Güncel

Oyuncuların rol gereği ağlama yöntemlerini öğrenince çok şaşıracaksınız: İşte hangi oyuncu hangi yöntemle ağlıyor

Duygusal sahnelerde gözyaşı dökmek oyuncuların başarısında kritik bir rol oynar; ancak bu etkileyici performansların arkasında ilginç ve çeşitli yöntemler bulunur. Doğal gözyaşlarından kimyasal ürünlere o taktikler...

Abone Ol

Aslında oyuncuların duygusal sahnelerde sergiledikleri etkileyici performansların arkasında ilginç yöntemler bulunabiliyor. Bazı oyuncular doğal olarak duygusal anlarda gözyaşı dökerken, bazıları ise birkaç yöntem kullanarak bu etkileyici anları yaratabiliyor. İşte yaygın kullanılan bazı yöntemler:

Örneğin, Henry Thomas’ın 1982 yılında çekilen ET the Extra-Terrestrial filmindeki Elliott rolü için seçmelere katıldığında köpeğinin öldüğünü düşündüğünü biliyor muydunuz?

O dönem 11 yaşında olan Thomas, çok sevdiği köpeğinin öldüğü günü düşündü ve haliyle bu onu ağlattı. Böylelikle Elliott rolünü kaptı.

Ama bu yöntemin yan etkisi olabiliyor...

Örneğin Hollywood’un gözde oyuncularından Angelina Jolie, kariyerinin başlarında samimi ve etkileyici performanslar sergilemek için sürekli olumsuz düşünceleri aklına getirdiğinden bu durumun kendisinde duygusal ve travmatik etkiler bıraktığını belirtti.

Başarılı oyuncu, bazı zorlu sahnelerden sonra bir süre kendisine gelebilmek için kameradan uzak kalmak bile istemiş.

Tabii deneyimli hale gelince bu durumu kontrol edebilmiş. Acemiliğini attıktan sonra da sektörde yapımcıların en çok teklif götürdüğü oyunculardan biri haline geldi.

Duygusal Taklit ve Anında Hissiyat: Bazı oyuncular da ağlaması gereken sahnelerde hiç zorlanmadan gözyaşı dökebiliyor.

Duygusal anılar her zaman kolayca erişilebilir olmayabilir, bazı oyuncular bu konuda şanslı çünkü; belirli bir anı düşünmek zorunda kalmadan bu duygulara erişebiliyorlar.

Julianne Moore ve Mark Wahlberg gibi oyuncular, duygularını canlandırabilme yetenekleri sayesinde bu tarz sahnelerde hızlıca role girip gerçekçi gözyaşları dökebiliyorlar.

Oyuncular, günlük yaşamlarında yaşadıkları duyguları fark ederek ve bu duyguları analiz ederek belirli bir duyguyu nasıl tetikleyebileceklerini öğrenebiliyorlar. Bu, onların sahne performanslarında daha içten ve etkileyici olmalarını sağlıyor.

Örneğin Moore, duygusal bir yapısının olmasından faydalanarak ağlama sahnelerinde kolaylıkla o moda girebiliyor.

Çevremizde de böyle insanlar mutlaka vardır. Duygusal yapılarından dolayı dizi, film seyrederken mendilleri hep hazırdır ve en ufak duygusal sahnelerde hemen hüngür hüngür ağlayabilirler.

Mark Wahlberg de duygusal sahnelerde rahatlıkla moda girenlerden...

Wahlberg, ağlamanın onun için kolay bir süreç olduğunu ifade ediyor ve bu konuda zorlanmadığını söylüyor. Başarılı oyuncu, duygusal durumları kolayca hissettiğini ve bu duyguların gözyaşlarına yol açmasını sağlayabildiğini belirtiyor.

Fizyolojik Yöntemler: Bazı oyuncular da gözyaşı üretmek ve ağlamayı gerçekçi kılmak için fizyolojik yöntemler kullanır.

Örneğin; ağlanacak sahnede nefeslerini tutarlar ve başlarına baskı yaparak kırmızı ve şiş bir yüz görünümü elde ederler.

Bunun yanı sıra gözlerini tahriş ederek sulandırmak için uzun süre göz kırpmama gibi yöntemlere de başvurabilirler.

Kimyasal Ürünler: Bazen de gözyaşı akıtmak için ek yardımlar gerekebilir.

Örneğin; yakın çekimler olduğu zaman makyaj sanatçıları oyuncudaki gözyaşlarını artırmak için göz damlası kullanabiliyor. Bu bazı izleyicilere hile olarak gelse de, çekimlerin uzun sürdüğünü ve bu süre zarfında birçok kez aynı sahnenin çekilebildiğini unutmamak gerekir.

Bu süreçte de normal olarak oyuncunun sürekli ağlayabilmesi zor olduğundan, göz damlasına ihtiyaç olabiliyor.

Bir oyuncu, birinci, ikinci hatta üçüncü çekimde gerçek gözyaşı dökebilir belki ama sekiz, dokuz, onuncu çekimden sonra duygusal sahnesini birkaç göz damlasıyla tamamlayabilir.

Buna ek olarak oyuncular gözyaşı üretmek için kimyasal göz tahriş edici maddeler de kullanabiliyor. Online satış sitelerinde de gözyaşı üreten ürünler bulunuyor.

Tabii bu yöntemleri kullanmak, oyuncunun ve çekim ekibinin konuşup karar verdiği bir süreç.

Yönetmen ve oyuncular, duygusal sahnelerde hangi yöntemin daha samimi ve etkileyici olduğuna deneme yanılma yöntemiyle karar verirler. Eğer oyuncu kendi yeteneğiyle ağlayabiliyorsa ve bunu izleyiciye yansıtabiliyorsa fiziki yöntemlere gerek kalmayabilir.

Fakat sahnenin etkileyiciliğini artırmak için bu yöntemlere başvurmak da gerekebilir.