olma yolunda, bu güven duygusu ne kadar sağlam olursa o kadar kendinden emin büyür çocuk. Özgüvende böylelikle gelişir. Son yıllarda nispeten bu algı kırılmış olsa da bizim toplumumuzda erkek, daima kız çocuğuna göre daha kendinden emin yetiştirilir. Erkek olmak; sağlamlık, dayanıklılık, güç ve iş bitiricilik ile bütünleşmiştir. Kız çocuğu her zaman haddini bilmeli, bir adım geride durmalıdır. Hatta erkek desteği olmadan halledemeyeceği şeyler çoğunluktadır. Yani “Kadın, erkeğin yaptığı her şeyi yapamaz” gibi bir düşünce empoze edilir çocuklara. Bu yüzden “Erkekler kız gibi ağlamaz”, “Kadın, elinin hamuruyla erkek işine karışamaz” gibi algılar bilinçaltlarımıza yerleşir. Böylelikle kendini çoğu konuda yetersiz ve eksik gören kadınlar ile her şeyi kusursuz yapacağına inanan erkekler türeyiverir toplumda. Oysa kız çocuğuna da erkek çocuğuna da insan olmayı öğretmek amaç edinilmelidir. Cinsiyet farkı gözetmeksizin her insan; acı duyduğunda ağlamalı, mutlu olduğunda doyasıya kahkaha atmalıdır. Yani erkek de hüzünlüyken ağlayabilmeli; kadın da elinin hamuruyla erkek işine (!) karışabilmelidir. Toplumda baskılanmış ve bu şartlarda yetişmiş insanlardan dolayı bugün hala şiddet ve istismar oranları bu kadar fazla. Kadın kendine güvenmediği için sessiz, erkek ise rahatsız edici boyutlarda çok güvendiği için baskın… Sonuç ise hep aynı: susturulan hayatlar, kesilen nefesler… Az önce de belirttiğim gibi son yıllarda bu algı kırılmaya başlamış olsa da hala özgüven çokluğu veya azlığı ile ilgili sorunlar ciddi sonuçlara neden olabiliyor. Aslında özgüven çokluğu değil de ego desek daha iyi olur. Çünkü ikisi arasında ince bir çizgi var. MAKSİMUM ÇABA Peki, nasıl özgüvenli olabiliriz? Öncelikle “el alem ne der”i bir kenara bırakmalısınız. Hayat sizin, kararlar sizin. Doğru da yanlış da sizin seçiminiz; kimseye açıklama yapmak zorunda değilsiniz. Duygularınızı asla bastırmamalısınız. Kendine güvenen insan, duygularını karşısındakine aktarma konusunda da kusursuzdur. Ne istediğini, ne hissettiğini çok iyi bilir. İstediğiniz her şeyi başarabileceğinize inanmalı ve bu uğurda maksimum çaba göstermelisiniz. Zamanınızı kontrol edemediğiniz şeyler için endişe duyarak harcamamalısınız. Düzeltebileceğiniz şeyleri düzeltmek için girişimde bulunmalı kusurlarınızı önemsememeyi öğrenmelisiniz. Ve en önemlisi kendinizi bir an olsun değersiz hissetmemelisiniz. Unutmayın ki; siz teksiniz ve iyi şeyler hak ediyorsunuz…