3. Uluslararası Kanun Festivali, altı ülkeden sanatçıları ağırlayacak 3. Uluslararası Kanun Festivali, altı ülkeden sanatçıları ağırlayacak

Osmanlı İmparatorluğu döneminde, küçük bir kıvılcımın devasa alevlere dönüşmesiyle baş gösteren yangınlar, İstanbul'un mimari yapısını önemli ölçüde etkilemiştir. Yangınların yaygınlaşmasıyla birlikte, imparatorluk bu felaketle başa çıkmak için cami avlularında ve kamu alanlarında su depoları, yani yangın havuzları inşa etti. Bu havuzlar, yangın anında alevlere hızlı bir şekilde müdahale etmenin en etkili yolu haline geldi.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi'nde yüksek lisans yapan tarihçi Arzu Ulaş, Osmanlı dönemine ait yer altı yapıları üzerine bir araştırma projesi gerçekleştirdi. Projesinde yangın havuzlarının önemini vurgulayan Ulaş, bu havuzların "Osmanlı Belgeleri Işığında İstanbul Yer Altı Yapıları" başlığı altında yayımlandığını belirtti.

Yangın Havuzları2

Günümüze Ulaşan Havuzlar ve Kayıplar

Ulaş, İstanbul'un tarihi camilerinde bulunan yangın havuzlarını tek tek inceleyerek, günümüzde sadece dokuzunun varlığını sürdürdüğünü, altısının ise kaybolduğunu ifade etti. Ayasofya, Sultanahmet, Şehzade, Fatih ve Süleymaniye camilerinde hala mevcut olan yangın havuzları, geçmişin izlerini taşımaktadır. Ancak Nuruosmaniye ve Laleli camileri gibi bazı havuzlar, yapılaşma ve bakımsızlık nedeniyle günümüze ulaşamamıştır.

Ulaş, Osmanlı döneminde yangın havuzlarının inşa edilmesinin şehir mimarisi açısından kritik bir adım olduğunu vurguladı. "Yangın havuzları, yer altı yapıları olarak önemli bir kültürel mirastır. Bunların kent hafızasına yeniden kazandırılması için yerlerinin tanıtım afişleriyle belirtilmesi faydalı olabilir," dedi.

Kaynak: AA